Gelişmiş Ülkelerde Yerel Yönetim Yapıları
Yerel Yönetim Modelleri
Dünyada, kültürel ve siyasal geçmişleri ve diğer ülkelerle etkileşimlerine bağlı olmak farklı yerel yönetim sistemleri görülmektedir . Örneğin Fransa, Portekiz, İtalya, Belçika ve Türkiye gibi ülkelerde “Fransız Modeli” hâkimdir. Bu modele göre, yerel yönetimler anayasa ile güvence altındadır ve belli bir statüsü bulunmaktadır. Yerel yönetim birimlerin varlık sebepleri işlevsel olmaktan çok siyasaldır.
Diğer modelde ise Anglosakson geleneği etkilidir. Buna göre anayasal bir statüye sahip olmayan yerel yönetimler, federal devlet ya da eyaletlerden ayrı bir kişi olarak da kalmaya özen göstermektedirler.
ABD, Kanada ve İrlanda bu geleneği benimseyen ülkelerdir. Kuzey ve Orta Avrupa ülkelerinde etkili olan modelde ise yerel yönetimler kendilerine yasa ile verilmiş yetkilerin dışında ve üstünde genel bir yetkiye sahiptir. Bu sistemde çeşitli yönetim basamakları arasındaki ilişkileri yöneten katı yöntemsel kurallar vardır. İsveç, Norveç ve Danimarka bu modeli benimseyen ülkelere örnek gösterilebilir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Yerel Yönetimler ve Sosyal Hizmetler
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), çoğulcu demokrasiye dayalı, başkanlık sistemiyle yönetilen federal bir cumhuriyettir. Yönetim sistemi, üç kademeli bir yapı çerçevesinde şekillenen bu ülkede federal devlet ilk düzey yönetim birimini, eyaletler ise ikinci düzey yönetim birimlerini oluşturmaktadır. Eyaletlerin alt düzey yönetim birimleri olan yerel yönetimler ise sayıları, nitelikleri ve yapıları itibarıyla çok zengin bir çeşitliliğe sahiptir.
ABD’de sosyal koruma üç araçla sağlanmaktadır. Birincisi; sosyal güvenlik ve yaşlılara yönelik sağlık hizmetleri ikincisi; işsizlik ve işçi tazminatı üçüncüsü ise; sosyal yardım diye tanımlayabileceğimiz, yoksullukla mücadele veya gelir ve mal varlığı testine dayalı refah programları.
79 federal programdan oluşan sosyal yardımlar düşük gelirlilere yönelik nakit para, yiyecek, barınma, sağlık, sosyal hizmetler, eğitimi kapsamaktadır. Yardımlar, katkı payı ödenmesini gerektirmemektedir.
Almanya’da Yerel Yönetimler ve Sosyal Hizmetler
Türkiye’dekinin tam tersi bir uygulamanın bulunduğu Almanya’da yerel yönetim birimlerinin türleri, görev ve yetkileri bakımından ülke genelinde çok çeşitlilik görülmektedir. Ülkede yerel yönetimler anayasal kurumlardır. Yerel yönetimler, belediyeler ve ilçelerden oluşmaktadırlar. İller birkaç istisna dışında yerel yönetim birimi olarak görülmemektedir.
Devletin belediyeler üzerindeki gözetim yetkisi, bu kuruluşların yönetimlerinin yasalara uygunluğunun denetlenmesi ile ilgilidir. Ayrıca yerel yönetimlerin saydam, halka yakın yönetsel yaklaşımları oluşturmak için çabaları, öte yandan hemşehrilerin yerel yönetimleri daha çok etkileyebilmek için uyguladıkları girişimler ülkede daha demokratik yerel yönetim kurumu oluşmasını sağlamıştır. Yerel yönetimler, Almanya’nın federal yapısı içinde federal devlet ve eyaletlerden sonra yer alan üçüncü ve en alt kademesidir.
İngiltere’de Yerel Yönetimler ve Sosyal Hizmetler
İdari sistemi tek parlamento ve tek hükûmet tarafından yönetilen üniter bir devlet olan ve İngiltere olarak isimlendirilen ülke İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşmaktadır. Birleşik Krallık’ta ulusal hükû metin yanında, yerel seviyede örgütlenmiş yerel birimler de bulunmaktadır. İngiliz yerel yönetimleri temelde bazı metropolitan şehirler dışında kademelenmesinde nüfusun ölçüt olduğu iller ve ilçelerden oluşur.
İngiltere’de yerel yönetimler, yetki ve statü olarak devlete bağımlı olmayı özerk varlıklarını öne sürme hakkına sahiptirler. İngiltere’de hizmetler, “yerel” nitelikte olup olmamalarına göre merkezî ya da yerel yönetimlerce getirilirken, Fransa’da birçok hizmet yerel nitelikte olmasına karşın, merkezî yönetimin taşra teşkilatlarınca yerine getirilmektedir.
Fransa’da Yerel Yönetimler ve Sosyal Hizmetler
Anayasal ve politik olarak güçlü bir merkeze sahip Fransa’da, 1982’de başlayan desantralizasyon süreci 17 Mart 2003’te kabul edilen değişikliklerle ivme kazanmış görünmektedir. Anayasasının 1. maddesi “Cumhuriyet yerinden yönetim ilkesine göre örgütlenir.” şeklinde değiştirilerek “üniter devlet” ifadesi çıkarılmış, böylece, yerinden yönetim ilkesi ve cumhuriyetin ademimerkeziyetçi niteliği, anayasa hükmü hâline getirilmiştir. Ayrıca, yeni yerel yönetim modellerinin oluşturulmasına ve sınanmasına olanak tanınmış ve mali denkleştirme ile desteklenmiş bir mali özerklik garanti altına alınmıştır. Yerel meclisleri toplantıya çağırmak amacıyla dilekçe verme hakkı, karar amaçlı referandum ve yerel yönetimlerin kurumsal örgütlenmesi hakkında seçmenlere danışılmasını öngören doğrudan demokrasi yöntemleri de anayasal güvenceye kavuşturulmuştur.
Finlandiya ’da sosyal hizmet, sosyal sigorta ve sosyal yardımdan oluşan sosyal koruma sistemi Sosyal İşler ve Sağlık Bakanlığı’nın politikalarıyla yürütülmektedir. Sosyal dışlanmanın bilhassa ekonomik dışlanmanın önüne geçebilmek adına ülkede ayrıca sosyal kredi uygulanmaktadır. Yoksul olduğu için borçlarını ödeyemeyen ve mal varlıkları başka yerden kredi alması için yeterli olmayan kişilere kredi sağlanmaktadır. Krediler daha çok kişilerin borçlarını kapatabilmeleri, iş kurabilmeleri, yaşadıkları sosyal krizi atlatabilmeleri amacıyla verilmektedir.