Bebeklik ve Çocukluk Döneminin Biyolojik Yönleri

Bebeklik ve çocukluk döneminin biyolojik yönlerini ele alırken gebelik öncesinden başlayarak gebelik döneminin, bebeklik ve çocukluk döneminin gelişimsel özelliklerinin çok yönlü olarak incelenmesi gerekir. Bireyin mevcut potansiyelini üst seviyede kullanmasına olanak tanımak, gelişimsel gecikmeleri ve yetersizlikleri tespit etmek ve önlem alabilmek için gelişimsel özellikler bilinmelidir. Özellikle de büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu bebeklik ve çocukluk dönemine ait gelişimsel özelliklerin bilinmesi, belirli aralıklarla gelişimsel izleme ve değerlendirilmesinin yapılması koruyucu–önleyici çalışmalara temel oluşturur.

Üreme sağlığı, bireylerin güvenli ve doyurucu bir cinsel yaşama, üreme yeteneğine ve bu yeteneğini ne zaman ve nasıl kullanacağına karar verme özgürlüğüne sahip olmasıdır. Döllenmeden doğuma kadar geçen süre üç dönemde incelenmektedir. Bunlar; zigot, embriyo ve fetüs dönemidir. Zigot dönemi, döllenmeden başlayarak iki hafta sürer. Bu dönemde zigot bölünerek rahim (uterus) duvarına tutunmaya çalışır. Embriyo dönemi, döllenmenin 2. haftasında başlar ve 8. haftaya kadar sürer. Bu dönemde embriyonun organları oluşur ve bu süreç organogenez olarak adlandırılır. Fetüs dönemi, organogenezin tamamlanması ve ilk kemik hücrelerinin görülmeye başlandığı döllenmenin 8. haftanın sonunda başlar ve doğuma kadar sürer. Bu dönemde fetüs, yaşamını dışarıda da sürdürebilecek hâle gelir.

Doğumdan sonraki ilk dört hafta yenidoğan dönemi olarak adlandırılır. Yenidoğanın değerlendirilmesinde Apgar Ölçeği kullanılır. Yenidoğan bebek doğduğunda ortalama 3-3,5 kg ağırlığında ve 48-52 cm uzunluğundadır.

Büyüme, organizmanın hücre sayısı ve hücrelerinin büyüklüğünün artması ile ilgilidir. Gelişim ise, organizmanın dokularının ve vücut sıvılarının yapısında, biyokimyasal bileşiminde meydana gelen birçok değişim sonrası olgunlaşması, fonksiyonlarını en iyi şekilde yerine getirmesidir. Gelişim kalıtım ve çevreden etkilenir. Gelişimde bireysel farklılıklar ve kritik dönemler vardır. Gelişim bir bütündür ve baştan ayağa, içten dışa, genelden özele doğru bir sıra izler.

Motor gelişim, fiziksel büyüme ve merkezî sinir siteminin gelişimine paralel olarak organizmanın isteme bağlı hareketlilik kazanmasıdır. Motor gelişim iki genel alanda incelenmektedir. Bunlar; büyük kas ve küçük kas motor gelişimdir. Büyük kas motor gelişimi; kaba motor gelişim olarak da isimlendirilmektedir. Emekleme, ayakta durma, yürüme, top oynama, atlama, dönme, yuvarlanma, zıplama, koşma, denge, tırmanma gibi hareketler üzerinde kontrol kazanmadır. Küçük kas motor gelişim ince motor gelişim olarak da adlandırılmaktadır. El ve ayağın kullanılmasını içeren tutma, kavrama, uzanma, yırtma, kesme, yapıştırma, yazma, örme, iğneye iplik geçirme gibi manipülatif becerilerdir. Motor gelişim, refleks hareketler, ilkel hareketler, temel hareketler ve spor hareketleri olmak üzere 4 dönemde incelenmektedir. Yenidoğanın refleksleri yaşama uyum sağlamasını kolaylaştıran, hayatta kalmasını sağlayan refleksleri ifade etmektedir. İstemli hareketlerin ilk biçimi olan ilkel hareketler dönemi 0-2 yaş arasında görülür. Emekleme, yürüme becerisi bu dönemde kazanılır. Yaşamın ikinci ve yedinci yılları arasındaki süre, temel becerilerin kazanıldığı dönemdir. Bu temel beceriler, koşma, atlama, sıçrama, sekme, yakalama, fırlatma, topa ayakla vurma gibi hareketlerdir. Spor hareketler dönemi yedi yaşından başlayarak ömür boyu devam eden bir süreci kapsar. Bu dönemde hareket günlük yaşamda ve sporda çeşitli aktivitelere uygulanan bir araç olmaya başlar.