İslam Hukukunun Kanunlaştırılması ve Mecelle

Modern manada kanun denildiğinde devletin yetkili organının çıkardığı, uyulması zorunlu, genel, sürekli ve soyut kurallar anlaşılmalıdır.

Emredici kurallardan oluşan yasa metinlerinin en önemlisi anayasadır. Anayasa, devletin kuruluş ve işleyiş esaslarını, organlarını, bunların görev ve yetkilerini, birbirleri arasındaki ilişkileri, temel hak ve özgürlükleri belirleyen kurallardan oluşan kısa ve öz ana metindir.

Kanunlaştırmanın amacı hukuk alanında karmaşayı önlemek, subjektif yargının önüne geçmek, yargıda birlik, hukukta istikrar ve adaleti sağlamaktır.

İlk kanunlaştırma ihtiyacı, Abbasiler Dönemi'nde mezheplerin büyük ölçüde kurumsal yapılarını tamamlamakla birlikte tam anlamıyla yaygınlık kazanmadığı dönemde Abdullah b. el -Mukaffâ tarafından dile getirilmiştir.

Emredici kurallar anlamında İslam tarihindeki ilk yazılı metin, modern manada bir anayasa hüviyetinde olmasa bile şekli ve işlevi açısından bu ihtiyacı karşıladığından Hz. Peygamber’in Mekke’den Medine’ye hicretiyle birlikte orada yaşayan topluluklarla yaptığı Medîne Anayasası’ dır. Bazı araştırmacılara göre bu metin dünyada yazılı anayasanın ilk örneğidir.

Osmanlı’da Tanzimat ile birlikte kanunlaştırma faaliyetleri kendini göstermeye başlamıştır. İslam hukuku açısından modern manada bunun ilk örneği kısaca Mecelle olarak bilinen Mecelle -i Ahkâm -ı Adliyye ’dir. 1868 -1876 yılları arasında Ahmed Cevdet Paşa (ö.1895) başkanlığında bir heyet tarafından Hanefimezhebi kaynakları esas alınarak hazırlanmış olup bir mukaddime ile 16 bölüm ve 1851 maddeden oluşur. Her bölümün başında o konuya ait terminolojik bilgiler yer almaktadır. Baş kısmında 99 külli kaide bulunmaktadır.

Mecelle’ye birçok şerh yazılmıştır. Bunların en meşhuru Osmanlı Türkçesi ile kaleme alınan ve Arapçaya da tercüme edilen Ali Haydar Efendi'nin Dürerü'l -hükkâm'ıdır.

Hazırlanışından sonra Mecelle, Yemen, Mısır ve Arap yarımadası hariç bütün Osmanlı ülkesinde yürürlükte olmuş, 1970’li yıllara kadar çeşitli bölümleri İsrail’de de uygulamada kalmıştır.

Arapça, İngilizce, Fransızca, Almanca gibi birçok dile çevrilmiştir.