Dünyada ve Türkiye’de Fuar ve Fuarcılık

Fuarlar, uluslararası ticaretin sürdürülebilirliğini sağlayan önemli dinamiklerden birisidir. Milattan önce ihtiyaç duyulan malzemelerin değiş tokuş ile el değiştirdiği dönemden beri fuar benzeri etkinlikler düzenlenmektedir.

Endüstri Devrimine kadar bu etkinlikler, ürünlerin alınıp satıldığı pazarlar, sadece numunelerin sergilendiği sergiler ve alıcılar ile satıcıların buluşma noktası olan panayırlar şeklinde görülmektedir.

Endüstri Devriminden sonra küçük atölyeler fabrikalara, az sayıdaki ürün çeşidi çok çeşitli ürün gamına ve az miktardaki ürün kitle üretimine doğru gelişmiştir. Çok miktarda ve çeşitte ürünün büyük kitleler ile buluşması işletmelerin bireysel çabaları ile mümkün olmadığından üreticiler ile alıcıları buluşturan fuarların sayısı da artış göstermiştir. Endüstri devriminden sonra 1851 yılında 6 milyondan fazla katılımcı ile Londra’da düzenlenen Büyük Sergi günümüzdeki fuarlara en yakın fuardır.

1863 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nda düzenlenen Sergi-i Umumi-i Osmani Avrupa’daki fuarlara benzeyecek şekilde organize edilen uluslararası bir fuardır. Avrupa’daki benzerleri örnek alınarak büyük bir komite tarafından düzenlenen sergide, İmparatorluğun dört bir köşesinden gelen ürünlerin yanında Avrupa’dan gönderilen yeni icat edilmiş alet ve makinalar da sergilenmiştir.

1936 yılında açılan “İzmir Enternasyonel Fuarı” Türkiye’de fuarcılık faaliyetlerinin profesyonelleşmesine öncülük etmiştir.

Fuar alanları ve düzenlenen fuar sayısı bakımından Dünya sıralaması yapıldığında Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Almanya’dır. Almanya’da fuar merkezi sayısı ABD’nin çok altında olmasına rağmen, fuar merkezlerinin büyüklükleri oldukça yüksektir. Bu durum Almanya’da yapılan fuarların etkinliğini arttırmaktadır.

Dünyada fuarcılık söz konusu olduğunda Almanya bu alanında en etkin ülkesidir. Hem düzenlenen fuar sayısında, hem fuar alanlarının büyüklüğü bakımından hem de ağırlanan uluslararası katılımcılar açısından Almanya dikkat çekecek ölçüde başarılıdır.

Günümüzde, Düsseldorf, Hannover, Köln, Münih, Paris, Lyon, Londra, Zürih, Milano, Stockholm, İstanbul gibi kentler “fuar kenti” olarak anılmakta ve fuarcılık merkezleri olarak kabul edilmektedir.

Dünyada fuarcılığın gelişmesinde önemli etkenlerinden birisi rekabetin artması ile işletmelerin stratejik ortaklıklara yönelmesidir. Potansiyel ortaklar ile buluşma olasılığının fuarlar gibi etkinliklerde daha yüksek olması fuarlara talebi arttırmıştır. Endüstrileşme de fuarlarda pazarlanan ürünlerin sayı ve çeşitliliğindeki artışı sağladığından fuarların gelişmesinde önemli bir etkiye sahiptir. Ayrıca ticari bakımdan ülkelerin sınırlarının önemsizleşmesini sağlayan küreselleşme de uluslararası ticaretin gün geçtikçe artmasına neden olmuştur. Küresel düzeyde faaliyet gösteren işletmeler müşterilerine ulaşmak, rakiplerini tanımak ve yeni pazarlara daha sorunsuz adapte olabilmek için fuarları birer araç olarak kullanmayı tercih etmektedir.

Türkiye fuar alanı toplam metrekaresi bazında 2022 yılı rakamlarına göre Dünyada 11. Sıradadır. Türkiye'de fuar sayısı bakımından en fazla fuar yapılan il İstanbul'dur. İstanbul'u sırasıyla İzmir, Ankara, Antalya, Bursa izlemektedir.

Son beş yılda Türkiye'de gerçekleştirilen fuar sayılarına bakıldığında Kovid 19' pandemisine kadar oldukça yüksek sayıda gerçekleştiği fakat pandemi nedeni ile 2020 ve 2021 yıllarında düşüş gösterdiği fakat 2022 itibari ile toparlanmaya başladığı görülmektedir.

Türkiye’de düzenlenen fuarların tamamı bölgesel bazda incelendiğinde fuarların endüstriyel üretimin yoğun olduğu illerde toplandığı görülmektedir. Yapılan incelemelerde en fazla fuarın (%58) Marmara Bölgesi’nde düzenlendiği, bu bölgeyi Akdeniz ve Ege Bölgelerinin izlediği görülmektedir.

.Türkiye’de düzenlenen fuarların büyük bölümü ihtisas fuarlarıdır. Yine fuarların yarısından fazlası son iki yılda uluslararası fuardır.