Yayın Grafiğinde Görsel Unsurlar
Yapılan optik araştırmalarında beyaz güneş ışığının içerisinde ışık ışınlarının olduğu tespit edilmiştir. Güneş ışığının içerdiği tüm ışık ışınlarını bir bütün olarak geri yansıtan yüzeyler beyaz, ışık ışınlarını geri yansıtmayan yüzeyler siyah olarak algılanırken, kırmızı bir elma, ışık ışını demeti içerisinden sadece kırmızı ışık ışınlarını göze geri yansıtmakta ve böylece kırmızı olarak algılanmaktadır.
Bireyin içinde bulunduğu çevreyi farklı ışık düzeylerinde görsel olarak algılama süreç ve koşulları hakkındaki bir çalışma alanı olan görsel algılama insanın çevresini bir bütün olarak algıladığını ve bahsedilen bütünün de, onu oluşturan parçaların toplamının ötesinde bir şey olduğunu öne süren Gestalt teorisine dayanmaktadır.
Görsel biçim, tanımlananın renk, ton, şekil, doku, yüzey, ölçü, yönelim, derinlik ve malzeme ürünleri gibi fiziksel özelliklerini ifade eder. Tasarım, mekân, obje, nesne, yayın ve / veya sistemlerin gerçekleştirilme sürecinden önce biçimsel özelliklerinin ifade dili, işlevi, materyal ve teknikleri göz önünde bulundurularak belirlenmesi ise görsel ve tipografik unsurlar kullanılarak tanıtım, bilgilendirme ya da iletişim hizmeti yapan grafik tasarımın bir dalı olan yayın grafiklerinde de görsel biçimlendirme gereklidir.
Rengin üç boyutu da algılamada etkilidir. Birinci boyut rengin renk çemberindeki karşılığıdır. Renk çemberi, en saf haldeki renklerin birbirlerine dönüşmesi suretiyle oluşan sürekli bir çemberdir. Çemberdeki renkler, karşılarına denk gelen tamamlayıcıları ile karıştırıldıklarında doygunluk olarak da adlandırılan saflık dereceleri azalır -bu rengin ikinci boyutudur. Rengin üçüncü boyutu ise tonu, açık ve koyu değerleridir.
Çizgiler uç uca bağlanarak şekilleri, yan yana gelerek yüzeyleri oluştururlar. Uzun ince çizgiler yüzeylerin sınırlarını belirlerken, kısa kalın çizgiler kendileri yüzeylere dönüşürler. Siyah çerçevesi gittikçe kalınlaşan beyaz bir kare gittikçe siyah bir kareye dönüşür. Kalınlaşan çerçeveler zarafetlerini kaybederken güçlenerek sağlamlaşırlar. Düz ve sabit kalınlığa sahip çizgiler katı malzemelerle üretilmiş temel biçimleri betimlerken, eğri ve değişken kalınlığa sahip çizgiler yumuşak özgür biçimleri betimler. Açık tondaki yüzeyler üzerindeki ince çizgilerin görülebilmesi için koyu tonlarda olması, koyu tonlar üzerindeki ince çizgilerin ise açık tonlarda olması gerekmektedir.
Bir görseli algılamak ancak o görseli çevreleyen boşluk sayesinde mümkündür. Görselleri çevreleyen boşluklar gibi görsellerin içindeki boşluklar da görsellerin algılanmasını sağlamaktadır. Boşluk kavramı, görsellerde boş bırakılmış kâğıt yüzeyi değil, bir figür –fon ilişkisidir. Beyaz çiçeklerin süslediği siyah duvar kâğıdının figürleri alışılmış çevre algısının aksine beyaz çiçekler, fonu da siyah zemindir.
Görsellerin, okuma mesafesine uygun bir biçimde yayın yüzeyine, yayının tasarım anlayışına göre yerleştirilmeleri, tüm görsellerin sözel bilgiler ile uyumlu içeriklere sahip olması beklenmektedir. Bütünün algısında benzer biçimsel özellikler, konum ve yönelimler işlevseldir.
