İkna Edici Bir Konuşmanın Düzenlenmesi ve Planının Oluşturulması
Giriş
Bu bölümün amacı; ikna edici konuşmaların temelini oluşturan karşımızdakini etkin bir şekilde dinlemekten başlayarak, konuşmaların nasıl düzenleneceğini ve planın nasıl oluşturulması gerektiğini açıklamaktır.
Dinleme
Konuşma, bir kimsenin başka birine ya da dinleyici topluluğuna duygu ve düşüncelerini sözle aktarmasıdır. Konuşma; insanların duygularını, düşüncelerini, isteklerini açığa vurmasına; yaşamını sürdürebilmesine olanak tanır, etkili ve ikna edici bir konuşma yapmak istiyorsak, insanların nasıl dinlediklerini bilmemiz gerekir.
İyi bir dinleyici olmanın dört temel ilkesi vardır:
- Konuşmaya odaklandığını gözle görülür biçimde belli etmek,
- İhtiyaç ve istekleri araştırmak ve bölümlere ayırmak,
- Konuşmanın içeriğini olduğu kadar konuşmayı yönlendiren duyguları da fark etmek,
- Soru, destek ve yargıyı dengelemek.
Dinlemenin Önündeki Engeller
- Görünüşte Dinleme
- Savunmada Dinleme
- Seçerek Dinleme
- Tuzakçı Dinleme
- Nezaketen Dinlemek
- Ürkek Dinleme
- Yaltaklanmacı Dinleme
Tüm bu dinleme türleri, etkin bir dinlemenin dışındadır. Bu nedenle ikna edici konuşmaların en temel adımı olan “önce dinlemeyi” öğrenmemiz gerekmektedir. Ancak böylelikle karşılıklı konuşmaları verimli ve ikna edici bir düzeye ulaştırabiliriz.
Dinleyiciyi Araştırmak
İkna edici bir konuşma yapmayı amaçlıyorsak, ister küçük isterse büyük gruplardan oluşan dinleyicilerimizle ilgili araştırma yapmalıyız.
Dinleyicilerimiz hakkında şunları bilmemiz gerekir:
- Neden buradalar?
- Ne umuyorlar?
- Ne istiyorlar, ihtiyaçları nelerdir?
Dinleyicilere ilişkin tüm bu soruların yanıtlanması, konuşma akışını güçlendirecek ve kolaylaştıracaktır
İkna Edici Konuşma Yapıları
Dinleyiciler konuşmacının sözcüklerini izlemekte güçlük çekebilirler, bu yüzden onlara bazı ön bilgiler vermelisiniz. Eğer dinleyiciler sizin konuşma yapınızı bilirlerse, sizinle birlikte konuşmanın çatısını takip edebilirler. İkna edici konuşma yapıları; sorun/çözüm, kronolojik yapı, tematik yapı, mekânsal yapı, kuram/uygulama olmak üzere beşe ayrılırlar. Sıralayacak olursak:
- Sorun-Çözüm
- Kronolojik Yapı
- Tematik Yapı
- Mekânsal Yapı
- Kuram-Uygulama
Bir metne bağlı olarak yürütülen ya da yürütülmeyen bütün konuşmalarda, şu hususların belirtildiği bir yazı olması önerilir:
- Konuşmanın planı, çatısı, iskeleti
- Giriş sözleri ve giriş özeti
- Ana başlıklar
- Mutlaka okunması gereken cümleler
Konuşmamızı planlama temel olarak beş aşamada gerçekleşmelidir. Bunlar:
- Konuyu Seçme
- Amacımızı belirleme
- Söyleyeceklerimizi saptama
- Söyleyeceklerimizi planlama ve yazılaştırma
- Konuşmanın sunuluşu olarak sıralanabilir.
Konuyu Seçme
Her anlatım ve yazım sürecinin temeli konudur. Güzel ve etkili bir konuşmanın ilk koşulu, konuşma konusunu iyi seçmektir.
Konu seçilirken dikkat edilmesi gereken noktaları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Kişi, konu seçerken hakim olduğu ya da hem kendisinin hem dinleyicilerin ilgi duyduğu konuları seçmelidir.
