Tutum ve Tutumların Ölçülmesi

Tutum kavramı genel olarak; “bireyin çevresindeki herhangi bir olgu veya nesneye ilişkin sahip olduğu tepki eğilimi”ni ifade etmektedir.

Tutumu Oluşturan Temel Ögeler

Tutumların bilişsel, duygusal ve davranışsal olmak üzere üç temel ögesi vardır ve genellikle bu ögeler arasında bir tutarlılık olduğu varsayılır. Bu anlayıştan hareketle, bireyin bir konu ile ilgili bildikleri o konuya olumlu bakmasını gerektiriyorsa (bilişsel öge), birey o konuya ilişkin olumluysa (duygusal öge), bunu sözleri ya da davranışları (davranışsal öge) ile gösterir

Tutumun Oluşumu ve Yapısı

İnsanlar tutumlara sahip olarak doğmazlar, tutumları sonradan öğrenirler. Tutumların oluşumuna yönelik araştırmalar bize bu tutumların erken yaşlarda öğrenildiğini göstermektedir. Yavaş yavaş oluşurlar ve yine uzun dönemde değişirler.

Tutumun İşlevleri

Tutumların işlevleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Bilgi
  • Araçsallık
  • Egoyu savunma
  • Değer ifade etme

Tutum ve Kişilik

En genel anlamıyla kişilik, bireyin toplumsal ortamda başka insanlarla ilişkilerinde ortaya koyduğu tutarlı, sürekli, değişmez, birbiriyle uyumlu birçok unsurun oluşturduğu tutum ve davranışlarının, kazanılmış deneyimlerin bir bütünüdür.

İnsanların görüş ve inançlarını etkileyen farklı kişilik özellikleri vardır. Herkesin kişilik özelliği kendine özgüdür, biriciktir. Kişilik yapısı ve tutumların oluşumu arasında kayda değer biri ilişki söz konusudur.

Tutum Kuramları

Tutum kuramları, tutumun bilişsel, duygusal ve davranışsal ögelerinin hangi koşullar altında ve hangi biçimlerde birbirleriyle uyumlu olacağına ilişkin araştırmaların sonucunda ortaya çıkmıştır. Tutumlara ilişkin kuramlar; (i) öğrenme kuramı, (ii) sosyal yargı kuramı (iii) işlevsel kuram ve (iv) bilişsel tutarlılık kuramları olmak üzere dört alt başlık altında incelenecektir.

Öğrenme Kuramı

Bu yaklaşıma göre, öğrenmeyi oluşturan temel süreçler, tutumların gelişimine de doğrudan uygulanabilmelidir.

Sosyal Yargı Kuramı

Sosyal yargı kuramı, iknanın ve tutum değişiminin en kestirme biçimine odaklanır.

Sosyal yargı kuramına göre kişinin kendi görüşüne ne kadar kuvvetle bağlı olduğu oldukça önemlidir. Kişi tutumuna ne kadar bağlıysa görüşünü o kadar zor değiştirir.

İşlevsel Kuram

Bu yaklaşım, tutumları, kişi için sağladığı yarar açısından ele almaktadır.

Bilişsel Tutarlılık Kuramları

Tutum değişimi kuramları arasında araştırmalara en çok konu olan, zihinsel tutarlılık kuramlarıdır.

Tutarlılık kuramları arasında Heider’in ‘Denge Kuramı’, Rosenberg ve Abelson’un ‘Bilişsel Dengeleme Kuramı’, Osgood ve Tanenbaum’un ‘Uygunluk Kuramı’, Newcomb’un ‘Objektif Denge Kuramı’ ve Festinger’in ‘Bilişsel Çelişki Kuramı’ sıralanabilir.

Heider’in Denge Kuramı

Heider, insanların tutumları arasında bir denge aradıklarını öne sürmüştür.

Rosenberg ve Abelson’un Bilişsel Dengeleme Kuramı

Bu kuram da denge kuramı gibi, bireylerin, bilişsel ve düşünce yapılarındaki unsurlar arasında ahenk ve uyumu sağlama çabasında olduklarını öne sürer.

Osgood ve Tannenbaum’un Uygunluk Kuramı

Uygunluk kuramında, tipik olarak kişinin bir iletişim sonucu zihninde beliren uygunluk (denge) sağlayıcı düzenlemeleri ele alınmaktadır.

Bilişsel Çelişki Kuramı

Bu kuram insanların tutumlarının tersine hareket ettiklerinde kaygı ve gerginlik hali yaşayacaklarını öne sürmüştür. Bilişsel çelişki kuramının en belirgin odak noktası, inanç ve tutumlarla açık davranışlar arasındaki tutarsızlıklardır.

Tutumların Ölçülmesi

Tutum ölçümünde, bireylerin tutumlarının bilinmesi yoluyla onlar üzerinde bir öngörü geliştirilmesi ve denetim kurulması amaçlanır.

Tutumların ölçülmesinde kullanılan ölçekler, bu konuda araştırma yaparak farklı ölçekleme türlerini bulan sosyal bilimcilerin adlarıyla anılmaktadır. Bu ölçekler; (i) Bogardus Ölçeği, (ii) Thurstone Ölçeği, (iii) Likert Ölçeği, (iv) Guttman Ölçeği, (v) Osgood’un Duygusal Anlam Ölçeği ve (vi) Fishbein’in Beklenti-Değer Tekniği başlıkları altında sıralanabilir.

Bogardus Ölçeği

Bogardus Ölçeği, ilk bulunan sosyal uzaklık ölçeğidir. ‘Sosyal mesafe’, belli bir grubun üyelerinin başka grupların üyelerine karşı duyduğu yakınlık ve sempati derecesini ifade eder.

Thurstone Ölçeği

Bu ölçek, sosyal uzaklık ölçeğine yeni bir boyut kazandırmıştır.

Likert Ölçeği

Bu ölçekte, beş puanlık bir ölçek kullanılarak katılımcılara tutum cümleleri verilir ve onlardan kendilerine en uygun şıkkı işaretlemeleri istenir. Likert ölçeğinde de her önerinin şıkları arasındaki sosyal uzaklık aralığı eşittir

Guttman Ölçeği

Guttman ölçeği, tek bir özelliğin (tek boyutlu), kabul edilebilirlik açısından kolaydan zora uzanan bir kesiksiz aralığa yerleştirilen bir küme tutum cümlesi tarafından ölçülebileceği varsayımına dayanır. Bu ölçekte herkesin onaylayacağı cümlelerden çok az kişinin onaylayacağı cümlelere doğru bir sıralama oluşturulur.

Osgood’un Duygusal Anlam Ölçeği

Osgood, tutumları incelerken, insanların belli bir sözcük ya da kavrama verdikleri anlam üzerinde yoğunlaşır. Bu ölçek aracılığıyla pek çok kavramın duygusal anlamı ölçülebilir. Osgood’un geliştirdiği ölçek, iki uçlu ve zıt kategoriler arasında bireyin tutumunun nerede olduğunu görmeye yöneliktir.

Fishbein'in Beklenti-Değer Tekniği: Bu modelde bir tutum alanının gerisinde yatan her bir inancın ağırlık derecesinin, onun tutum nesnesiyle kurduğu ilişkinin gücüne bağlı olduğu iddiası yer alır.