İletişim
İletişim, toplumsal ve iş yaşamında yer alan bütün insanlar için önemli olan bir konudur. Çünkü ilişki ve işlerin sağlıklı yürümesi için gerekli olan temel şartlardan biri iyi iletişim kurmaktır. Bu nedenle, anne, baba, çocuk, akraba, arkadaş, öğrenci, işgören-işsiz ve yöneticiler açısından anlamı ve önemi fazla olan bir sosyal olgudur. Toplumsal sosyal temelinde yer alan ve örgütsel yapının özünü oluşturan iletişim düzeni, gruplar ve örgütler arasında sağlıklı ilişkiler kurmayı amaçlayan bir süreçtir.
Belli bir topluluk içinde yaşamlarını sürdüren ve kendi dışındakilerle bilinçli olarak ilişki içinde bulunan tek varlık insandır. Bu nedenle her insan diğerleri ile iletişim kurma ihtiyacı içindedir. İletişim insanların belirli ilişkileri sürdürmeleri ve belirli bir yapı içinde anlaşmalarını sağlamaları için gerekli olan temel bir öğedir. İnsanlar duygularını, düşüncelerini, isteklerini, bilgilerini ve algılarını aktarmak, yenilemek, değerlendirmek, yorumlamak için diğer insanlarla ilişki içine girerler. Bu ilişkinin sağlıklı yürüyebilmesi için gereken süreç iletişimdir. Eğer iletişim süreci kurallarına göre devam ederse insanlar, duygu, düşünce, istek, arzu ve ihtiyaçlarını kolay ve sağlıklı olarak brbirlerine aktarırlar.
Latince “communis” kelimesinden türemiş olan ve batı dillerinin çoğunda “communication” olarak kullanılmakta olan iletişim en kısa tanımıyla, bireyler arasında anlamları ortak kılma sürecidir.
İletişim ilişkisi belirli bazı kalıplar içerisinde gerçekleşir. İletişim kalıpları, toplumsal kültüre bağlı olarak sosyal gruplarca oluşturulur ve bireylerin kabullenmeleri oranında devamlılık kazanır.
İletişimde kullanılan sözler, deyimler ve özel işaretler sosyal grupların özelliklerini yansıtır. Bunların anlamı gruplara göre farklılıklar gösterir. Dolayısıyla bunlar (deyim, kelime, işaretler) gruplara ait iletişim sistemleri içinde anlamlarını bulurlar.
Tüm iletişim şekillerinin kendilerine özgü fonksiyonları ve özellikleri vardır. İletişimin insan davranışlarının sonucunda gerçekleşmesi, statik değil dinamik olması ve belirli kalıplara bağlı olarak gerçekleşmesi iletişimin bazı temel özellikleri olarak değerlendirilebilir. İletişimin temel işlevlerini ise şöyle sıralamak mümkündür. İletişim bilgi taşır, iletişim sağlıklı ilişkilerin kurulmasına yardım eder, iletişim etkileşimi sağlar, iletişim kararları taşır, iletişim emirleri taşır, iletişim geri bildirime imkân tanır.
Bir süreçler zincirlemesi olan iletişim sürecinde yer alan temel ögeler şunlardır: Kaynak (kaynak, mesajı ileten insan ya da insan gruplarıdır. Kaynak, iletişim sürecini başlatan temel ögedir), kodlama (kodlama, bir bilginin, düşüncenin, duygunun, fikrin veya kanının iletişim için uygun bir mesaj hâline getirilmesidir. Kodlanmayan fikir, bilgi ve kanıların iletişim için hiçbir geçerliliği yoktur), mesaj (mesaj, kaynaktan alıcıya gönderilen, bilgilerin, fikirlerin, duyguların ve tutumların kodlanmış hâlidir. Mesaj, kaynağın iletişim sürecinden beklediklerini bir ifade biçimidir. Mesaj, iletişimin görünen yönüdür), kanal (mesajların alıcıya aktarma yoluna kanal denir. Kanal, mesajı kaynaktan alıcıya ileten araçların tümüdür), alıcı (kaynaktan gönderilen mesajı alan ve algılayan unsura alıcı denir. Alıcı bir kişi veya grup olabilir. Alıcı gelen mesajı, kendi anlayış ve yeteneğine hatta biraz da çıkarına uygun biçimde değerlendirir), gürültü, kodaçma (kodaçma, alıcıya ulaşan bir mesajın yorumlanarak anlamlı bir şekle dönüştürme aşamasıdır. Kodaçma sayesinde anlamsız gibi görünen işaretler, ses ve görüntüler anlamlı hâle getirilir), geri besleme (geri besleme, iletişim sürecinde gönderdiğimiz mesajın ne şekilde ve ne yönde yorumlanmakta olduğunu bildirdiği için çok önemli bir aşamadır) ve gürültü (gürültü, iletişimin doğruluğunu veya güvenilirliğini azaltan faktörlerin tümüdür. Bu anlamıyla gürültü iletişime yapılan olumsuz bir müdaimkânedir).
Günümüzde yaşanılan sıkıntıların, problemlerin, anlaşmazlıkların, sürtüşmelerin, kavgaların hatta savaşların bile temelinde iletişimsizlik yatmaktadır. İletişim kavramına bugün, insanlarla insanların, insanlarla makinelerin, makinelerle makineler arasındaki bütün ilişkileri ve karşılıklı etkileşimleri ve bu süreçlerdeki denge, kontrol ve yönetim sistemlerini ifade edebilen bir anlam kazandırılmıştır. Bunda gelişen teknoloji ve haberleşme imkânlarının rolü çok büyük olmuştur. İletişim yaşamımızın her anını kaplayan bir olgudur. Çünkü insanlar, zamanlarının çoğunu (%75) başkalarıyla iletişim kurmakla geçirmektedir.