Adölesan Dönem Cinsel Gelişim

Cinsel gelişim; kişinin cinsel yönden belirli bir olgunluğa ulaşması, cinsel kimliğini benimseyerek bu kimliğe uygun hissetmesi ve bu şekilde davranması, cinsel dürtülerini kontrol edebilmesi ya da uygun şekilde doyum sağlayabilmesi ve cinselliğe ait problemlerini çözebilecek düzeyde bilgi ve becerileri edinme sürecidir. Bireyin cinsel gelişimi ile ilgili problemler olduğunda cinsel kimlikle ilgili davranışlarda da problemler görülebilir. Bu nedenle mutlu ve uyumlu bir yaşam ve başarı için sağlıklı cinsel gelişimin gerçekleşmesi gerekir.

Cinsiyet; bireyleri üreme sırasında erkek ya da kadın olarak belirleyen, doğuştan itibaren var olan bir özelliktir.

Cinsellik; birey tarafından kendi cinsel kimliğinin benimsenmesi, cinsiyetinin gereği olarak karşı cinse ilgi göstermesinin yanı sıra diğer cinsle birliktelikten ve cinsel temastan hem bedensel hem de ruhsal anlamda haz duyması ve doyum sağlayabilmesidir.

Cinsel olgunluk; insan üreme sistemi ve organlarının sağlıklı döller üretebileceği seviyeye gelebilmesidir.

Cinsiyet rolü; toplum tarafından kadına ya da erkeğe uygun bulunarak tanımlanan davranışlardır.

Cinsel kimlik; bireyin biyolojik cinsiyetinden bağımsız olarak kendini erkek ya da kadın cinsiyetinde hissetmesi ya da algılamasıdır.

Cinsel gelişim ile ilgili kuramlar; psikanalitik kuram, edimsel koşullanma kuramı, bilişsel gelişim kuramı, sosyal öğrenme kuramı ve cinsiyet şema kuramıdır.

Adölesan dönemde cinsel gelişim; cinsel merak ve ilgi bu dönemde tekrar önem kazanır. Bu dönemde çocuklarda fiziksel değişiklikler meydana gelir. Cinsel ilgi tekrar cinsel organlara yoğunlaşır. Karşı cinse ilgi duyulur ve karşı cinsin ilgisi çekilmeye çalışılır. Biyolojik olarak cinsel olgunluğa erişim bu dönemin temelini oluşturur. Bu dönemde yaşanan sosyal, duygusal, bedensel, cinsel ve kişisel gelişimlerin etkisiyle adölesanlarda farklı sorunlar ve çatışmalar görülebilir.

Cinsel gelişimi etkileyen faktörler; biyolojik ve sosyo- kültürel faktörlerdir.

Cinsel gelişimin desteklenmesi; Bireyin sahip olduğu cinsiyetten hoşnut olması ve bu cinsiyetle yaşamaktan mutluluk duyması önemlidir. Bunun gerçekleşebilmesinde cinsel eğitimin önemi büyüktür. Cinsel eğitim; bireyin cinsellik hakkında bilgi edinmesini, cinsel dürtülerini ve güdülerini kontrol edebilmesini, karşı cinsle kuracağı cinsel ilişkilerinde ve cinsel ilgilerinde uygun davranışları kazanabilmesini sağlamak amacıyla verilen eğitimdir. Cinsel eğitim ailede başlamalı, eğitim kurumlarında devam ettirilmelidir.

Adölesan döneminde cinsel eğitim; adölesanların büyüme, gelişme, olgunlaşma ve cinsel kimliklerini kazanma süreçlerinde karşılarına çıkan sorunların çözümlenebilmesinde cinsel eğitimin rolü büyüktür. Cinsel eğitim biyolojik konularda ve cinsel gelişim hakkında adölesanların bilgilendirilmesine ve endişelerinin azaltılmasına yönelik planlanmalıdır. Adölesanların bilgilendirilmeleri onların sağlıklı bir cinsel kimlik kazanmalarına ve evlilik hayatına hazırlanmalarına destek olacak, ilerideki yaşamlarında da cinsel konularda sorun yaşamalarının önüne geçecektir.

Cinsel kimlik gelişimi; sağlıklı cinsel kimliğin temelini bireyin biyolojik cinsiyeti ile kendi cinselliğini algılaması arasındaki uyumu oluşturur.

Cinsel kimlik gelişiminin belirleyicileri; biyolojik ve psikososyal (cinsel özdeşim modelleri, cinsellikle ilgili tutumlar, beklentiler ve yetiştirme biçimleri, psikodinamik yaklaşımlar) faktörlerdir.

Sonuç olarak, cinsel kimlik gelişiminin biyolojik ve psikososyal faktörlerden etkilendiğini söyleyebiliriz. Bu nedenle çocukların gösterdikleri davranışlardan gereksiz yere endişelenmemek ya da müdahale edilmesi gereken durumları atlamamak için çocukların cinsel gelişiminde normel olan ve olmayan durumların bilinmesi çok önemlidir.