Tasarımda Perspektif
Resim sanatında perspektif, gerçeğin tam olduğu gibi aktarılması amaçlanarak bulunmuş bir uygulama yöntemidir.
Sanat ve tasarım alanında perspektifi kullanmak gerçeklik ve iki boyuttaki yanılsama arasında köprü kurmak gibidir.
Günümüzde de ilk keşfedilen temel perspektif uygulama yöntemlerinden yararlanılır.
Ancak bugün çalışmalarda salt gerçek görünüm elde etmenin ötesinde sezgisel bir biçimde perspektif görünüm ya da derinlik etkisi oluşturulur.
Perspektif
‘Perspektif’ Fransızcadan dilimize geçmiş, ‘bakış açısı’ anlamına gelen bir kelimedir.
Sanat ve tasarım alanında kullanılan perspektif terimi iki boyutlu düzlem üzerinde üç boyutlu görünüm ya da derinlik etkisi yaratma yöntemidir.
Perspektif çizim yöntemleri doğrudan izleyen ve nesne arasındaki mesafe ile ilgilidir.
Nesneler iki boyutlu bir düzlem üzerinde birbirlerine olan uzaklıklarına göre konumlandırılarak biçimlendirilirler.
En temel perspektif kurallarından biri; yakında olanların büyük, arka plandakiler ise giderek daha da küçülmesi şeklindedir.
Derinlik etkisini oluşturan iki farklı perspektif yöntemi bulunur. Çizgisel ve renk perspektifi.
Nesneler arasındaki oran -orantı, büyüklük, konum gibi ilişkiler düzenleyen, çizgilerin sonsuz noktada birleşmesi mantığıyla uygulanan yönteme çizgisel perspektif adı verilir.
Çizgisel perspektif, lineer perspektif ya da doğrusal perspektif olarak da bilinmektedir.
Renk perspektifinde izleyene yakın olan nesneler daha belirgin ayrıntılara ve kuvvetli renklere sahipken, arka planda yer alan ve giderek uzaklaşan nesneler ise daha yüzeysel ve solgun renklere sahiptirler.
Çizgisel (Doğrusal) Perspektif
Görüntünün doğru bir anlatıma sahip olması için öncelikle perspektif çizim bilgisine hâkim olmak gerekmektedir.
İlk yardımcı çizim unsuru olan ufuk çizgisi, izleyenin ya da çizerin göz hizasının tam karşısından geçtiği var sayılan yatay bir düzlemi ifade eder.
Ufuk çizgisinin konumu yine izleyenin duruşuna göre değişiklik gösterebilir.
Ufuk çizgisin üstünde yer alan nesnelerin alt yüzleri, altında yer alan nesnelerin üst yüzleri, tam üstünde yer alan nesnelerin de ne üst yüzleri ne de alt yüzleri görülebilecektir
Ufuk çizgisi elemanı ile birlikte kullanılan diğer yardımcı elemanlar ise kaçış noktası ve kaçış çizgileridir.
Kaçış noktası, giderek daralıp ufuk çizgisi üzerinde birleşen paralel çizgilerin (kaçış çizgileri) birleştiği noktadır.
Ufuk çizgisi üzerinde gözün tam karşı noktasında belirlenen kaçış noktasına ‘esas nokta’ adı da verilir.
Perspektif çizim yöntemleri kullanılarak nesnelerin farklı bakış açılarına ait görünümleri oluşturulabilir. Bu farklı görünümler t ek (paralel), çift (açılı) ve üç (eğik) kaçış noktalı olmak üzere üç farklı perspektif çizim yöntemi ile gerçekleştirilebilir.
Paralel perspektifte nesnenin bir yüzü direkt olarak bize doğru bakmaktadır.
Nesneye ait bir kenarın bizim tarafımıza doğru baktığı çift kaçışlı perspektif çizim yönteminde birbirine dik olan iki farklı yüzey görülebilir .
Üç kaçışlı perspektif yönteminde nesneye ait hiçbir kenar dik açı yapacak şekilde konumlanmamaktadır.
Renk (Hava -Atmosferik) Perspektifi
Renk perspektifinde uzaklaştıldıkça görünümdeki renklerde soluklaşma veya detaylarda netlik ya da ayrıntının azalması meydana gelir.
Bu durum; nesne ile izleyen arasına daha fazla boşluğun, diğer bir deyiş ile daha fazla hava hacminin ya da atmosferin girmesiyle açıklanmaktadır.
Gölge Perspektifi
Belirli bir ışık kaynağından gelen aydınlatma ile resimlemelerde nesnelerin hacimsel etkilerini oluşturacak gölge kullanımları oluşturulabilir.
Nesne ve ışık kaynağının konumuna göre farklı boy ve yönlerde gölgeler ortaya çıkar.
Doğal ışık kaynağı olan güneş ile nesneler arasındaki mesafe çok fazla olduğundan bu ışık kaynağıyla paralel gölgelerin oluştuğu söylenebilir.
Yapay ışık kaynağında doğal ışık kaynağının tersine bir merkezden dışarıya doğru genişleyerek (radyal olarak) yayılırlar.
Perspektifin Tarihsel Gelişimi
Perspektifin ilk kullanıma başlaması Rönesans Dönemi'yle eşleştirilmektedir.
Leon Battista Alberti'ye göre perspektif Mimar Filippo (Brunelleschi) ile arkadaşı heykeltıraş Donatello tarafından bulunmuştur.
Rönesans ressamlarının çalışmarında görüntüyü olduğu gibi betimlemek için çizgisel (doğrusal ya da merkezî) perspektif yönteminin kullanıldığı görülmektedir.
Rönesans ressamları aynı zamanda hava perspektifi kullanımı, ışık -gölgenin dağıtılması, nesnelerin biribirini kapatması ve büyük nesnelerin arka planda gösterilmesiyle de derinlik etkisi oluşturmuşlardır.
Rönesansın geliştirdiği bakış açısından sonrasında gelen barok dönem perspektifiyle uzaklaşılmaya başlanmıştır.
Modern resim ve sonrasında sanatçı daha kişisel yaklaşımlarla mekan veya boşluk algısı oluşturmaya, perspektifi bu amaç için bir araç olarak kullanmaya başlamıştır.
Tasarımda Perspektif ve Derinlik Uygulamaları
Grafik tasarımda temanın doğru bir şekilde iletilmesini sağlamak için öncelikle mesajı öne çıkartacak bir sıralama, yani hiyerarşiden yararlanılır.
Bir tasarımda olmazsa olmaz hiyerarşi kuralı; dikkatin en önemli ögeden en az olana doğru devam ettirilmesini sağlar.
Yazı tipinin nasıl kullanılacağı, hangi puntonun tercih edileceği, ne renk olacağı, nasıl konumlanacağı, içeriğe göre nasıl farklılaşacağı gibi sorularda hem okunaklılık hem de bir sıralama problemidir.
Hiyerarşiyi kullanıp, gözün tasarım alanı içerisinde doğru bir biçimde yönlendirilmesi tasarım içinde derinlik etkisini de beraberinde getirebilir.
Grafik tasarım alanında gerçeklik yanılsamasının kullanılması tasarımın aslında iki boyutlu bir alan içinde sınırlı kalmadığı etkisi uyandırması bakımından izleyen için ilginç veya dikkat çekici bir durumdur.
Grafik tasarım kompozisyonlarında büyük- küçük, koyu- açık, net -belirsiz, dolu -boş, sık -seyrek ve benzeri zıtlıklar kullanılarak aynı zamanda bir derinlik veya üç boyut etkisi ortaya çıkartılabilir.