Bağımlılık ve Çocuk

Bağımlılık biyopsikososyal etkenlerle ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.

Madde bağımlılıkların yanı sıra ortak etkileri ve biyolojik belirteçleri olan davranışsal bağımlılıklarda bulunmaktadır.

DSM 5'e göre bağımlılığa sebep olan 10 madde ve alt tür tanımlanmış, bağımlılık kelimesi kullanımı kaldırılmıştır.

Madde bağımlılığın sadece yetişkinlere özgü bir sorun değil, çocukları da etkileyen ciddi bir halk sağlığı problemi olduğunu kavramak önemlidir.

Çocuklarda alkol bağımlılığında y etersiz ve etkin olmayan ebeveynlik, ailenin çocuğa denetiminin eksik olması, aile içi çatışma, ailede alkol bağımlılarının olması, parçalanmış aile, ebeveynlerden birinin kaybı, ailede psikopatolojisi bulunan bireylerin olması gibi ailesel etkenler, madde kullanımı olan akranlarla arkadaşlık, akran baskısı, sosyal izolasyon ,güvensiz bağlanma, akademik başarısızlık gibi bireysel etkenler ve alkole ulaşımın kolaylığı, yoksulluk, yüksek suç oranı olan bir çevrede yaşamak, sosyal kurumların yetersiz olması gibi toplumsal etkenler de diğer risk faktörleri olarak öne çıkmaktadır.

Tütün ve tütün ürünlerinin zararlarının sadece aktif kullanımla oluşmaz, pasif içicilik ve hamilelik döneminde annenin sigara kullanımı gibi durumlarda da çocuklar bu zararlı etkilere maruz kalmaktadır.

Tütün bağımlılığından çocukları korumak için aileler, eğitimciler ve devlet organları beraber çalışmalıdır.

İnhalanlara ulaşımın kolaylığı ve satışının yasak olmasının yanı sıra toksik etkileri nedeniyle en çok çocuklarda ölümlere neden olan maddedir.

Zararlı etkileri olmadığı, faydalı etkilerinin olduğu gibi yanlış halk inanışarı nedeniyle esrar bağımlılığı, çocuklarda sık görülen bir bağımlılıktır. Esrar daha zararlı etkileri olan maddelere başlamak için bir basamak olarak kullanılabilmektedir.

Ailede madde bağımlısı olması, istismara maruz kalmak,göç, ihmale uğramak, akademik hayattan uzaklaşma,parçalanmış aile yapısı, düşük benlik saygısı,suç oranı yüksek bir çevrede büyümek ve genetik faktörleri madde bağımlılığı gelişiminde çocukluk dönemine bağlı oluşan risk faktörleri olarak değerlendirilmektedir.

Madde kullanan çocukların silah taşıma, suç işleme, kavgaya karışma gibi kriminal durumlara daha fazla karıştırdıkları görülmektedir. Bunun yanı sıra madde kullanan çocuklarda davranım bozukluğu, anksiyete bozuklukları, majör depresyon gibi psikiyatrik tanı alma ihtimallerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca sosyal izolasyon, yalnızlık, akademik hayatta başarısızlık görülebilmektedir.

Sadece madde kullanan çocuklar değil, ailesinde ve çevresinde madde kullanan kişiler bulunan çocuklarda istismar, zorla çalıştırılma, okuldan uzak kalma gibi durumlara maruz kalabilmektedir. Yasa dışı işler yapmaya zorlanabilmektedir.

Modern hayatımızdaki teknolojinin gelişimi ve çocukların tüm bu gelişmelerin içine doğması onları dijital yerliler olarak adlandırmaktadır.

Faydalı yanları bulunan internet,akıllı telefon, sosyal medya ve dijital oyunlar kullanım sürelerine kullanım amaçlarına bağlı olarak zararlı etkiler gösterebilmekte ve bağımlılıklara sebep olabilmektedir.

İnternet bağımlılığı, çocuklarda akademik başarısızlık, aile ve akran ilişkilerinde bozulma, yasal sonuçları olabilecek durumlar, yalnızlık, mutsuzluk, sosyal kaygıda artış, iletişim problemleri, artan saldırganlık gibi durumlara neden olabilmektedir.

İnternet bağımlılığı olan çocuklarda DEHB, majör depresyon, kaygı bozuklukları gibi rahatsızlıklar daha sık görülürken, hareketsizliğe ve postüre bağlı obezite ve kas -iskelet problemleri görülebilmektedir.

İnternet bağımlılığı ve internet kullanımı ile ilgili çocukları ve aileleri bilinçlendirmek, yatkınlığı olan kişilerin gözetimini iyi yapmak, okullarda da öğrencilere ve velilere konuyla ilgili psiko -eğitsel çalışmalar yapmak gerekmektedir.

Akıllı telefon bağımlılığı net olarak tanımlanmamış bir kavram olmakla birlikte, sık sık telefonu kontrol etme, telefondan ayrı kalamama, ayrı kaldığında huzursuz hissetme, kullanım süresinin çok uzaması ve bu sebeplere bağlı uyku kalitesinde düşüş gibi işlevselliği bozan etkilere sahip olması, bağımlılık ile ilişkilendirilmiştir.

Sosyal medya kullanımının, kullanım süresine ve amacına bağlı olarak çocuk ve ergenlerde yalnızlık, uyku problemleri, öz saygı ve akademik başarıda düşüklük gibi problemlere neden olabilmektedir.

Ekrana bakma süresi ve internet kullanımı ile ilgili sınırlamaları olan ve denetleyen ailelerin çocuklarında dijital bağımlılıklara daha az rastlanılmaktadır.

Çocuklara internet kullanımı hakkında, ailerin rehberliği çok önemlidir. Ne yazık ki ülkemizde ailelerin teknoloji okur yazarlığı düşüktür. Bu kapsamda ailelere teknoloji okuryazarlığı hakkında bilin kazandırmak için eğitimler verilmeli, okullarda çocuklara sosyal medya ve mahremiyet gibi eğitimler verilmelidir.

Dijital oyunlar iyi seçildiğinde ve yeterince oynandığında, çocukların psikolojik ve fiziksel gelişimlerine olumlu katkıları olan etkinlikler olmakla birlikte, yanlış oyunların oynanması ve uzun süreler oynanması zararlı etkiler ortaya çıkarmaktadır.

İyi, kötüyü ayırt etmekte zorlanan çocuklarlar şiddet içerikli oyunlar oynayabilir sonucunda da bunları normalleştirip saldırgan davranışlar gösterebilirler.

Sosyal kaygı, okuldan uzaklaşma, uyku problemleri, saldırgan davranışlar,kilo problemleri,kas iskelet problemleri, istek ve ilgi kaybı görülebilir.

Bağımlıklar kapsamında çocuklar için koruyucu tedbirlerin alınmasında tek bir kişi veya kurum değil; çocuk, aile, devlet, medya, öğretmenler gibi tüm kurumların dahli önem arz etmekte, konu hakkında pisko -eğitsel çalışmaların yapılması gerekmektedir.