Hristiyan Mezhepleri
Günümüzde Hristiyanlık, inanç ve uygulama bakımından farklı özelliklere sahip mezhepler hâlindedir. Çünkü Hristiyanlar başlangıçtan itibaren dinî görüş ayrılıkları yanında siyasi ve ekonomik nedenlerle bölünmelere maruz kalmışlardır. Günümüzde de varlığını devam ettiren Hristiyan mezheplerini dört ana grupta ele alıyoruz: Bunlar; İlk Dönem Doğu Kiliseleri, Ortodoks mezhebi, Katolik mezhebi ve Protestan mezhepleridir.
Günümüzde varlığını devam ettiren ilk dönem Doğu kiliselerinden biri 431 yılında gerçekleştirilen Efes Konsili'nde aforoz edilen Nestorius ve taraftarlarının mensup olduğu ve Nesturiler adıyla anılan mezheptir.
İkincisi de 451 Kadıköy Konsili'nde aforoz edilen ve Monofizit adıyla anılan mezheptir. Günümüzde Ermeniler, Süryaniler, Kıptiler ve Habeşîler bu geleneğe bağlıdır.
Ortodoks mezhebi 1054’teki Doğu -Batı kilisesi ayrışmasında Doğu’da kalan kısmı oluşturmaktadır. Ortodoks; “doğru inanç, doğru görüş” anlamına gelmektedir. Ortodoks mezhebi Rusya, Yunanistan ve Balkanlarda yaygındır.
Ortodoks mezhebi piramidal bir hiyerarşik yapıda değildir. İnanç ve ibadet bakımından aynı olmakla birlikte idari yönden birbirinden bağımsız on altı kiliseden oluşmaktadır. İlk 7 konsili kabul eden Ortodokslar, millî kiliseler hâlindedir. Ortodoksların eşitler arasında birinci sırada saydıkları Fener Rum Patrikliği İstanbul'dadır. İnanç ve ibadet bakımından aynı olmakla birlikte idari yönden birbirinden bağımsız on altı kiliseden oluşmaktadır.
Ortodoks mezhebinde yedi sakrament kabul edilmektedir. Bunlar; Vaftiz, Evharistiya, pekiştirme, günah itirafı, papaz takdisi, evlilik ve son yağlamadır.
İkonlar, Ortodoks mezhebine mensup bir Hristiyanın hayatının hemen her alanında etkisini göstermektedir. Kilise tarihinde de ikon üzerinden ciddi çatışmalar yaşanmıştır.
Bu tartışmalar ve çatışmalar ikonaklasizm kavramıyla ifade edilmektedir. İkon karşıtı hareket 7. genel konsil sayılan ve Ortodoks mezhebince de kabul edilen II. İznik Konsili’nde (787) ikonların meşruiyetine dair karar alınıncaya kadar sürmüştür.
Katoliklik başında papanın bulunduğu Roma merkezli bir Hristiyan mezheptir. Katoliklik hiyerarşik bir ruhban sınıfı anlayışına sahiptir.
Papa Roma piskoposudur. O, İsa’nın yeryüzündeki vekili ve ilk Roma piskoposu sayılan Petrus’un halefi kabul edilmektedir. Katolik mezhebine göre İsa göğe yükselmeden önce yetkilerini Havari Petrus’a vermiştir. Bu yetki silsile hâlinde Petrus’tan sonra Roma piskoposu yani papa olanlara geçmektedir. Bu yüzden papa bütün Hristiyanların başı olmalıdır.
Katolik mezhebinin de diğer Hristiyan mezhepler gibi inancının temelini “teslis” akidesi teşkil eder. Katolik mezhebi tesliste tek cevher ve üç şahıs olduğunu kabul eder. Ancak Kutsal Ruh’un menşei konusunda Ortodoks mezhebinden ayrılır. Batı Kilisesi; Yuhanna İncili’nde geçen ve İznik inanç esaslarında da yer alan “Ruh Baba’dan gelir” ifadesine “filyok” kelimesini ekleyerek Doğu Kilisesi’yle ihtilafa düşmüş ve bu inanç Doğu -Batı ayrılığının en önemli nedenini oluşturmuştur. Katoliklerin filyok ekini eklemeleriyle İznik Konsili’nde dogma hâline getirilen “Ruh Baba’dan gelir” ifadesi “Kutsal Ruh Baba’dan ve Oğul’dan gelir” şekline dönüşmüştür.
Katolik mezhebinde aziz inancı vardır. Kilise yaptıkları hizmetler veya gösterdikleri olağanüstü hâller dolayısıyla bazı insanları aziz ilan eder.
Katolik mezhebi; vaftiz, evharistiya, pekiştirme, tövbe veya günah itirafı, ruhbanlık, evlilik ve son yağlama olmak üzere yedi sakrament kabul eder.
Katolik mezhebinde Meryem kültü son derece önemlidir.
Katolik mezhebinde geleneğin dindeki konumuna bağlı olarak konsillerin önemli bir yeri vardır. Katolik mezhebi 325 yılında yapılan İznik Konsili’nden başlayarak 1962 -1965 II. Vatikan Konsili’ne kadar gerçekleştirilen 21 konsilin hepsini kabul eder. Kutsal Kitap kilisede yorumlanır ve açıklanır.
Katolik mezhebinin yayılmasında kilise içinde kendine özgü yaşam biçimi ve misyonu olan örgütlerin kurulmasının önemli etkisi olmştur.
Günümüz Hristiyan mezheplerinden birini de Protestanlık oluşturmaktadır. Luther Calvin ve Zwingli gibi XVI. yüzyıl Hristiyan reformcuların fikirleri etrafında birçok Protestan mezhep ortaya çıkmıştır. Lutherciler, Reforme Edilmiş Kiliseler, Anglikanlar, Baptistler, Methodistler vb. gruplar Protestan mezhepleri oluşturmaktadır.
Reform öncesi Kilise'nin baskıcı tutumu Avrupa’da Hristiyanların farklı yönelimlere girmesine neden olmuştur. Halk ile İncil arasında kilise vardı. İncil’in yorumu tamamen kiliseye aitti. Kutsal Kitap tercüme edilmiyor, halk anlamıyordu.
Rönesansın ortaya çıkışı Reform’u da tetiklemiştir. Yeni gelir kaynakları arayışına giren Papa IV. Sixtus, bu ihtiyaçların karşılanması için endüljans uygulamasını genişletmiş, 1476’da Hıristiyanların ölen yakınlarının araftaki ruhları için de endüljans satın alabilecekleri kararını aldırtmıştı. Endüljans uygulaması amacını da aşarak Kilise tarafından adeta bir gelir kapısı hâline getirildi.
Yukarıda sayılan durumlar genel bir rahatsızlık nedeni olmuştu. 1517 yılında Almanya’da Luther, ruhbanların yetkilerini ve endüljansları hedef alan 95 maddelik itirazlarını yazdığı bildirgeyi Wittenberg şatosunun kilisesinin kapısına astı. Luther’in itirazları üç temel ilke etrafında şekillenmiştir: Sola Fide, Sola Gratia, Sola Scriptura.
Farklı Protestan mezhepler bulunmasına rağmen Protestanlığın temel özellikleri vardır.
Protestanlar vaftiz ve Evharistiya olmak üzere yalnızca iki sakrament kabul ederler.
Protestan mezhepler, ayinlerini yerel dille yaparlar. Vaazları genellikle İncil’den bölümler okuma şeklindedir.