Vektörler, geometrik temelli matematiksel düzenler tarafından oluşturulur. Vektörel illüstrasyon, şekil, tablo ve grafikler ölçü değişiklikleri karşısında yenilenen matematiksel değerleri okumaları nedeniyle orijinal renk ve netliklerini korumayı sürdürürken, dijital fotoğraflar görsel kalite ve netliklerini dijital fotoğraf makinelerinin görsel duyarlılığını ifade eden mega piksel tabanlı çözünürlüğüne borçludur. Dijital bir fotoğraf ne kadar fazla sayıda pikselden oluşuyorsa o kadar yüksek çözünürlüklüdür.
İllüstrasyon, bir metnin, kavramın ya da sürecin görsel olarak ifade edilmesi, tüm detaylarıyla açıklanması, ilgi çekici hale getirilmesi veya albenisinin arttırılması amacıyla resimlenmesidir. Tıp, mimari, arkeoloji, botanik, eğitim, bilgi grafiği gibi bilimsel ve teknik illüstrasyon türleri, çeşitli geleneksel çizim ve boyama araç gereçleri ile baskı resim tekniklerinden kolaj, montaj, dijital tasarım, multimedya ve üç boyutlu modelleme programları gibi çeşitli yöntem ve tekniklerle yapılabilmektedir.
İllüstrasyon, bir metnin, kavramın ya da sürecin görsel olarak ifade edilmesi, tüm detaylarıyla açıklanması, ilgi çekici hale getirilmesi veya albenisinin arttırılması amacıyla resimlenmesidir. Tıp, mimari, arkeoloji, botanik, eğitim, bilgi grafiği gibi bilimsel ve teknik illüstrasyon türleri, çeşitli geleneksel çizim ve boyama araç gereçleri ile baskı resim tekniklerinden kolaj, montaj, dijital tasarım, multimedya ve üç boyutlu modelleme programları gibi çeşitli yöntem ve tekniklerle yapılabilmektedir.
Bilgisayar ekranlarında renkler, eksiltme yöntemi kullanılarak oluşturulurlar. Geniş renk kodları yelpazesinden en yaygın kullanılan RGB, red –kırmızı, green –yeşil ve blue –mavi ışığı kullanmaktadır. R ile G’nin kesişiminden Yellow –sarı, G ve B’nin kesişiminden Cyan –açık bir mavi tonu, R ve B’nin kesişiminden Magenta –kırmızımsı bir mor, R, G ve B’nin kesişiminde ise beyaz ışık oluşmaktadır. C, M ve Y boya dünyasında karşılığını bulan kodlardır. Tek eksikleri Key –anahtar anlamına gelen siyahtır.
İki bin yıllık bir geçmişe sahip camera obscura düzeneğini temel alan fotoğraf, bir ışık ile resim yapma yöntemidir. Siyah -beyaz fotoğraf ve renkli fotoğraf terimleri erken dönem fotoğraf türlerini tanımlar ve fotoğraflar konularına göre de reklam, moda, ürün, suç mahali, savaş, spor, paparazzi, sualtı, doğal yaşam fotoğrafı gibi kategorilere ayrılmaktadır.
Manuel fotoğraf makinaları, çekim alanının sınırlanmasının yanı sıra fotoğraflanacak farklı mesafelere odaklanmak, farklı uzaklıkların fotoğraflarını çekebilmek, farklı gün ışığı derecelerinde ve hatta gece fotoğrafları çekebilecek teknik özelliklere sahiptir. Tüm bu hassas ayarların birlikte düşünülmesini gerektiren manuel fotoğrafçılık, kendine has makine, film, baskı araç, gereç, kimyasal ve teknolojileri ile geniş bir uzmanlık alanıdır.
Görsel unsurlar biçim -içerik olarak tutarlı olmalarının yanı sıra hedef kitlenin özelliklerine de uyumlu olmalıdır. Kompozisyonda göz önünde bulundurulacak olan üçler kuralı, altın orana bağlı olarak yüzeylerin iki eşit olmayan parçaya bölünmesi, tekler kuralı bir kompozisyonda ana figürü çevreleyen tek sayıda eleman bulunması, boşluklar kuralı figürlere yönelimleri doğrultusunda ve yalınlaştırma kuralı ise elemanların bir odağa toplanması ile dikkat çekici ve sıra dışı sonuçlara ulaşılmaktadır.