Görme Engelli Bireylerde Spor ve Açıklamalar
Görme Engelli; Görme engelli, bireyin çocukluk döneminden yaşamın son dönemlerine kadar eğitimsel ve sosyal başarısını olumsuz bir biçimde etkileyen ya da kalıcı görme kaybı olarak nitelendirilebilir. Bireyin görme duyularının işlevini yerine getirememesi veya yetersiz kalma hali olarak ifade edilmektedir. Duyularımız içinde koku, tat ve dokunma ikincil duyular olarak ifade edilirken, işitme ve görme ise bireyin birincil duyuları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Görme Engelli Bireylerin Bazı Özellikleri;
- Kavramsal ve bilişsel gelişim becerilerinde bazı gecikmeler olabilir.
- Soyut olarak düşünemeyebilirler.
- Alan, yer kavramlarını öğrenmeleri pek güçtür onlar için.
- Diğer duyuları ile görme eksikliklerini telafi etmeye çalışırlar.
- Sosyal aktivitelere ilgileri oldukça yüksektir.
- Müziğe yatkındırlar ve eğlenmeyi severler.
Görme Engelli Bireylerin Sınıflandırılması;
Engelin oluş zamanına göre sınıflandırma; Doğuştan görme engelli bireyler, Doğum sırasında görme engelli olan bireyler, Doğum sonrasında görme engelli olan bireyler.
Engelli oluş nedenine göre sınıflandırma; Görme engelli bireylerde engelin oluş nedenine göre genetik, kazalar ve hastalıklar olarak sınıflamak mümkündür.
Yasal ve eğitsel açıdan sınıflandırma; Yapılan tüm düzeltmelere rağmen görme keskinliği 1/10’dan az olan, görme yetisini kaybetmiş bireyler olarak karşımıza çıkmaktadır. Az gören kesimin tanımı ise “yapılan tüm düzeltmelere rağmen görme keskinliği 3/10’dan az olan”, görme yetisini destekli bir şekilde yardımcı araç ve gereçler ile sağlayan bireyler olarak yapılmaktadır.
Görme artığı açısından sınıflandırma; Tamamen görme engelli bireyler ya da az görenler bireylerdir.
Sportif açıdan sınıflandırma; Görme engelliler kendi aralarında yapabilecekleri spor branşlarına göre sınıflandırmaya tabi tutulmuşlardır (B1,B2,B3).
Görme Engelli Bireylerde Eğitim; Dünya da körlerin eğitimine ilk olarak 1784 de Paris’deValentin Hauy tarafından açılan yatılı okul ile başlamıştır. 19. ve 20. yüzyılın devamında başta İngiltere, Avusturya ve ABD olmak üzere birçok ülkede görme engelli bireylerin eğitimi için okullar açılmaya başlamıştır. UNESCO ve WCWB gibi uluslararası kuruluşlar görme engelliler ve onların eğitimleriyle ilgili çalışmalara öncelik vermişlerdir
Ülkemizde de diğer ülkelerin yaptığı gibi yatılı okullar açılmıştır. Ülkemizde bu yönde ilk olarak Grati Efendi tarafından 1889 da İstanbul Sultan Ahmet Ticaret Mektebinin bir bölümünde körler ve sağırların eğitimine başlanmıştır. Okul 30 yıl faaliyet gösterdikten sonra kapanmıştır.
Bağımsız hareket (beyaz baston) eğitimi; Bu eğitimde görme engelli bireylere birinden yardım almadan veya çok az bir yardım alarak hareket edebilme ve yön bulma becerisi kazandırılır.
Kişisel idare eğitimi; Bu eğitimde görme engelli bireylerin günlük hayatlarındaki öz bakım ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik teknikler öğretilir.
Modelaj eğitimi; Bu eğitimde görme engelli bireylere kil ile çeşitli çalışmaları yaptırılarak parmak duyarlılıklarının arttırılması, el kaslarının geliştirilmesi, üretme kabiliyeti, geniş- dar, büyük -küçük gibi kavramlar kazandırılır.
Abaküs eğitimi; Bu eğitimde görme engelli bireyler sayı, ağırlık, uzunluk, hacim ve geometrik şekillerin yer aldığı basit matematik kavramları öğretilir.
Kabartma yazı eğitimi (Braille alfabesi); Braille alfabesi kâğıt üzerinde altı kabartmalı noktalardan oluşan, parmak ucuyla dokunulduğunda hissedilen ve okunabilen harflerdir. Braille alfabesi 1821 yılında küçük yaşta görme yeteneğini kaybeden Louis Braille tarafından görme engelli bireylerin bağımsız bir şekilde okumalarını sağlamak için geliştirilmiştir.
Görme Engelli Bireylerde Spor
Dünya nüfusunda engelli bireylerin sayısı önemli bir boyuta ulaşmış iken, bu bireylerin sportif etkinliklere katılımına destek olacak, onları teşvik edecek ve engelleri ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerde bulunarak engelsiz bireyler haline getirmek toplumsal sorumluluk alanlarımızdan birisidir (Keskin, 2008) . Görme engelli bireylerin bulundukları sınırlı yaşam içinden çıkarak toplumda yer edinmeleri, motivasyon duygularının artması, görme engelli oluş hallerini kabul ederek güçlü bir şekilde hayata devam etmeleri ancak spor ile mümkün olmaktadır.
Görme engelli Bireylerde Sporun Sosyalleşme Üzerine Etkisi
Spor ile sosyalleşme süreci görme engelli bireylerde oldukça mümkündür. Sporun görme engelli bireylerde hem kaybedilen fonksiyonların onarımında hem de fiziksel uygunluklarını düzeltmede gözle görülür faydaları oldukça büyüktür.
Görme Engelli Bireylerin Yapabilecekleri Bazı Spor Branşları; Atletizm, İkili Bisiklet, Kayak (Alp Disiplini), Futsal, Goalball, , Judo, Yüzme, Halter, Atıcılıkdır.
Ülkemizde Görme Engelliler
1980 yılında ülkemizde görme engelli sporcularında bulunduğu engelli grupları sportif faaliyetleri Genel Müdürlük Spor Eğitim dairesinde başlamış olup 1990 yılı sonlarına kadar devam etmiştir. Daha sonra Türkiye Özürlüler Federasyonunun kurulması ile birlikte tüm engel grupları bir araya getirilmiş ve 7 Mart 2000 tarihinde ise İşitme engelliler ve görme engelliler federasyonu ayrı bir federasyon olarak karşımıza çıkmaktadır.