Yangı Çeşitleri
Yangılar, eksudatın çeşidine ve dokularda kayıp veya artış olmasına göre; eksudatif, alteratif ve proliferatif olarak sınıflandırılır;
Eksudatif Yangılar
Yüzeylerde, organlarda ve boşluklarda gözlenebilirler. Hafiften şiddetliye şu şekilde sıralanır;
Seröz Yangı
En hafif yangıdır. Yangı başlangıcındaki damarlardan serumun çıktığı dönemi temsil eder.
Epidermiste içleri seröz sıvıyla dolu kabarcıklar oluşur, bunlara vezikül , daha büyüklerine bül denir.
Mukozalar; hiperemik ve şişkindir, ince sulu bir akıntı sızar.
Boşluklarda ; seröz sıvı dolması ile karakterizedir.
Seröz yangı değişerek irin (seropurulent), mukus (seromüköz) veya fibrin (serofibrinöz) içerebilir.
Kataral Yangı
Eksudatta fazla miktarda mukus ve nötrofiller vardır (sümüksü yangı). Mukoza üzerinde koyu kıvamlı, yapışkan ve beyazımtrak- bulanık müköz eksudat bulunur.
Kataral yangı, seröz yangının devamında gelişebilir, sonrasında çoğunlukla irinli bir hâl alır.
Purulent (supuratif = irinli) Yangı
İrin, ölü ya da canlı nötrofil granülositler, tek tük lenfosit, bakteriler, serum ve antikorlar ile ölü dokudan oluşur.
İrinli yangılar genellikle bakteriler tarafından oluşturulur ve bunlara piyojen bakteri denir. Bunların kana karışmasına piyemi , uzak dokularda oluşan yeni apselere metastatik (piyemik) apseler denir.
Yüzeylerde irinli yangı, mukozalarda epitelin nekrozu ve dökülmesi ile birlikte akıcı kıvamda bir irin bulunur. Deride ve kutan mukozalarda, epidermis içerisinde oluşan irinli keseciklere püstül adı verilir.
Dokular içinde irinli yangı , sınırlı ya da yaygın olur:
Sınırlı irinli yangı: Dokulardaki sınırlı irinli yangılara genel olarak apostematöz yangı, fibröz kapsülle çevrili irin kitlesine ise apse denir. Apseler fistül adı verilen bir kanalla dışarı açılabilir. Ancak vücut boşluklarına açılırsa ölüme yol açabilir.
Yaygın irinli yangı: Dokuların intersitisyumundaki yaygın irinli yangıya flegmon, derialtı bağ dokusunun yaygın irinli yangısına da sellulitis denir.
Boşluklarda irinli yangı: Seröz boşluklar ve bağırsak, uterus gibi boşluklu organlarda irin toplanmasına empiyem adı verilir.
Fibrinöz (fibrinli) Yangı
Yangı bölgesindeki damarlarından sızan fibrinojenin pıhtılaşması sonucu eksudatta bol miktarda fibrin bulunur.
Yüzeylerde fibrinli yangı; mukoza ve serozalarda fibrinli örtüler şekillenir. Tutulup çekildiğinde kolaylıkla çıkarılan, gri -sarımtırak renkteki bu tabakaya psödomembran adı verilir. Serozalardaki fibrin kitleleri seröz zarların birbirine yapışmasına neden olur.
Organ ve dokularda fibrinli yangı; akciğerlerde pıhtılaşan fibrinli eksudat alveolleri tıkaç gibi doldurur. Eritilemezse bağ dokuyla organize olur, akciğer sertleşir ve et gibi görünür ( karnifikasyon ).
Fibrinöz yangı, nekrotik ve ülserli mukozalarda fibrinin mukozaya sıkıca bağlanması şeklinde olursa difteroid ya da fibrinonekrotik yangı adını alır.
Hemorajik (kanamalı) Yangı
Virulansı yüksek mikroorganizmalar ve toksik maddeler nedeniyle oluşan endotel hasarı sonucu yangı bölgesinde kanama olur.
Yangılı doku koyu kırmızıdan siyah -kırmızı, çikolata rengine kadar değişir. Yaygın olanlar ölümle sonlanır.
Alteratif (nekrotik) Yangılar
Nekroz ve doku kaybı ile karakterize yangılardır.
Yüzeylerde; deri ve mukozalarda nekroz olur, sonra nekrotik kısım atılır ve yerinde ülserler kalır (ülseratif yangı). Ülser, epitel tabakasının bazal membranla birlikte tamamen yıkımlanmasıdır.
Organlarda; nekroz oluşması ve bunların erimesi sonucu dokuda kavernler (boşluklar) meydana gelir.
Proliferatif Yangılar
Hücre üremesi ve doku artışıyla karakterize olan bu yangılara produktif yangılar da denir. Kronik seyirli bazı hastalıklar, parazitler, yabancı cisimler, mononükleer fagositler sisteminin üremesine neden olan hastalıklarda görülür.
Hücresel infiltrasyonla birlikte kapillar ve kollagen artışının oluşturduğu yeni dokuya granülasyon dokusu adı verilir.
Granülomatöz Yangı
Granülasyon dokusu oluşumu nedeniyle küçük nodüller görülür ve özel histolojik yapılarından dolayı bunlara spesifik yangılar da denir.
Organizma yok edemediği enfeksiyöz etkenleri ve cansız maddeleri granülomla kuşatarak hapsetmeye çalışır. Etkenler yıllarca canlı kalabilir.
Granulomun yapısı : Merkezde kazeifikasyon nekrozu ve kireçlenme odakları, nekrozun çevresinde yangısal hücre kuşağı ve en dışta bunları saran bir fibröz kapsül vardır. Yangısal kuşakta yoğun mononükleer hücreler (lenfosit, histiyosit, plazma hücreleri), epiteloid hücreler ve Langhans dev hücreleri bulunur.
Bazı granülomlarda merkezde nekroz yerine apse oluşumu gözlenir ve nötrofil granülositler yoğundur, bunlara piyogranülom adı verilir.
Yangının Yayılma Şekilleri
Lokal yangı: Sadece bulunduğu bölgede yayılır.
Metastatik yangı: İlk yangı bölgesinden intrakanaliküler , hematojen, lenfojen ve nörojen yolla çevre veya uzak dokulara yayılmasıdır.
İmmunolojik reaksiyonu izleyen yangı: Yangı etkeni yayılmaz, ancak etkenin uyardığı immun sistem etkisiyle başka yerlerde yangısal odaklar oluşur.
Yangıların İsimlendirilmesi
Yangı, organın latince ismine -itis eki getirilerek isimlendirilir .Ancak bu kurala uymayan özel isimlendirmeler de vardır. Ayrıca bazen Peri- ve Para- ön ekleri de kullanılır.
Yangıların Sonuçlanmasına Göre İsimlendirilmesi
Yangıların sonucunda; hiperplazi, hipertrofi, fibrozis, atrofi, lümenlerde tıkanma veya seröz zarlar arasında yapışmalar olabilir ve buna göre isimler alır.
Akut Yangının Lokal Sonu
Yangıda etkenler ortadan kaldırıldıktan sonra; doku kaybı yoksa resolusyonla tam iyileşme, doku kaybı varsa reparasyon veya rejenerasyonla iyileşme olur.
Akut yangı döneminde etkenin etkisi devam ederse yangı kronik hale dönüşür.