Kamulaştırma ve Usulü
Eğer bir idare kanunlarla yapmakla yükümlülüğünde bulunduğu kamu hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz mala sahip ise bu taşınmazı kamu hizmetine tahsis etmek ve gerektiğinde bu taşınmaz üzerinde yol veya bina inşa etmek suretiyle kamu hizmetini görebilmektedir.
Ancak idarenin her zaman kendi sahip olduğu taşınmaz ile kamu hizmetlerini yürütebilmesi mümkün olamaz çünkü idare ihtiyaç duyduğu taşınmaza her zaman ve her yerde sahip olamaz. Bu durumda idare öncelikle ihtiyaç duyduğu taşınmazı satın alma yolunu deneyecektir. Eğer başarılı olamaz ise 1982 Anayasası'nın 46. maddesinde düzenlenmiş olan yola müracaat edecektir ki bu yol kamulaştırmadır.
1982 Anayasası'na göre “Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hâllerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Adli ve idari aşama olmak üzere iki aşamadan oluşan kamulaştırma işlemi 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.