- Konu, geliştirmeye uygun olmalıdır.
- Konu, bilimsel gerçeklerle çelişmemelidir.
- Konu, inandırıcı nitelikte olmalı ve açıklıkla ifade edilmeye olanak tanımalıdır.
Konumuzu seçmede etkili olan kaynaklar; yaşantı ve deneyimlerimiz, özel ilgilerimiz, okuduklarımız ve dinlediklerimiz, dış dünyamızdır. Bunları şu şekilde örneklendirebiliriz: Yaşantı ve deneyimlerimiz, özel ilgilerimiz, okuduklarımız ve dinlediklerimiz, dış dünyamız vb.
Amacımızı Belirleme
Konuşmalarımız bir hedefe yönelik olarak gerçekleşmeli ve konuşma sonucunda hedefimize ulaşıp ulaşamadığımızı saptayabilmeliyiz
Konuşmalar şu genel amaçları gerçekleştirir:
- Bilgilendirme/öğretme/eğitme
- Harekete geçirme/güdüleme/teşvik etme
- İkna/inandırma/satma
- Keşfetme/tartışma/pazarlık
- Eğlendirme/güldürme
Söyleyeceklerimizi Saptama
Söyleyeceklerimizi saptarken düşünmek, gözlem, başkalarıyla iletişim kurmak ve okumak bize yardımcı olan kaynaklardır.
Söyleyeceklerimizi Planlama ve Yazılaştırma
Konuyu seçip, amacımızı belirledikten ve bilgileri topladıktan sonra, elde ettiğimiz bilgileri düşünsel bir plan dahilinde ele almalıyız. Konuşmalarımızda söyleyeceklerimiz, belli bir sıra izlemelidir. Söyleyeceklerimizi bir sıraya koyup, neyi nerede söyleyeceğimize ilişkin bir çalışma gerçekleştirmeliyiz. Konuşma planı, konuşmamızda söyleyeceklerimizin ilgi ve önem derecesine göre sıralanmasıdır.
Konuşmanın Sunuluşu
Konuşmalarda bütün bu hazırlıklar ve planlamalar yapıldıktan sonra, eylem noktasına yani konuşmanın sunuluşuna geçiyoruz. Konuşmaların sunuluşunda başlıca üç çeşit uygulama görülmektedir. Bunlar; okuma, ezberleme ve serbest sunuş olarak sıralanabilir.
Giriş
Konuşmaları, dürüstükle kaleme aldığınızda, başkalarını daha kolay ikna edebilirsiniz.
Konuşmaya başlarken dinleyicileri küçümseyici sözler kullanılmamalı, yersiz anlatılan dinleyiciyi rahatsız edebilecek tarzda fıkra ya da öykülerden kaçınmak gerekir. Ancak çok resmî girişler de dinleyicilere sıcak ve sempatik gelmez. Kısa bir girişten sonra içten bir yaklaşımla konunuza girmelisiniz.
Ana Bölüm
Konuşmada süreyi kullanma son derece önemlidir. Dinleyiciyi sıkmayacak bir sürede konuşmayı tamamlamak gerekir. Ne kadar iyi bir konuşmacı olursanız olun, dinleyicilerinizin belirli bir dinleme sabrı olduğunu unutmamalıyız.
Bitiriş
Başlangıç ve bitiriş bir konuşmanın en önemli bölümleridir. Bir konuşmanın başarısı büyük ölçüde giriş ve bitiriş bölümlerine bağlıdır. Konuşmacının en son sözleri ya da konuşmasının son bölümleri, kulakta en çok kalan ve en çok anımsanan bölümlerdir. Bu yüzden bitirişte de dikkatli olmak gerekir. Konuşmayı aniden bitirmemek gerekir. Bu, dinleyicilerde yarım bırakılmışlık duygusu yaratır. Konuşmaya son verecek sözleri özenli bir biçimde seçmemiz gereklidir. Konuşma son derece etkili cümlelerle ve samimi bir şekilde bitirilmelidir. Dinleyicilerden gelen sorular yanıtlanmalıdır.