Hayvanlardaki Tümörler ve Tanı Yöntemleri
Papillom, çok katlı yassı epitelden köken alan, adenom ise bez epitelinden köken alan iyi huylu tümörlerdir.
Çok katlı yassı epitelin stratum spinozum hücrelerinden köken alan kötü huylu tümöre yassı hücreli karsinom, bazal hücrelerinden oluşan kötü huylu tümöre ise bazal hücreli karsinom adı verilir. Bez dokusundan köken alan kötü huylu tümörler adenokarsinom olarak adlandırılır.
Bağ dokudan köken alan iyi huylu tümöre fibrom, kötü huylu tümöre fibrosarkom denir. Yağ dokusundan köken alan iyi huylu tümörlere lipom, kötü huylu tümörlere liposarkom adı verilir.
Düz kasın iyi huylu tümörüne leyomiyom, kötü huylu tümörüne leyomiyosarkom, çizgili kasın iyi huylu tümörüne rabdomiyom, kötü huylu tümörüne rabdomiyosarkom adı verilir.
Kedilerin aşı yeri sarkomu özellikle kuduz ve felin leukemia aşılarından sonra ortaya çıkmaktadır.
Hemangiom, kan damarı endotel hücrelerinin iyi huylu, hemangiosarkom ise kötü huylu tümörüdür. Lenfangiom lenf damarlarından köken alan iyi huylu, lenfangiosarkom ise kötü huylu bir tümördür.
Mast hücrelerinden köken alan tümörlere mastositom adı verilir.
Kıkırdak dokusunun iyi huylu tümörlerine kondrom, kötü huylu tümörlerine kondrosarkom, kemik dokusunun iyi huylu tümörüne osteom, kötü huylu tümörüne osteosarkom adı verilir.
Melanin üreten hücrelerden oluşan tümörler melanositik tümör olarak adlandırılır, benign ve malign melanom olarak iki grupta incelenir.
Lenfomlar, köpek ve kedilerde sık görülen bir tümördür. Sığırlarda ise Gençlerde daha çok sporadik, yaşlılarda ise enzootik karakterde bir hastalıktır.
Köpeklerin bulaşıcı venereal tümörü; dişilerde vulva ve vaginada, erkeklerde ise penis ve prepusyumda rastlanır.
Tümörlerin erken ve kesin tanısı için günümüzde birçok yöntem kullanılmaktadır. Kesin tanı için sitopatolojik, histopatolojik, immunohistokimyasal ve moleküler yöntemler ayrı ayrı veya birlikte değerlendirilir.
Sitopatolojik incelemenin esas amacı tümör tipinin kesin tanısı değil, kitlenin tümöral olup olmadığının belirlenmesidir.
Vücut boşlukları, kemik iliği, serebro-spinal sıvı, burun ve bronşların lavajı ile elde edilen sıvılarda tümör hücrelerinin olup olmadığını anlamak için sitolojik incelemeler için preparatlar hazırlanabilir.
Özellikle epitelyal tümörlerde tümör yüzeyinden dökülen hücrelerin incelenmesi amacıyla bu yöntem kullanılır. Vücut boşluklarında yer alan tümörlerde bu boşluklarda sıvı birikir ve buradan alınan sıvıda dökülmüş tümör hücreleri bulunur.
İnce iğne aspirasyonu ile birçok solid tümörden ince bir iğneyle tümör hücreleri elde edilebilir. Gerekli malzemeler hipodermik bir iğne ve şırınga ile lam olup, alınan aspire materyal, lamlar üzerine alındıktan sonra sürme preparatlar hazırlanarak ışık mikroskobunda incelenir.
Miyeloproliferatif ve lenfoid tümörlerin tanısında kemik iliğinden aspire edilen materyal incelenebilmektedir.
İmpresyon smear’leri ile ülserleşmiş bir tümörün yüzeyine ya da operasyonla alınan tümör kitlesinin kesit yüzüne direkt olarak bir lamın sürülmesiyle hazırlanan sürme preparatlar incelenir.
Sitolojik preparatlarda yangısel lezyonlar; akut ve subakut yangıda bol miktarda parçalı çekirdekli nötrofil lökositler bulunur ve olay kronikleştikçe nötrofillerle birlikte çok sayıda makrofaj ve lenfosit görülür.
Sitolojik preparatlarda neoplastik lezyonlar: Sitoplazmanın bazofilik görünümü, farklı büyüklükte çekirdekler, büyük belirgin ve bazen birden fazla çekirdekçiğin bulunması, çekirdek/sitoplazma oranının genellikle artmış olması ve bazen mitotik figürlerin bulunmasıdır.
Sitolojik olarak epitelyal tümörler: Karsinomlarda hücreler bulundukları yerden kolayca dökülürler ve genellikle oval ya da poligonal şekilli olup, kümeler, kordonlar veya asiner yapıda görülürler.
Mezenkimal tümörler: Sarkomlar sert, fibröz yapıda olduklarından bu tümörlerin yüzeyi zedelenmedikçe buradan hücrelerin dökülmesi zor olduğu için sitolojik incelemeye genellikle elverişli değildirler.
Yuvarlak hücreli tümörler: Mastositom, histiyositom, lenfoma ve venereal tümör bu grupta yer alırlar. Dökülen hücreler genellikle birbirinden bağımsız ve tek tek serpilmiş haldedir.
Plöral ve abdominal efüzyonlar: Özellikle mezotelyom, intraabdominal lenfoma, timik lenfoma ve ovaryum adenokarsinomu olgularında karın veya göğüs boşluklarında biriken sıvıda tümör hücreleri bulunabilir.
İdrarın sitolojik muayenesi: İdrar kesesinin değişici epitelinden kaynaklanan transisyonel hücreli karsinomda tümör hücreleri idrara geçerler.
Nazal sitoloji: Burun ve bronşlardan lavaj yoluyla alınan sıvıda bazı hücrelerin grup ya da kümeler oluşturması, çekirdek sitoplazma oranının artması, çekirdeğin iri ve düzensiz olması gibi bulgular bir karsinomun varlığına işaret eder.
Lenfoid doku: Lenf düğümlerindeki büyüme (lenfadenopati) durumlarında ince iğne aspirasyon yöntemiyle sitolojik inceleme yapılabilir.
Yassı hücreli karsinom: Bu tümör, oldukça iri, kısmen keratinize olmuş ve çekirdek/sitoplazma oranı artmış hücrelerin bulunmasıyla karakterizedir.
Bazal hücreli karsinom: Bu tümör olgularında sitolojik olarak çekirdek/sitoplazma oranı belirgin şekilde artmış olan hücrelerin oluşturduğu kümeler veya ince zincirler önemli bir bulgudur.
Melanom: İyi diferensiye olanları kolayca tanınır. Çünkü bazen hücresel ayrıntıları örtecek derecede olabilen melanin pigmentine rastlanır.
Mastositom: Bu tümörde iki tip hücre bulunur. Bunlardan ilki sitoplazmasında granüller bulunan iri, yuvarlak mast hücreleridir, diğeri ise eozinofil lökositlerdir.
Histiyositom: Sitolojik preparatlarda iri, açık renkli ve genellikle çentikli bir çekirdek ile orta büyüklükte bir sitoplazmaya sahip hücrelerin oluşturduğu kümeler görülür.
Bağ doku tümörleri: Genellikle örnek elde etmek zor olup, sitolojik bulgular da spesifik değildir. Genellikle mekik şekilli hücreler dışında bir bulgu yoktur.