Yoksulluk ve Okul Sosyal Hizmeti
Giriş
Okul, çocukların korunaklı yuvalarından çıkıp toplum içine girdikleri ilk yerdir ve çocukların ailelerinden sonra ilk formel sosyalleşme ortamıdır. Çocukluk dönemi sağlıklı alışkanlıkların geliştirilmesi için uygun bir dönemdir. Okul sosyal hizmeti zorunlu eğitimin getirilmesinden sonra öğrencilerin temel çocuk haklarından biri olan eğitim hakkından eşit bir biçimde faydalanmasını ve bu eğitim ve öğrenme hakları önündeki tüm engellerin ortadan kaldırılmasını kapsar. Türkiye eğitim sisteminin günümüzde en öncelikli sorunu “öğrenme”nin istenen ölçüde gerçekleşmiyor oluşudur.
Okul sosyal hizmeti, öğrencilerin eğitim etkinliklerini başarılı bir şekilde sürdürebilecekleri bir duruma gelmelerini sağlama hedefiyle okul ortamında faaliyet yürütülen bir sosyal hizmet uygulama alanıdır. Okulun, aile ile ve toplumla iş birliğinin geliştirilmesinde rol alan okul sosyal hizmet uzmanı, ekolojik sistem perspektifinden hareketle öğrencilerin en yüksek iyilik hâlini hedefler. Okul sosyal hizmet uzmanı, ruh sağlığı uzmanı olarak okul topluluğu bünyesinde sosyal ve duygusal gelişim lideri rollerini üstlenir. Okul ortamında ekolojik, sistem ve güçlendirme yaklaşımlarını, gelişim kuramlarını ve terapötik yaklaşımları kullanır.
Yoksulluğun Çocuk Üzerindeki Etkileri ve Çocuk Yoksulluğu Kapsamında Riskler
Bu bölümde yoksulluğun çocuk üzerinde olumsuz etkileri pek çok araştırma bulgusu ile doğrulanmıştır. Çocuk yoksulluğu kapsamındaki bu riskler sosyal dışlanma, ruh sağlığı ve davranış sorunları, şiddet/saldırganlık, okul başarısı suça yönelme ve madde bağımlılığı olarak incelenmiştir.
Yoksul Çocuklara İlişkin Okul Sosyal Hizmeti Müdahaleleri
Yoksul çocuklar için okul odaklı müdahaleler: Erken müdahale, Okul Sonrası ve Gençlik Gelişim Programları, Ebeveyn-Okul-Toplum Ortaklıkları şeklinde özetlenmiştir. Ayrıca Suça Yönelmeyi Önleme Okul-Odaklı Uygulamalar, Seattle Sosyal Gelişim Projesi, CARE Projesi, İyi Davranış Oyunu gibi kanıt temelli önleyici okul sosyal müdahalelerine yer verilmiştir.
Sonuç
Çocuk haklarına göre, eğitim tüm çocuklar için eşit bir biçimde gerekli olmakla birlikte tüm çocuklar ve gençler, haklarından yararlanabilme anlamında aynı şansa sahip değildirler.
Diğer taraftan tüm çocuklar için eğitim eşit kalitede değildir. Kaldı ki dünyanın pek çok yoksul bölge ve topluluklarında çocukların çoğu eğitim hakkına ulaşamamaktadır. Tahmin edileceği gibi yoksul kentsel ve kırsal topluluklarda bulunan okullar, daha az kaliteli tesislere, öğretim elemanlarına ve programlara dolayısı ile çeşitli açılardan kıt kaynaklara sahiptirler.
Gelişmiş ülkelerde giderek artan bir şekilde, sosyal hizmet uzmanları, yoksul öğrenciler ve aileler için okulla bağlantılı hizmet sunum programlarını kolaylaştırmaya dâhil olmaktadırlar.
Okul sosyal hizmet uzmanları, ebeveynlere ve okuldan kaçan çocuklara doğrudan hizmetler sunmanın yanı sıra disiplin uygulamalarında ve okuldan kaçan çocuklar ile ilgili diğer uygulamalarda daha fazla esnekliği desteklemelidirler. Ayrıca okula daha fazla gelme konusunda çaba sarf etmeli, devamsızlığı olan öğrencileri fark etmeli ve ödüllendirmeyi amaçlayan programları desteklemelidirler.
Türkiye’de giderek artan okul sorunlarına cevap verebilecek bir psikososyal destek ekibine duyulan ihtiyaç son yıllarda okullarda yaşanan olaylarla kendini daha çok hissettirmektedir. Bu acil ihtiyaca cevaben yoksulluk gibi pek çok sosyal sorun ve bu sorunların sebep olduğu diğer sorunların çözümü için okul sosyal hizmeti uygulamalarının başlatılması önem taşımaktadır.