Anadolu Selçuklu Sonrası Beylikler Mimarisi

XIV-XV. yüzyıllarda Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde kurulan beylikler Osmanlı Devleti'nin egemenliğine girene kadar kendi bölgelerinde kültür ve imar faaliyetlerinde bulunarak Beylikler Dönemi sanatını oluşturmuşlardır. Beylikler Devri, Anadolu Selçuklu geleneğini devam ettirmiş aynı zamanda Osmanlı sanatının altyapısını hazırlamış ara bir dönemdir. Selçuklu geleneğini büsbütün terk etmeyen beylikler, aynı zamanda kendilerine yeni bir sanat anlayışı oluşturmuşlardır. Anadolu beyliklerinin her biri sanat ve mimari alanında, kendi özel şartları içinde farklı gelişim seyirleri ortaya koymakla birlikte, özellikle de Karamanoğullarında Selçuklu etkilerinin devam ettiği görülmektedir. Güneydoğu Anadolu ve komşu bölgelerde ise Suriye ve Mezopotamya etkileri hissedilmektedir. Bununla birlikte Aydınoğulları, Saruhanoğulları ve Osmanlı Beyliği'nin egemen oldukları batı Anadolu topraklarında bir takım yeni arayışların, yeni denemelerin ortaya çıktığı izlenebilmektedir. Esas itibari ile beylikler dönemi mimarisi, sadeliği, simetrik düzeni ile Selçuklu ve Osmanlı mimarileri arasında bir köprü oluşturmaktadır. Beylikler döneminde ortaya çıkan yenilikler, klasik Osmanlı mimarisinin esaslarını hazırlayan gelişmeler olmuştur.

Beylikler Dönemi'nde Selçuklu geleneğini devam ettiren türbe örneklerin yanı sıra farklı türde yeni türbeler de inşa edilmiştir. Baldaken tarzı türbelerle, iki katlı türbeler bir yenilik olarak ortaya çıkar.

Beylikler Dönemi han ve kervansaraylarının çoğu, şehirler arası yollardan ziyade şehir içlerinde inşa edilmişlerdir. Çünkü Beylikler Dönemi'nde Selçuklu dönemindeki gibi ticari hareketlilik ve buna bağlı olarak da aynı özellikte menzil hanı mimarisi görülmez.

Anadolu Türk mimarisi içinde önemli bir yeri olan Anadolu Türk beylikleri mimarisinin ortaya koyduğu örnekleri daha cami, medrese ve kümbet -türbe adıyla tanıdığımız örnekler olmakta, ticari ve bayındırlık yapıları olarak kervansaray (han), köprü gibi yapıların örnekleri ise sınırlı olmaktadır. Bunun nedeni Anadolu Selçuklularının zengin mimari mirasının bu dönemde de yaşatıldığında aranmalıdır. Beylikler Dönemi cami mimarisinde pek çok yenilik yaşanmıştır. Bu yeniliklerin başında mekân anlayışının gelişmesi, son cemaat yerinin doğması ve avlunun cami gövdesine katılması gelir. Anadolu Selçuklu Dönemi'nde, Artuklularda merkezi mihrap önü kubbe kullanılmıştır. Beylikler Devri'nde ise kubbenin dikdörtgen bir mekân üzerine nasıl konumlanacağı üzerinde durulmuştur.

Toplumların kültürel ve bilimsel yapısıyla ilgili olan en önemli yapıları arasında eğitim -öğretim programlarının ilk yürütüldüğü yapıllar olan medreseler gelir. Medrese mimarisinde Selçuklu üslubunun ana hatlarıyla devam ettirildiği gözlemlenmektedir. Selçuklularda taç kapı, yüksekliği ve taşkın süslemesiyle dikkat çeken bir öge olmuştur. İlhanlı Devri'nde aynı anlayış devam etmiştir.