Kronik Hastalıklar ve Psikososyal Etkileri 1
Sağlık ve Hastalık Kavramları
Sağlık Kavramı
Dünya Sağlık Örgütüne göre sağlık, bireyin bedensel ya da tıbbi iyi olma hâli yanı sıra, psikolojik ve sosyal iyi olma hâlidir. DSÖ, tüm bu nedenlerden dolayı sağlığı biyopsikososyal iyi olma hâli olarak belirtmektedir.
Hastalık Kavramı
Sağlığın önemli bir boyutu hastalık kavramıdır. Hastalık, bireyin bir önceki durumla karşılaştırıldığında fiziksel, duygusal, sosyal ya da gelişimsel anlamda bir bozukluğunun olması olarak tanımlanır.
Akut ve Kronik Hastalıklar Arasındaki Fark
Akut hastalıklar, kısa süreli hasta olma hâli olarak tanımlanır. Akut hastalıklar, birçok hastalığa temel oluşturabileceği gibi birçok hastalık da tek başına akut bir hastalığa sebep olabilir. Ancak genel olarak akut bir hastalığın ciddi olarak ele alınması ve ciddi bir sorunun temeli olarak değerlendirilmesi gerektiği söylenebilir.
Kronik hastalıklar ise akut hastalıklar gibi kısa süreli olmayıp en az 6 aylık bir sürede hastada sorun yaratabilen ve bireyin sadece biyolojik sağlığını değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik sağlığını da etkileyen bir durum alarak belirtilebilir.
Kronik Hastalıklara Genel Bakış
En önemli hastalıklar kronik hastalıklardır. Kronik hastalıklar en az 6 aylık bir sürede hastada sorun yaratabilen ve bireyin sadece biyolojik sağlığını değil, sosyal ve psikolojik sağlığını da etkileyen bir durum alarak belirtilebilir. Dünya Sağlık Örgütüne göre tüm dünyada ölüm nedenleri arasında kronik hastalıklar başı çekmektedir.
Ülkemizde Kronik Hastalıkların Durumu
Ülkemizde kronik hastalıklar nedeniyle ölüm, tüm ölümlerin %86’sını oluşturmaktadır. Bu hastalıklar incelendiğinde kardiyovasküler hastalıklar tüm ölümlerin %47’sini, kanser %18’ini ve diyabet ise %2’sini oluşturmaktadır. En riskli grup kuşkusuz yaşlılardır. Buna göre ülkemizde yaşlı erkeklerin %30.8’i, yaşlı kadınların ise %22.9’u bir kronik hastalık sonucu hayatını kaybetmektedir.
Kronik Hastalıklar Nasıl Önlenir?
Her ne kadar kronik hastalıklarda ölüm oranları yüksek olsa da, birçok kronik hastalık önlenebilir ve tedavi edildiği sürece iyileşebilir. Bireyin sağlıklı bir yaşam sürdürmesi, fiziksel egzersizlerini düzenli yapması, sigara alkol ya da diğer maddelerden uzak durması, stresör faktörlerden kendisini koruması ya da bireyin stresör faktörler karşısındaki psikolojik direnci kronik hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için oldukça kritiktir.
Kronik Hastalıklarda Psikososyal Riskler
Yaş
Çocuklarda Kronik Hastalıklar
Bulaşıcı olmayan kronik hastalıklar yaş ile sınırlı değildir. 18 yaş altı çocuk ve ergenlerde de kronik hastalıklar önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuklarda en sık görülen kronik hastalıklar ortopedik sorunlar, obezite, diyabet, epilepsi, kronik böbrek yetmezliği, astım ya da kanser gibi hastalıklardır.
Kronik bir hastalığı olan çocukların ortalama %40’ının dikkat eksikliği yaşadıkları, okula uyum sorunlarıyla karşı karşıya kaldıkları, akademik başarılarının düştüğü ve temel matematik gibi akademik derslerde geri kaldıkları bilinmektedir.
Yaşlılarda Kronik Hastalıklar
Yaşlılar, kronik hastalıklar için en riskli gruptur. Yaşlılarda en sık görülen kronik hastalık kardiyovasküler hastalıklardır. Ayrıca yaşlı nüfusunun ortalama %60.9’unda hipertansiyon, %40.3’ünde kolesterol görülmektedir. Kanser vakalarının %50’si yaşlı nüfusta görülmektedir. Demans, yaşlı nüfusun %20’sini etkilemektedir.
Yoksulluk
Kronik hastalıklar her ne kadar ülkelerin gelişmişlik düzeylerine birebir bağlı değilse de, yoksul toplumlarda kronik hastalıkların daha fazla görüldüğü ve kronik hastalıklar nedeniyle ölüm oranlarının daha yüksek olduğu belirtilmektedir. Dünyada orta ve düşük gelirli ülkelerde bulaşıcı olmayan hastalıklar nedeniyle ölüm oranları gelişmiş ülkelerden çok daha fazladır. Ülkemizde kronik hastalıklar tüm ölüm nedenlerinin %86’sını oluşturmaktadır.
Kronik Hastalıklar ve Sosyal Hizmet İlişkisi
Tüm bu nedenlerden dolayı kronik hastalıklar, sosyal hizmet alanının en önemli çalışma alanlarından biridir. Kronik hastalıklarda sosyal çalışma müdahaleleri 3 boyutta ele alınır. Bu boyutlar mikro, mezzo ve makro boyutta müdahalelerdir. Öncelik, hastanın desteklenmesi ve güçlendirilmesidir. Hastalığın ilk sürecinde inkâr, kabullenmeme, isyan… vb psikolojik reaksiyonlar gösteren hastanın; öncelikle bilgilendirilmesi, korkularının azaltılması, baş etme stratejilerinin ve sosyal destek sistemlerinin (aile, bilgi, medikal bakım sistemi) güçlendirilmesi ve psikolojik olarak desteklenmesi oldukça önemlidir. Diğer bir seçenek mezzo boyutta grup çalışmalarıdır. Grup çalışmalarında amaç, grup üyeleri arasında ortak hedefler belirlemek ve bu hedefler doğrultusunda olumlu biyopsikososyal çıktılara ulaşmaktır. Kronik hastalarla yapılan grup çalışmalarında amaç, bireylerin benzer sorunlar yaşadıklarını görmelerini sağlamak ve güçlenmelerine yardımcı olmaktır. Kronik hastalıklarda diğer sorun alanı makro düzeydeki sorunlardır. Bu noktada toplumsal kaynakların eksikliği ya da hastanın kaynaklara erişimini kolaylaştırıcı çalışmaların yapılması oldukça önemlidir.
Kronik hastalıklarda bu müdahale boyutuna genel olarak Kronik Bakım Modeli (The Cronic Care Model) denmektedir. Wagner’ in Kronik Bakım Modeli’ nde amaç bireyin bilişsel, fiziksel ve psikososyal gerilemesini önlemek adına çevreyi de harekete geçirmektir. Bu modelde temelde 6 alanın entegrasyonu söz konusudur. Bunlar öz yönetim desteği, karar desteği, hizmet sunumu, klinik bilgilendirme desteği (klinik bilgi sistemleri), sağlık kuruluşları (sağlık bakım organizasyonu) ve toplumsal kaynak ve politikalardır.