Sosyal Psikolojinin Gelişim Süreci ve Diğer Sosyal Bilimlerle İlişkisi

1900’lü yıllara kadar insan ve davranışı daha çok felsefi, sosyolojik ve psikolojik bir bakış açısı ile ele alınmıştır. Bu dönemlerde bilim adamları yaptıkları çalışmalarla davranışların belirleyicilerinin genellikle psikolojik olduğunu açıklamışlardır. Fakat daha sonra yapılan çalışmalar, bunun tam olarak doğru olmadığını ortaya çıkarmıştır.

Sosyal psikolojinin modern bir bilim dalı olarak gelişmesi 1900’lü yıllardan sonra olmuştur. Bu dönemde Avrupa’da gelişen iki akım modern sosyal psikolojinin temelini oluşturmuştur. Bu akımlardan biri, kolektif psikolojidir. Diğeri ise kitle psikolojisi olarak adlandırılmaktadır.

Sosyal psikoloji grup içindeki insanların davranışlarını incelerken birçok sosyal bilimin verilerinden yararlanır. Bu bilimlerden bazıları şunlardır:

Sosyoloji: Toplumun yapısını, toplumsal yaşamda meydana gelen gelişme ve değişmeleri, insan ve gruplar arasındaki ilişkileri inceleyen bilim dalıdır. Toplumsal gelişme ve değişmeler insan ilişkileri ve davranışları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu nedenle toplumsal olay ve olguların incelenmesi insan davranışlarının anlaşılması için gerekmektedir.

Psikoloji: İnsanların ruh yapısını, insan ve hayvanların davranışlarını inceleyen bir bilim dalıdır. İnsanların davranışlarının gerçekleşmesinde ruhsal yapılarının etkisi oldukça fazladır. İnsanların ruhsal açıdan dengede olmaları sağlıklı ilişkilerin kurulması için çok önemlidir. Bazen insanların davranışlarının nedenlerini anlamak için hayvanlar üzerinde deneyler yapılır. Elde edilen veriler sayesinde davranışların görünmeyen boyutları açıklanabilir.

Eğitim: Bireylerde davranış değişikliği yaratarak onları grup, kurum ve topluma yararlı hâle getirme sürecidir. Kısaca eğitim, bireylerde bir değişim yaratma sürecidir. İnsanların toplumsal yaşama uygun davranışlar sergilemesinde eğitimin rolü çok fazladır. Çünkü eğitim sayesinde insanlar sosyalleşerek nerede ve nasıl davranacağını öğrenir.

Antropoloji: İnsanın kökenini, biyolojik yapısını, somatik özelliklerini, kültürel belirtilerini, toplumsal davranışlarını konu edinen ve bunları kendine özgü yöntemleriyle inceleyen bilim dalıdır.

Davranış Bilimleri: İnsan davranışlarını bir bütünlük içinde inceleyen bilim dalıdır. İnsanların davranışlarının bir tek nedeni yoktur. Ayrıca farklı günlerede gerçekleşen davranışların bile nedenleri aynı değildir. İnsan davranışlarının nedenleri sosyolojik, psikolojik, sosyal psikolojik, antropolojik, biyolojik ya da ekonomik olabilir. Bu nedenle davranış bilimleri insan davranışlarını açıklarken bu bilimlerin verilerinden yararlanır.

Yönetim bilimi: İnsanların toplumsal yaşama geçme süreci ile beraber yönetim süreci de başlamıştır. Çünkü insanların davranışlarının kontrol edilmesi ve mevcut kaynakların yerinde ve zamanında kullanılması için bazı insanların bu süreci idare etmesi gerekmektedir. Bu nedenle yönetim süreci insanlık tarihi kadar eskidir. Kurum, kuruluş ya da işletmelerin amaçlarına uygun olarak mevcut bütün kaynakların nasıl kullanılacağını ve bunların yapılarını inceleyen bilim dalıdır.

Felsefe: İnsanların düşünce sistemini inceleyen bilim dalıdır. İnsanların düşünce yapıları onların davranışlarının yönlendirmede önemli bir etkiye sahiptir.

Hukuk: İnsanlar arasındaki sorunları yasalar çerçevesinde çözmeye çalışan bir bilim dalıdır. Hukuk, toplumun genel yararını sağlamak amacıyla konulan ve kamu gücüyle desteklenen kural, hak ve kanunların bütünüdür. Başka bir deyişle hukuk, insanların birbirleriyle, toplumla ve devletle ilişkilerini düzenleyen kurallar sistemidir.

Ekonomi: Kıt kaynaklarla insanların sınırsız ihtiyaçlarını karşıılama sürecidir. Başka bir deyişle ekonomi, insanların yaşayabilmek adına üretme ve ürettiklerini bölüşme faaliyetlerini ve bu faaliyetlerden doğan ilişkileri inceleyen bilim dalıdır. Ekonomik faaliyetler de insan davranışları üzerinde etkilidir.