Para Talebi Teorisi
Bu bölümün amacı klasik iktisat, Keynesyen iktisat ve monetarist (parasalcı) iktisat yaklaşımlarının para talebiyle ilgili görüşlerini açıklamaktır. Klasik iktisat görüşüne göre para talebini belirleyen temel faktör reel gelirdir. Tabii olarak bireylerin gelirleri arttıkça mal ve hizmet satın almak için ellerinde tutmak istedikleri para miktarı da artacaktır. Klasik Teori'nin para talebiyle ilgili görüşleri, analizinde temel olarak para arzını vurgulayan Fisher’in formül ettiği mübadele denkleminden ve analizinde elde para tutma isteğini (para talebini) vurgulayan Cambridge Denklemi'nden oluşmaktadır.
Mübadeleye konu olan mal ve hizmetlerin dikkate alınmasının zorluğu dikkate alındığında Miktar Teorisi MV = PY olarak tekrar ifade edilmiştir. Burada Y belli bir dönemde üretilen mal ve hizmetleri kapsamaktadır. Fisher denkleminde, kısa dönemde, V ve T sabittir. Bu durumda eşitliğin sol tarafındaki para miktarı (M)değiştiğinde, eşitliğin sağ tarafında yer alan fiyatlar genel seviyesi (P) aynı yönde ve oranda artacaktır. T yerine Y yazdığımızda da kısa dönemde Y’nin sabit olduğu varsayımı geçerlidir. Şu hâlde, M’deki artışın aynı yönde ve oranda P’yi etkilemesi için denklemde yer alan paranın dolaşım hızının da (V) sabit olması gerekir. Klasik Teori'de paranın dolaşım hızının sabit olduğu varsayımı, istikrarlı bir para talebini beraberinde getirir
Başta Alfred Marshall ve Arthur Cecil Pigou olmak üzere Cambridge Üniversitesi’nden bir grup iktisatçı para değerinin belirlenmesinde para talebini öne çıkaran bir çalışma yapmışlardır. Bu iktisatçılar Fisher’in Mübadele Denklemi'ni bir para talebi denklemine dönüştürmüşlerdir. M = kPY şeklinde ifade ettikleri eşitlik Cambridge eşitliği olarak adlandırılmaktadır. Burada, M ekonomide belli bir dönemdeki her türlü para arzını, Y reel millî geliri, k karar birimlerinin yanlarında bulundurmak istedikleri para miktarının nominal millî gelir içindeki payını, yani oluşan nominal millî gelir için ne kadar para talep edildiğini göstermektedir. P ise fiyatlar genel düzeyini göstermektedir. Eşitliğin sol tarafı para arzını (M), sağ tarafı ise para talebini (kPY) göstermektedir. Eşitliğin sağ tarafını iki farklı terim olarak incelemek mümkündür. Şöyle ki, kY reel para talebini, kPY ise nominal para talebini göstermektedir. Fisher’in Mübadele Denklemi'ne göre para miktarındaki değişme aynı yönde ve oranda fiyatlar genel düzeyini etkilemektedir. Cambridge Yaklaşımı da aynı sonucu verir. Şöyle ki, M = kPY eşitliğinde P’yi yalnız bırakıldığında P = M / kY yazılabilir.
Keynes’e göre ekonomik birimler üç amaçla para talebinde (likidite talebinde) bulunur. Bunlar: İşlem, ihtiyat ve spekülasyon amaçlarıdır. Bu üç amacın bir araya getirilmesiyle toplam para talebinden söz edilir. Toplam para talebi; gelirin, fiyatların ve faizin bir fonksiyonudur. İşlem ve ihtiyat güdüsüyle para talebi gelir vfiyatlar genel seviyesindeki değişmeden, spekülasyon güdüsüyle para talebi ise faiz oranlarındaki değişmelerden etkilenir.
Monetarist (parasalcı) iktisat geleneğinin temsilcilerinden Milton Friedman’a göre, elde para tutmanın ardında yatan faktörler herhangi bir aktifin talebini etkileyen faktörlerle aynıdır. Bu sebeple Friedman, bir aktife ilişkin talebi etkileyen faktörleri analiz ederken Portföy Tercihi Teorisi'ni para talebine uygulamaktadır. Bu teoriye göre para talebi bireylerin mevcut servetlerine ve paradan beklenen getiriye oranla paraya alternatif diğer aktiflerin beklenen getirilerine bağlıdır. Friedman’ın para talebi yaklaşımında “sürekli gelir” kavramı önemli bir yer tutar.