İmar Planlarının Hazırlanması ve Usulü

Bilindiği üzere insan, toplum ve çevre arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Bireyler kadar toplum hayatını da yakından etkileyen fiziksel çevrenin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması, konutlar, iş yerleri ve sanayi tesislerinin yerlerinin belirlenmesi, arazi özelliklerine göre gelişme eğilimlerinin yönlendirilmesi, üzerinde bulunulan toprağın ve bitki örtüsünün korunması ve ekolojik dengenin korunarak kullanıma sunulması konusu, imar planları ile mümkün olmaktadır. Bu denli önem arz eden imar planlarının yapılması, mevcut plan üzerinde değişiklik yapılması d akeyfi değil, önceden tespit edilen esaslar çerçevesinde gerçekleştirilmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.

İmar planlarının hazırlanması, planların onaylanması ve mevcut plan üzerinde değişiklik yapılmasına ilişkin esaslar (temel kurallar) 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8. maddesi ile 14.06.2014 tarihli Resm îGazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nde düzenlenmektedir. Bu konudaki temel düzenleme ve kurallar 3194 sayılı İmar Kanunu ile Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’dir.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun 1. maddesinde “yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla “yapılan planların hem idare hem de vatandaşlar açısından önemli sonuçları bulunmaktadır.

İdare açısından imar planları ,dört farklı yükümlülük doğurmaktadır [2]. Bu yükümlülükler planları ölçü norm olarak esas alma yükümlülüğü, imar programı yapma yükümlülüğü, imar yapı ve faaliyetlerini imar planlarındaki ilke ve kurallara göre gerçekleştirilmesini sağlama ve uygulamaları denetleme yükümlülüğü ile planların bir örneğini ilgili yerlere gönderme yükümlüğüdür.

İmar hukukunun kaynakları arasında imar planlarının yeri ve önemine değinilmişti. İşte imar hukukunda ayrı bir öneme sahip imar planları idare (belediyeler ve valilikler) tarafından bir ölçü norm olarak alınmak zorundadır. Yani imar alanındaki yönetmelikler ve diğer işlemlerin bu imar planlarına uygun olarak yapılmalıdır.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nda belediyenin görev ve sorumlulukları arasında(m.14/1 -a) imar hizmetlerinin belediye tarafından yapılması ve yaptırılması sayılmıştır. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 10. maddesinde “Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar .” düzenlemesine yer vermiş ve hüküm altına alınmıştır.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nda belediyenin görev ve sorumlulukları arasında(m.14/1 -a) imar hizmetlerinin belediye tarafından yapılması ve yaptırılması sayılmıştır. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 10. maddesinde “Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar .” düzenlemesine yer vermiş ve hüküm altına alınmıştır.

İmar Yapı ve Faaliyetlerini İmar Planlarındaki İlke ve Kurallara Göre Gerçekleştirilmesini Sağlama ve Uygulamaları Denetleme Yükümlülüğü.

Planların Bir Örneğini İlgili Yerlere Gönderme Yükümlüğü.

Vatandaşlar açısından imar planlarının sonuçları imar çapını (imar durumunu) isteme hakkı, itiraz hakkı ve dava hakkı gibi haklar doğurmasıdır [2].

Ancak imar planları bu haklardan önce vatandaşlar açısından birtakım yükümlülükler de doğurmaktadır. Şöyle ki imar planlarının onaylanmasından sonra, imar sınırları içinde girecekleri her türlü imar ve yapı faaliyetlerinde imar plan ve imar programlarına uygun davranmak, her türlü yapı için ilgili idareden izin almak ve izin ilkelerine uygun olarak yapı inşa etmek yükümlülüğü doğmaktadır.