Waldorf Yaklaşımı

Eğitimin en temel kademesi olan okul öncesi dönem alternatif yaklaşımların en çok uygulandığı kademelerin başında gelmektedir. Bu yaklaşımlar içerisinde Rudolf Steiner tarafından geliştirilen Waldorf yaklaşımının da özel bir yeri ve önemi vardır. Zira Waldorf yaklaşımı, dünyada alternatif yaklaşımların ilklerinden ve en çok uygulananlarından biridir. Türkiye’de de Waldorf yaklaşımının, okul öncesi eğitimde alternatif yaklaşımlar denildiğinde Montessori yaklaşımı ile birlikte ilk akla gelenlerden biri olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Waldorf Yaklaşımının Tarihçesi

İlk Waldorf okulu Emil Molt’un öncülük etmesi ile birlikte 1919 yılında Almanya’da Stuttgart, Stadtgartensal’de kurulmuş ve Rudolf Steiner’in eğitim yaklaşımı uygulanmaya başlanmıştır.

Rudolf Steiner Kimdir?

1861’de Avusturya -Macaristan İmparatorluğu’nun sınırların içerisinde, günümüzde Hırvatistan'ın bir parçası olan Kraljevec köyünde dünyaya geldi. 1905’e kadar İşçi Okulunda ders, seminer ve konferanslar verdi. 1907’de eğitimle ilgili ilk kitabı “Tin Bilim Açısından Çocuk Eğitimi”ni yayınladı. 1913 yılında İsviçre’de Basel yakınlarındaki Dornach kasabasında Goetheanum adı verilen, mimarisi ilginç ahşap yapıları kurdu. 1919’da tütün fabrikası Waldorf -Astoria’da çalışan işçilerin çocuklarına eğitim verdi ve bu hareket Waldorf yaklaşımının temelini oluşturdu.

Waldorf Yaklaşımının Eğitim Felsefesi

Waldorf felsefesi Steiner’in “Antroposofi” anlayışına dayanır. İnsan olmanın bilgeliği anlamına gelen antroposofi anlayışı ile Steiner, insanın doğadaki yeri ve evrimini inceleyen antropoloji ile birtakım esrarlı formüllerle doğaya egemen olmayı amaçlayan bir anlayışı anlamına gelen teozofi arasında bir bağlantı kurmaya çalışmıştır. Antroposofi anlayışında insanın özünün tanınması ve doğasındaki gizemin anlaşılması gerekmektedir.

Waldorf Yaklaşımına Göre Gelişimin Aşamaları

Steiner’e göre çocukların eğitimleri gelişimlerine dayalı olarak verilmelidir. Eğitim çocukların yaş ve gelişim düzeylerinde göre düzenlenmelidir. Steiner’e göre çocukların gelişimleri üç aşamada gerçekleşmektedir: 1. Fiziksel bilinçlilik (0 -7 yaş), 2. Duygu bilinçliliği (7 -14 yaş), 3. Farkındalık (14 -21 yaş).

Waldorf Yaklaşımının Temel İlkeleri ve Özellikleri

Waldorf okulları, ebeveyn, öğretmen ve öğrencilerin birlikte çalışmalarıyla oluşturulmuştur. Okul, her türlü ekonomik ve politik kontrolden tamamen bağımsız olmalıdır. Müdür yoktur. Öğretmenler arasında hiyerarşik bir fark yoktur. Temel bir ders kitabı yoktur. Not verme ve sınıfta kalma yoktur. Biçimsel sınavlar, başarı testleri yoktur. Antroposofiye göre düzenlenmiş bir eğitim için çaba gösterilir. Her çocuğun farklı bireysel özellikleri ve kendine göre üstün yetenekleri vardır. Çocuklar öğrenme ile kendi deneyimleri arasında bağlantı kurduklarında daha ilgili ve canlı olmakta ve bu deneyimlerle öğrenmeye başlamaktadır. Ritim önemli bir eğitim ilkesidir. Öğretmenlere hizmet içi eğitimler verilmektedir. Anaokulu ev ortamına benzemektedir. Sınıflarda plastik malzeme kullanılmaz.

Eğitim Programı

Waldorf yaklaşımında eğitim programı Steiner’in Çocuk Gelişimi Kuramı’na göre şekillenir ve çocuk merkezlidir. Çocuğu bütünsel olarak ele alır, bu nedenle program holistiktir.

Waldorf eğitimcileri öğrencilerde renk, duruş, müzik eşliğinde hareket, şiir, konuşmayı bütünleştiren; onlarda mekânsal uyum, konsantrasyonu geliştirirken öz disiplin, iç denge, toplumla uyum gibi duyguları hissettiren “euritim” sanatını geliştirmişlerdir. Waldorf okullarında teknolojiye neredeyse hiçbir rol verilmez. Kayıt tutmak ve bazı güvenlik unsurlarının dışında bilgisayar ve bilişim teknolojileri sınıflara sokulmaz. Programda pratik yaşam becerileri üzerinde de önemle durulur. Eğitim programı sarmal bir yapıya sahiptir. Eğitim programı her seviyede geçmiş deneyimler üzerine inşa edilmektedir.

Eğitim Ortamı

Waldorf yaklaşımında eğitim ortamı “güzel, ev benzeri ortam olarak nitelenir. Çocuklara duyusal uyarım sağlayacak ortamlar hazırlanmalıdır. Doğadaki ve sınıftaki güzelliğin çocuğun iyi olma, saygı ve uyum duyguları geliştirmesini sağladığı vurgulanır. Waldorf anaokullarında genellikle kadın öğretmenler vardır ve öğretmen anne figürünü temsil etmektedir. Waldorf anaokuluna ilk girildiğinde rengarenk olması, büyük oyun alanlarının olması ile sıcak ve eğlenceli bir atmosfer hemen fark edilir.

Öğretmen

Waldorf okullarında sınıf öğretmeninin rolü çok önemlidir. Waldorf yaklaşımında her çocuğun biricikliği temel alındığından yetişkinler onlara kendi yollarında özgürce yürüyebilecekleri alanı hazırlayıp geri çekilmelidirler. Waldorf eğitimcileri, kendi kendilerini geliştirmelerini yalnızca kişisel bir çaba olarak değil, öğretmen olarak niteliklerinin en temel yönlerinden biri olarak görürler. İlkokulda sınıf öğretmeninin birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar aynı sınıfı takip etmesi, temel bir Waldorf uygulamasıdır. Öğretmen her sabah çocukları karşılar ve selamlar. Öğle yemeklerini çocuklarla birlikte yer, akşam onları uğurlar ve sürekli diğer derslerin öğretmenleriyle ve anne -babalarla iletişim halindedir.

Aile

Waldorf okulları kendilerini bağımsız okullar olarak idrak ettiklerinden, resmi birtakım kuruluşlara değil, anne -babalara ve çocuklara karşı sorumludurlar. Bu okullar genellikle kendi çocuklarının bu pedagojiye göre yetişmesini isteyen anne -babalarla bir araya gelen eğitmenlerin kurdukları okullar olmaktadır.

Öğretim Yöntemleri

Waldorf eğitim sisteminde kullanılan en temel öğretim yöntemleri, sanat etkinlikleri, hikâye anlatımı ve Steiner’in geliştirdiği bir sanat olan “euritim”dir. Bunlara anaokulunda yaratıcı oyun etkinlikleri eklenebilir.