Bebeklik ve Çocukluk Döneminde Bilişsel Gelişim
Zekâ; bağlantı kurabilme, problem çözme, algılama, hatırlama, düşünme işlemlerinin yürütülmesidir. Zekânın bir bölümü , genlerle aktarılarak doğuştan gelir, bir bölümü ise fiziksel ve sosyal çevre, yetiştirme biçimi, kültür, yaşam olayları gibi etmenler tarafından şekillenir.
Başlangıçta, zekânın yalnızca sayısal işlemleri yapmakla ilgili olduğu, bu işlemleri en iyi biçimde yapanların diğerlerine göre daha zeki olduğu anlayışı vardı. Ancak, zekâ gelişimi konusunda yapılan sonraki çalışmalar, bireyin farklı alanlarda farklı zihinsel işlemleri yapabildiğini ortaya koydu. Bu nedenle günümüzde farklı zeka türleri olduğu kabul edilmektedir. Bu teori de Çoklu Zekâ Teorisi olarak bilinmektedir.
Zekâ gelişimi özellikle ilk iki yıl içinde son derece hızlıdır. Sonraki dönemlerde ise, birey, başlangıçta elde edilen kazanımların üstüne koymaya başlar. Bu nedenle, bebeklik ve ilk çocukluk döneminde, zekâ gelişimine uygun destekleyici bir çevrenin varlığı önemlidir.
Zekâ gelişimini inceleyen önemli teorisyenlerden biri de Piaget'dir. Piaget, çocukların yetişkinler gibi değil tümüyle farklı biçimlerde düşündüklerini bulmuş; zekâ gelişimi ile fiziksel gelişimin birbirine paralel olarak ilerlediğini söylemiştir.
Piaget'e göre, zekânın gelişimini etkileyen beş etmen vardır. bunlar; olgunlaşma, yaşantı, uyum, örgütleme ve dengelemedir.
Olgunlaşma, fiziksel gelişimi, büyümeyi ifade etmektedir. Yaşantı deneyimle eş anlamlıdır. Örgütleme, öğrenilen kavramların, olayların birbiri ile ilişkilendirilmesidir. Dengeleme ise, örgütleme işlevinin bir uzantısı olarak kabul edilir. Yeni gelen her bilgi ya da deneyim zihinde bir çelişki yaratır. Birey dengeleme yoluyla bu çelişkiyi giderir.
Şema kavramı, Piaget'in teorisinde önemli bir yer tutar. Şemalar, bireyin dünyayı algılama çerçeveleridir. Bazı şemalar somut konularla ilgili olabildiği gibi (bitkiler canlıdır), bazı şemalar da soyut veya sosyal konularla (Çocukları eğitmek için şiddet gereklidir.) ilgili olabilir. Şemalar genellikle yaşantılara bağlı olarak oluşur.
Piaget, bilişsel gelişimin dört evrede meydana geldiğini söylemiştir. Evreler ilerledikçe çocuğun bilişsel becerilerinde basitten karmaşığa doğru niteliksel bir ilerleme olur. Piaget, bilişsel gelişimi dört evrede incelemiştir.
Duyusal -Motor Dönemi (0 -2 yaş): Bu dönem, duyular ile dış dünyanın algılandığı bir dönemdir. Bebek, duyularına ulaşan çeşitli uyarıcılara motor hareketler ile cevap verir. Örneğin; meme bebeğin ağzı ile temas ettiğinde bebek, emmeye başlar. Bu dönemde gerçek bir düşünce henüz yoktur.
İşlem Öncesi Dönem (2 -7 yaş): Bu dönemde, çocuklarda henüz mantıksal düşünme gelişmemiştir. Bu dönemin en önemli özelliği dil gelişimidir. Çocuklar dili kullanmayı ve dil aracılığı ile sembolik düşünmeyi öğrenirler.
Somut İşlemler Dönemi (7 -11 yaş): Bu dönem, mantıksal düşüncenin, problem çözmenin ve akıl yürütmenin kazanıldığı dönemdir. Ancak yine de bu dönemde, çocuklar birebir olarak deneyimledikleri, bir başka deyişle somut olan olaylar hakkında akıl yürütebilirler. Döneme adını veren işlemler kavramı ise, çocukların bir konuyu anlamak ya da bir sorunu çözmek için sistemli eylemler gerçekleştirmesi anlamına gelmektedir.
Soyut İşlemler Dönemi (11 yaş ve üstü): Bu dönem genel olarak ergenlik döneminin başlangıcı olarak kabul edilebilir. Bu dönemdeki ergenler, artık çocukluk dönemindeki bireylerden düşünme açısından ciddi anlamada farklılaşmışlardır. Burada düşünce daha esnektir, olasılıklar kabul edilebilir.
Piaget, kuramında, bilişsel gelişimin yaşlara göre nasıl bir gelişme gösterdiğini ele almıştır. Bu kuram ,özellikle çocukların nasıl eğitilmesi gerektiği sorusuna önemli yanıtlar vermiştir. Kuramın en önemli vurgusu, zekânın gelişebilen bir olgu olduğunu göstermesi ve zekâ gelişiminde destekleyici çevreye yaptığı vurgudur.