Planlama ve Karar Verme

Planlama kavram olarak gelecekteki örgütsel amaç ve hedefler ile bunları gerçekleştirecek faaliyetlerin belirlenme süreci olarak tanımlanır. Yöneticilik yapan birisinin yönettiği kuruluşun mevcut durumunu iyi anlayıp tanımlayarak gelecekte nereye ulaşmak istediğini açıkça ortaya koyması gerekir. Planlama, misyon ve vizyon, amaç ve hedefler ile planlardan oluşur.

Misyon işletmenin varlık sebebi olarak ifade edilebilecekken, vizyon işletmenin kendini ileride görmek istediği yer olarak tanımlanabilir.

Amaç, ulaşılması arzu edilen nihai sonucu ifade ederken, hedef nihai sonuca yönelik olarak belirli bir dönemde gerçekleştirilmek istenen spesifik sonuçlar olarak tanımlanabilir. Amaçlar zaman sınırı olmaksızın genel ve soyut nitelikli iken, hedefler belirli bir döneme göre belirlenmiş spesifik, somut ve ölçülebilir nitelik taşırlar. Amaç ve hedefler, yönetim kademlerine göre, stratejik, taktik ve eylemsel olmak üzere farklı düzeylerde değerlendirilebilir.

Plan, amaç ve hedefleri gerçekleştirmek için belirli koşullar altında yapmaya niyetlenilen yöntemleri, eylem de içinde bulunulan koşullarda amaç ve hedefleri gerçekleştirmek için bizzat gerçekleştirilen icraatları ifade eder.

Planlarla ilgili yönetim kademeleri dışında en yaygın sınıflandırma, zaman aralığına ve kullanım şekillerine göre yapılan sınıflandırmadır. Bunların dışında bir de planları durumsallığa göre sınıflandırmak mümkündür. Zaman aralığına göre planlar, genelde uzun, orta ve kısa dönemli olmak üzere 3 gruba ayrılmaktadır.

Örgütsel kullanımına göre planlar, sürekli ve tek kullanımlık planlar şeklinde değerlendirilebilir. Sürekli planlar, işletmede düzenli olarak gerçekleşen işlerde kılavuzluk etmek üzere genelde kalıcı nitelikteki planlardır. Bunlar, politika ve prosedür şeklinde görülebilir.

Tek kullanımlık planlar, genelde program, proje ve bütçe olarak görülür. Program, planlamanın zaman boyutunu, proje faaliyet boyutunu, bütçe de finansal boyutunu ifade eder.

Karar verme her düzey ve birimdeki yöneticinin yapmış olduğu en önemli iş olarak nitelendirilebilir. Karar verme, belirli bir amacın belirlenmesi ve/veya gerçekleştirilmesi ya da sorunun tespiti ve/veya çözümü için mevcut alternatifler arasında seçim yapma süreci olarak tanımlanır. Yönetsel kararlar, programlanmış, yani rutin, ve programlanmamış, yani rutin olmayan kararlar şeklinde iki grupta değerlendirilmektedir.

Karar verilen ortamlar, karar için gerekli bilginin elde edilebilirliğine göre, belirlilik ortamı risk ortamı ve belirsizlik ortamı şeklinde sınıflandırılabilir.

İş ortamında yöneticilerin karar verirken kullandıkları yaklaşımlar genel olarak rasyonel model, yönetsel model ve politik model olmak üzere üç kategoride değerlendirilebilir.

Rasyonel karar modeli belirlilik ortamında, yönetsel karar modeli daha çok risk ortamında, politik model de daha çok belirsizlik ve bulanıklık ortamında uygulanabilir.

Yöneticiler, karar verirken 8 aşamayı sistematik bir şekilde takip ederek kararların etkili ve isabetli olma olasılığını arttırabilirler. Bu adımlar, (1) sorunun teşhisi ve/veya amacın belirlenmesi, (2) sorun/amaç kaynaklarının analizi, (3) karar ölçütlerinin belirlenmesi, (4) alternatif seçeneklerin geliştirilmesi, (5) alternatif seçeneklerin analizi ve değerlendirilmesi, (6) alternatif seçeneklerden arasından seçim yapılması, (7) seçilen alternatif seçeneğin uygulanması ve (8) uygulamanın gözden geçirilmesi ve geri bildirim sağlanması şeklinde sıralanabilir.