Hayvanlarda Kan Muayeneleri

Kanın yapı ve fonksiyonu: Kan dokusu eritrosit, lökosit, trombosit gibi şekilli elemanlar ve sıvı kısım olan plazmadan oluşmaktadır. Eritrositler doku organlara oksijen taşınmasından sorumlu kan hücreleridirler.Lökositler iki alt grupta toplanırlar. Bunlar granülosit ve agrnülositlerdir. Granülositler; nötrofil, eozinofil, bazofil agranülositler ise lenfosit ve monositlerdir.

Nötrofi; bakteriyel enfeksiyonlarda primer olarak orgainzmayı savunan granülosittir. Kan doloşaımındakı artışına nötrofili, azalışına nötropeni denir.Eozinofil ise paraziter ve alerjik olaylarda görev yapar, artışı eozinofili azalışı eozinopeni olarak bilinir. Bazofiller; alerjik olaylarda kan dolaşımında artış gösterirler bu durum bazofili olarak adlandırılır. Lenfositler daha çok lenf düğümlerinden köken alırlar ve T ve B lenfositleri olarak ayrılırlar. Monositler dokularda makrofaj adını alırlar ve artışına monositoz denir. Daha çok piyoganülamatöz ve kronik enfeksiyonlarda artış gösterirler.

Kan almada dikkat edilmesi gereken hususlar : Evcil hayvanlarda kan alırken antisepsi kurallarına uygun hareket edilmelidir ve hayvan türüne uygun damarlardan tekniğine uygun olarak kan alım işlemi gerçekleştirilmelidir. Sığır, koyun, keçi, at ve eşek gibi çiflik hayvanlarında birincil venöz kan alımı için kullanılan damar vena jugularistir. Kedi ve köpeklerde, ön ayaklarda seyrden sefalik venler ile aka bacakların yan ve iç kısımlarında seyreden sefanik venler ve sulcus jugularis boyunca seyreden vena jugularis kan alım işlemi için kullanılır.

Anemi: Kan dolaşımındaki eritrosit sayısının, hemoglobin miktarının ve hematokrit değer düzeylerinin normal referans aralıkların altında olmasıdır .

Polisitemi: Kan dolaşımındaki eritrosit sayısının, hemoglobin miktarının ve hematokrit değer düzeylerinin normal referans aralıkların üstünde olmasıdır.

Kan hastalıklarının tanısında kullanılan muayene yöntemleri: Kan hastalıklarının tanısında kan sürme preparat muayenesi, hemogram muayenesi, kan pıhtılaşma sisteminin muayenesi, serum biyokimya analizleri ve serolojik muayeneler önem arz etmektedir.

Kemik iliğinin değerlendirilmesi : Kemik iliği kan hücrelerinin üretildiği yerdir. Kemik iliğinden yapılan sürme preparatlarda granülositlerin, eritrositlerin ve trombositlerin gelişmesi ve olgunlaşması normal olarak izlenebilir. Aktif kemik iliği kırımızı renktedir ve ergin hayvanlarda yassı kemiklerde kemik iliği bulunmaz. Kemik iliğinin mikroskobik muayenesi için sığır ve atlarda ilaç kemiklerden, 2 veya 3.sternum segmentinden köpek ve kedilerde femur’ dan anestezi altında enjektörle kemik iliği aspire edilir ve incelenir.

Kan grupları : İnsanlarda olduğu gibi hayvanlarda da kan grupları mevcuttur. Hayvanlar da da kan grupları insanlarda olduğu gibi değişik harfler ile ifade edilmiştir. İnsanların aksine hayvanlarda tür ve ırk sayısı çok fazla olduğundan çok sayıda kan grubu belirlenmiştir. Sığırlarda 11, koyunlarda 7, keçilerde 5, atlarda 8, kedilerde 3 ve köpeklerde 9 ana kan grubu bulunmaktadır.

Kan uyuşmazlığının belirlenmesi: İnsanların aksine hayvanlarda tür ve ırk sayısı çok fazla olduğundan çok sayıda kan grubu belirlenmiştir. Bundan dolayı kan nakillerinden sonra uyuşmazlık durumu sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Kan uyuşmazlıklarının belirlenebilmesi için bazı testler geliştirilmiştir. Bu testler lam aglutinasyon testi, biyolojik test, mayör - minör çapraz uyum testlerdir. Kan naklinden sonra bazı komplikasyonlar oluşabilir. Bunlar, şok, solunum güçlüğü, titreme, bulantı ve sancı gibi belirtilerdir.

Kan naklinde temel prensipler: Kanın oksijen taşıma yeteneğinin azaldığı durumlar, anemi, kanamalara bağlı olarak total kan hacminde azalma, pıhtılaşmayı sağlayan faktörlerin azlığı, enfeksiyon hastalıklar, kan proteinin azaldığı hâllerde kan nakli yapılması evcil hayvanlarda endikedir .

Kan nakil işlemlerinde; hastaların durumuna göre, tam kan, trombosit süspansiyonu, taze dondurulmuş plazma, kriyosüpernatant plazma, kriyopresipitat, trombosit yönünden zengin plazma kullanılabilmektedir.

Kan naklinde dikkat edilmesi gereken hususlar:

Kan nakillerinde verici hayvanın sağlıklı, genç yaşta, bazı kan ve enfeksiyon hastalıklarından ari olması gerekir.

Kan nakil edilmeden önce verici hayvanların seçimi gereklidir. Verici hayvan olarak aynı nevi’den, sağlam ve genç hayvanlar seçilmelidir. Alıcı hayvanın kan yakınlığı, kan grubu faktörlerinin uygunluğundan dolayı tercih edilmelidir. Kronik enfeksiyonlar (Lökozis, brucellosis vb.) ile bulaşmış hayvanlarla etkenin nakledilmesinden sakınmak için verici seçimine özen gösterilmelidir. Özellikle verici hayvanlar, piroplasmozis ve tayleriozis gibi protozal, anaplasmozis gibi riketsiyal hastalıklardan ari olmalıdırlar. Verici hayvan her iki cinsiyetten de olabilir. Fakat dişi hayvanlardan gebelik süresince kan alınmamalıdır. Verici hayvan ne çok genç, ne de çok yaşlı olmamalıdır. Kardiyo - vasküler sisteminde bozukluk olan, eritrosit sayısı ve hemoglobin miktarı düşük olan hayvanlardan kan alınmamalıdır.