Uyma ve İtaat Etme
Bu bölüm; uyma ve bununla ilişkili olan uyum, kabul ve itaat kavramlarını incelemeyi, bu kavramların hem birey hem de toplum için ne ifade ettiğini çözümlemeyi amaçlamaktadır.
Uyma Kavramı
Bu ünitenin temel kavramları olan ‘uyum’, ‘kabul’, ‘itaat’ ve ‘uyma’ birbirinden küçük farklarla ayrılan kavramlardır.
Uyum
‘Uyum’, bir organizmanın varlığını sürdürebilmek için en uygun olduğuna inandığı yöntemleri benimsemesi olgusudur. Uyum gösterme, bireyin toplumsal varlığını sürdürmesinin yoludur.
Kabul
‘Kabul’, başka bir kişi ya da gruptan gelen açık bir istek üzerine davranıştaki değişmedir. İnsanlara bir şeyi kabul ettirmek için "önce büyük sonra küçük rica tekniği", "gitgide artan rica tekniği" gibi teknikler kullanılmaktadır.
İtaat
‘İtaat’, bir kişinin, özellikle bir otoriteden gelen emir üzerine davranışında değişme göstermesidir.
Uyma
‘Uyma’, bireyin kendi tercihleri pahasına bile olsa, toplum normlarına gönüllü uymasıdır. Burada kabul ya da itaatin tersine bireye açık bir mesaj verilmemektedir. İtaat bir komut/emir eşliğinde otoriteye boyun eğmeyi temsil ederken, uyma gönüllülük esasına dayanır.
Gruplar ve Uyma Davranışı
Toplumsal örgütlenme, bireyleri birbirinden bağımsız ve yalıtılmış öğeler olmaktan çıkararak gruplar içine toplar. Bireyler gruplara iki yoldan katılırlar. Birincisi, grup “üyeliğini kazanma” yoludur. İkincisi ise doğal olarak grup içinde bulunma ile gerçekleşir. Birincisine "kazanılmış üyelik", ikincisine de "doğal üyelik" denilmektedir. Kazanılmış üyelik, bireyin isteğinin bir sonucudur. Doğal üyelik ise, istek ötesi bir üyelik biçimidir. Dolayısıyla doğal üyelik ve kazanılmış üyelik arasında, yükümlülükler ve haklar açısından da farklılıklar vardır.
Uyma Deneyleri
Ash’in Çizgi Deneyi
Ortam belirsiz olduğunda ya da kişi kararından emin olmadığında başkalarının görüşlerine uyma eğilimi gösterir. Ash, bu şekilde etkilenen bireylerin, grup içindeki oran ve niteliklerini bulabilmek için bir dizi basit deney gerçekleştirmişti. Deneylerin sonuçlarına göre bireyler, grup içine girmeden önce sahip oldukları yargılarını grup içinde değiştiriyorlar ve grup normuna uyma davranışı gösteriyorlardı.
Muzaffer Şerif’in Otokinetik Deneyi
Şerif’e göre; sosyal kurallar belirsizliğin yaşandığı şartlarda davranışa yol göstermek için ortaya çıkar. Çünkü insanlar düşündükleri, yaptıkları, hissettikleri şeylerin doğru ve uygun olduğundan emin olmak ihtiyacı içindedirler. Bu varsayımdan hareketle Muzaffer Şerif, insanların diğer insanların davranışlarına bakarak bir muhtemel davranışlar dizgesi çıkardıklarını ileri sürer. Buna" referans çerçevesi" denir.
Milgram’ın İtaat (Şok) Deneyi
Milgram “bir kişinin diğer bir kişiye, üçüncü bir kişiyi yok etmesi ya da ona acı vermesini emretmesi”ni olabildiğince derin ve güçlü bir psikolojik ortamla birlikte gözlemekle işe başlar. Milgram’ın amacı; savaş gibi örgütlenmiş düşmanlıklarda otorite, yürütücü ve kurban üçlüsü arasındaki ilişkiyi, gerçek yaşamda rastlanabilecek nitelikteki laboratuvar koşullarında ölçmekti. Deney uyma davranışının farklı durumlarda nasıl oluştuğunu anlamaya dönüktü.
Uyma Davranışını Etkileyen Faktörler
Kişilik Özellikleri
Sevilme ihtiyacı içinde olan kişiler, daha fazla uyma gösterir. Uyma ile ilişkili olan diğer bir bireysel farklılık eğitim ve zekâdır.
Grubun Üye Sayısı
Uyma meselesiyle ilgili olarak en çok araştırılan iki durumsal faktör, grubun büyüklüğü ve grubun söz birliğidir. Oy birliği içindeki çoğunluğun giderek artması durumunda uyma oranının arttığı; ama sonrasında hafif bir düşüş olduğu saptanmıştır.
Grupta Söz Birliği
Uymaya yol açan çok önemli bir unsur, grup görüşünde söz birliğidir. Bir kişi bile grubun geri kalan üyelerine karşı çıktığında uyma davranışında hemen alışılmış düzeyin yaklaşık dörtte birine düşülmektedir.
Grup Birlikteliği
Kısaca grup birlikteliği bireylerin bağlı oldukları grup kurallarına uyma davranışını arttırmaktadır.
Kişinin Konuya İlgisi
Bireyin konuya ilgisi, uyma davranışını etkileyen bir diğer unsurdur. Uyulması istenen konu kişinin ilgi alanına giriyorsa ve kişi ele alınan konuda olumlu tutuma sahipse uyma davranışı gözlenebilir. Ancak birey ilgi alanına giren konu hakkında grup üyelerinden farklı bir tutuma sahipse, yapılması istenen davranışı yapmayacak, grup kurallarına uymayacaktır.
Cinsiyet
Son dönemdeki çalışmalar kadın ve erkek olmanın uyma davranışıyla ilişki olmadığını ortaya çıkarmıştır.
Kültürlerarası Fark
Hofstede, kültürel değerleri evrensel, kolektif ve bireysel olmak üzere üç düzeyde tanımlar. Evrensel düzeydeki değerler; insanların gülmek, ağlamak gibi dışa vurulan davranışlarını içerir. Kolektif düzeydeki değerler; tüm insanlar tarafından değil de “belli bir gruba ya da kategoriye ait insanlar” tarafından paylaşılan değerlerdir. Bireysel düzeydeki değerler ise eşsiz olanlardır ve aynı kolektif kültür içinde davranışların farklılaşabileceğine işaret eder.
İtaat Etme
Kişinin kendi görüşü her ne yönde olursa olsun, yüksek bir mevkide bulunan bir otorite emrine doğrudan itaat ederek davranışı değiştirebilmektedir. İtaat biçimindeki sosyal etkide, kaynağı ile hedefi arasında mevki farkı vardır. Kaynak, etkide bulunmak ister ve hedefinin boyun eğişini denetler. İtaatin temelinde otoriteden gelen bir emre uyma vardır. Otoritenin en kolay belirleyici sembolü ünvanlardır.
İtaatin oluşumunda belirli ünvanlara ve otoriteye sahip yani güce sahip insanlara boyun eğme söz konusudur.
Bazı durumlarda itaatin sağlanması için oluşturulan baskı dozunun aşırıya kaçması, bireylerde savunma mekanizmalarını harekete geçirerek karşıt tepkiler geliştirmesine neden olabilmektedir.