İkna, Otorite ve Sosyal İlişkiler

Bu bölümün amacı; ön yargı, saldırganlık, sosyal ilişkiler ve grubun uyma/itaat davranışını açıklayarak otoriter kişilik tipi üzerinde durmak ve ayırt edici özelliklerini ortaya koymaktır.

Sosyal Etki ve Uyma/İtaat Davranışı

İnsan sosyal bir varlık olarak pek çok grubun ve ilişki ağının içinde bulunur. Lider, grup üyelerinin davranışlarını doğrudan etkileyebildiği gibi dolaylı bir şekilde yani ima yoluyla da onları yönlendirebilir.

Grubun birey üzerindeki sosyal etkisinin sonucu üç şekilde gözlenebilir:

  • Grup, bireye sosyal baskı yaparak, kendi görüş ve kararlarını zorla kabul ettirebilir.
  • Birey gruba karşı, kendi görüş ve kararları doğrultusunda davranabilir ve gruptan soyutlanabilir.
  • Birey, grubun görüş ve kararlarını, değer ve normlarını benimseyip onlara uyarak, o yönde davranabilir.

Kişinin davranış ve tutumlarını içinde bulunduğu grubun davranış ve tutumlarına göre oluşturmasına “uyma”, kişinin otoriteden gelen emre uyarak davranışını değiştirmesine de “itaat” adı verilir. Bireyin itaati konusunda otorite figürü ve sosyal etki önemli rol oynamaktadır.

Ön yargı

Ön yargı yaşamın bir parçasıdır. Farkında olmadan düşünce davranışlarımızda ön yargıları kullanırız.

Ön yargı; her çeşit gerek bilgi ve değerlendirmeden yoksun olarak, belli bir gruba yönelik olarak geliştirilen olumsuz tutumlardır.

Ön yargının iki temel ögesi vardır: Bir grup ya da kişiye karşı olumsuz bir duygu ve kalıp yargı. Ön yargıda hem duygusal hem düşünsel ögeler bulunur.

Saldırganlık

Kızgınlık duygusunu hepimiz yaşarız; ancak bu duyguları her zaman davranışa dönüştürmeyiz. Bu nedenle saldırganlık duyguları, genel olarak bireylere sorularak ya da psikolojik ve davranışsal belirtilerine bakılarak incelenebilir. İnsanlarda saldırganlık, başkalarına fiziksel veya psikolojik zarar verme niyeti taşıyan tüm davranışları içerir. Niyet, saldırganlığın temel ögesidir.

Saldırganlığın temelleri incelenirse; içgüdü, rahatsız edilme, engellenme (zorlanma), genel heyecansal uyarılma ve kitle iletişim araçları ön plana çıkar.

Saldırganlığın Önlenmesi ve Azaltılması

Saldırganlığı önleme/azaltma yaklaşımları arasında; boşalma (katarsis), cezalandırılma ve misilleme korkusu, öğrenilmiş ket vurma, yön değiştirme sayılabilir

Sosyal İlişkiler Kapsamında Bireyin Gruba Uyma/İtaat Davranışının Nedenleri

Toplumsal açıdan bireyin uyma/itaat davranışı, bir kişinin davranış ve görüşlerini gerçek ya da örtülü bir baskı aracılığıyla değiştirmesi ve baskı yönüne doğru uyum göstermesi demektir.

Otorite

Otorite, genel anlamda bireyin, grupların ya da toplumsal kurumların toplumun değişik düzlem ve alanlarında hukuksal ve meşru olduğu yaygın olarak benimsenen etkidir. Dar anlamda ise, “yap” ya da “yapma” şeklinde özetlenebilecek buyruk verme gücüdür.

Max Weber, otorite tiplerini 3'e ayırır: Geleneksel otorite, karizmatik otorite ve hukuksal (demokratik) otorite.

Otoriter Kişilik Kuramına Getirilen Açıklamalar

Durumsalcılar Açısından Uyma Davranışı

Durumsalcı yaklaşıma göre; uyma davranışı gösteren kişi, kendi dışındaki baskıların oluşturduğu zorunluluklar yüzünden toplumsal ve grupsal düzenlemelere boyun eğmektedir.

Psikanalitik Yaklaşım Açısından Uyma Davranışı

Uyma davranışının psikanalitik açıdan incelenmesi, 1930’lu yıllarda Nazi Almanyası'nda kitleler hâlinde uyma/itaat davranışının gerçekleşmesiyle başlamıştır.

Otoriter Kişiliğin Ölçülmesi

Adorno ve arkadaşları tarafından geliştirilen F Ölçeği, otoriter davranışların güncel ve siyasal yaşamdaki boyutlarını ölçmektedir. Deneklerin anti demokratik eğilimleri bu ölçek yardımıyla ölçülebilmektedir.

F tipi ölçek, şunları ölçmektedir:

Tutuculuk, boyun eğme, saldırganlık, karşı -yaratıcılık, batıl inanç ve tek tipçilik, güçlülük ve sertlik, yok edicilik ve küçük düşürme, yansıtma, cinsellik.

F Ölçeği, otoriter kişilik örüntüsünün genel boyutlarını ortaya koymaktadır.

Baskıcı ebeveynler eşliğinde büyümüş çocukların, ileriki yaşlarda kendisinden daha zayıf kişi ve gruplara otoriter davrandıkları bulgulanmıştır.

Sosyal İlişkiler ve Grubun Etkileri

Ödül Açısından Birey ve Grubun Karşılıklı Bağımlılık Düzeyi: Grup üyeleri ortak bir ödüle doğru yönlendirildiklerinde, gruba uyma ve itaatin, bireysel ödüllerin söz konusu olduğu durumlara nazaran daha yüksektir.

Grubun Çekim Gücü ve Grup Tarafından Kabul Edilme Düzeyi: Grubun çekim gücünün uyma ve itaate etkisi çok net değildir. Bazı araştırmalar birey için grup ne kadar cazipse, bireyin o kadar çok uyma davranışı göstereceğini vurgulamaktadır. Fakat aksi yönde çalışmalar da vardır.

Bireyin Grup İçindeki Konumu: Bireyin grup içindeki konumunda genellikle statü ve kabul görme bir arada gelmektedir. Grupta yüksek statülü kişiler benimsenmekte, daha alt statüdekiler ise benimsenmemektedir. Bu sonuca göre, bir grupta orta statüdekilerden daha çok uyma beklenmektedir.

Bireyde gruba uyma ve itaati etkileyen bu faktörler zamanla değişebilen özelliktedirler. Birey ve grubun karşılıklı bağımlılık dereceleri, gruba duyulan ilgi, grup tarafından benimsenme duygusu ya da bireyin statüsü sabit değildir, değişkendir. Birey-grup ilişkisinin bu yönlerinde meydana gelen değişmeler, bireyin uyumu ya da itaat davranışı üzerinde etkilidir.