Toplumsal Değer, Norm, Kontrol, Sapma ve Suç

Sosyolojinin konusu, insana özgü olarak değişik biçimlerde ortaya çıkan farklı oluşumların ve birlikteliklerin analizini yapmaktır.

Sanayileşme olgusuyla birlikte toplumlar ve doğa hızlı bir değişime sahne oldu. Teknolojide yaşanan değişimler hem insan yaşamını kolaylaştırırken hem de karmaşıklaştırdı. Sosyolojik incelemenin kapsamı da caddedeki karşılaşmalardan, savaş, terör gibi küresel toplumsal süreçlere yayılarak genişleyen bir halka oluşturdu. Bu nedenle sosyolojide sapma ve suç yazınını etkileyen ana değişken kavramların açıklanmasının önemi daha da arttı. Bununla birlikte sosyolojide sapma ve suç konusunda yapılan bütünsel ve bireysel çalışmalardan derlenen yaklaşımlar ve kuramların açıklanması geçmişe göre daha fazla önem kazanmıştır. Sapma ve suç konuları sosyoloji için artan bir öneme sahiptir. Sapma ve suç olguları ile bağlantılı kavramlar olan toplumsal düzen, değer, norm ve toplumsal bütünlük birlikte düşünülmektedir. Bir eylemin sapkın olarak nitelendirilebilmesi toplumun yapısı, norm ve değerleri ve yasalarıyla ölçülebilirken; toplumsalın nasıl kurgulandığı ve güç dengelerinin nasıl oluştuğu da önemlidir. Ayrıca sosyal norm ve değerler sapkını belirlerken, sapkın olmayan ya da sapkınlığı görünmeyen birey için sorun yoktur.

Bu bölümde, sosyolojinin temel konularından toplumsal düzen, değer ve norm ve toplumsal bütünleşme kavramları sosyolojik olarak açıklanmıştır. Bu kavramlarla sapma ve suçun kesiştiği alan olan toplumsal kontrol olgusunun da açıklanması ve bu konuda ne tür kuramlar üretildiği de sosyoloji için önem taşımaktadır. Son yıllarda, ülkeleri aşarak küresel bir olgu haline dönüşen toplumsal sapma, kontrol ve suç olgusunu daha iyi anlamımızdan hareketle, bu kavramlarla ilgili tanımlamalar verildikten sonra sapma ve suç üzerine yapılan yaklaşım ve kuramlar açıklanarak değerlendirilmiştir.

Sosyolojide sapma yaklaşımları genellenebilen gerçekliklerden hareket ettikleri için önemlidir. Hem bu konuda çalışanlara yol gösterirler hem de siyasa üretenlerin gerçekleri farklı boyutlarda görmesini sağlarlar. Ayrıca bireyin sapkın olup olmama tercihi çok boyutlu bir parametre olup, bu gün özellikle iletişimin globalleşmesiyle birlikte birey için açılan ufukta ve bir sosyal ortamda var olan norm ve değerlerin nasıl değerlendirileceği de ayrı bir tartışmadır.

Sosyolojide sapma ve suç ile ilgili yaklaşım ve kuramlar ayrı bir alanı oluşturmaktadır. Sosyolojik yaklaşımlarda sapma ve suç yapısal ve bireysel olarak iki grupta incelenir.

Sosyolojideki ana yaklaşımlardan hareketle İşlevselci, Etkileşimci, Çatışmacı, Marksist, Feminist yaklaşımlardan söz edilebilir.

Anomi, kelime anlamı olarak kopma, kuralsızlık ya da normsuzluk olarak kabul edilir. Toplumdaki belirsizlik durumlarında bireyin toplumla ilişkisinin koptuğu kuralların işlemediği dönemlerde ortaya çıkar. Sosyolojide anomi kavramını ilk kullanan Emile Durkheim (1895) ve kuramsallaştıran Robert K. Merton (1938)’dur.

Günümüzde dünyanın iletişimle küçülüp teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte sapma ve suç olguları da değişim göstermiştir. Globalleşme 1990’larda görünür olurken eşitsizlik ülkeleri aşarak küreselleşmiş ve sapma ve suç oranları şekil değiştirmiştir.