Türkiye’de Yoksullukla Mücadele Politikalar
Yoksulluk dünyadaki diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de önemli bir sosyoekonomik sorundur. Ülkemizde yoksulluk, Cumhuriyetin kuruluşundan beri var olmakla birlikte özellikle 1980'li yıllardan sonra uygulamaya konulan 24 Ocak kararları ile artış sürecine girmiştir. 1980'li yıllardan sonra neoliberal politikaların benimsenmesi sonucunda gelir dağılımı bozulmuş ve yoksulluk artmıştır. 1980 sonrasında yoksulluk ve gelir dağılımında yaşanan adaletsizliklerin gittikçe artması, hükûmetlerin de özellikle ekonomik büyüme odaklı politikalar izlemesi, yoksullukla mücadeleye yönelik uygulanan politikaların artmasına neden olmuştur.
Türkiye'de 1980'li yıllardan sonra yoksullukta görülen artış 2000'li yılların başlarına kadar devam etmiştir. Yoksullukla mücadele alanına özellikle 2000'li yıllardan sonra hız verilmiş ve önemli başarılar elde edilmiştir. TÜİK’in yoksulluk verilerinden hareketle Türkiye’de yoksulluğun azalmasında sosyal yardımların önemli bir etkisinin olduğunu ifade etmek mümkündür.
Bu dönemde yoksullukla mücadelede birtakım yasal ve kurumsal düzenlemeler yapılmıştır. Bunlardan belki de en önemlisi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu (SYDTF)’dur. 1986 yılında 3294 sayılı Yasa ile kurulan Fon, 2004 yılında Başbakanlığa bağlı bir genel müdürlüğe dönüştürülmüştür. SYDTF’nin yaptığı sosyal yardımlar gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle 2000 yılı sonrasında SYDV tarafından yapılan yardımlarda, 2000 yılı öncesiyle karşılaştırıldığında ciddi oranda bir artış olduğu görülmektedir.
Türkiye’de yoksullukla mücadele kapsamında değerlendirilebilecek başka uygulamalar da mevcuttur. Bunların en önemlilerinden biri de Bangladeş’teki Grameen Bankası deneyiminden yararlanılarak ilk olarak 2003 yılında Diyarbakır’da uygulanan Mikro Kredi Projesi'dir. Bu proje, daha çok toplumun en yoksul kesimine yönelik bir uygulamadır. Bugüne kadar projeden özellikle kırsal kesimde olmak üzere binlerce kişi faydalanmıştır.
Yoksullukla mücadelede kullanılan diğer araçlar ise sosyal yardımlardır. Türkiye’de çeşitli kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri yoksullara ayni ve nakdi sosyal yardımlar yapmaktadır. Yapılan bu yardımlarla yoksulların gıda, barınma ve bakım gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması ve böylece daha yaşanabilir bir ortama sahip olmaları amaçlanmaktadır.
Bunun yanında yoksullukla mücadelede eğitim politikaları, sağlık politikaları, istihdam politikaları gibi politikalardan faydalanılmaktadır. Örneğin genel sağlık sigortası uygulaması buna güzel bir örnektir. Bu dönemde yoksullukla mücadelede belli başlı politikalar: Kadınların istihdama katılımının arttırılması için mikrokredi uygulaması, tarım kesimine yönelik uygulamalar, gençlere yönelik meslek edinme kurslarının açılması, eğitim ve sağlık alanında yapılan düzenlemeler, engelli vatandaşlara yönelik getirilen yasalar, yaşlı ve kimsesizlere yönelik bakım evlerinin artırılması, yaşlı bakımına yönelik verilen eğitimlerdir.
Ancak Türkiye’nin son 20 yılında yoksullukla mücadele konusundaki uygulamalara bakıldığında, bu konuda önemli başarıların elde edilebildiğini söylemek zor gözükmektedir. Bunun en önemli nedeni bu politikaların günübirlik ve dağınık bir görünüm sergilemelerdir. Uygulamalara ilişkin değerlendirme ve gözlemler bu yardımların yoksulluk profili ekseninde oluşturulmuş ayrıntılı bir çalışmalara göre değil, belirli toplumsal ve kişisel ilişkiler üzerinden belirlenen günübirlik kararlar çerçevesinde yapıldığı izlenimi yaratmaktadır. Türkiye’de yoksullukla mücadele kon