Solunum Sistemi Fizyolojisi
Solunum Sistemi Organları ve Görevleri
Solunum sistemi burun ve burun boşluğundan başlayıp farenks, larenks trachea ile akciğerlere ulaşan hava yolları ile akciğerler ve akciğerler içinde bulunan bronş, bronşcuk, bronşioller ve alveollerden oluşur. Canlı vücudunda pH’nın ayarlanarak homeostazisin sürekliliğini sağlamak, akciğerlere alınacak havanın ısıtılması, nemlendirilmesi, filtre edilmesi ve atmosfer havasıyla alınan O2‘nin dokulara, CO2‘in ise dokulardan alınarak dış ortama taşınmasını sağlar.
İnspirasyon, Ekspirasyon Mekanizması
İnspirasyon sırasında kubbe şeklinde olan diyafram düzleşir, kostaların öne ve yukarı doğru hareket etmesiyle göğüs kafesi ve akciğerler genişler. Akciğerlerin genişlemesiyle intrapulmonik basınç atmosfer basıncının altına düşer. Bu durumda akciğerler hava ile dolarak genişler. Ekspirasyonda ise önce diyafram gevşer ve dışbükeyliğini artırır. Kostaların geriye ve aşağı hareketiyle de akciğerler büzülür ve içindeki basınç hacmin küçülmesi sebebiyle artar. Artan intrapulmonik basıncın atmosfer basıncının üstüne çıkmasıyla akciğerlerden dış ortama hava çıkışı gerçekleşir.
Solunum Hacim, Kapasite ve Tipleri
Solunum hacimleri; Tidal volüm, inspirasyon yedek hacmi, ekspirasyon yedek hacmi, rezidüel volüm ve minimal volüm olarak sıralanırken solunum kapasiteleri; inspirasyon kapasitesi, fonksiyonel rezidüel kapasite, vital kapasite, total akciğer kapasitesidir. Solunum tipleri ise eupnea, hyperpnea, hypopnea, polypnea, apnea, dyspnea, tachypnea, bradypnea, cheyne -stokes ile costal ve abdominal solunumdur.
Oksijenin Hemoglobinden Ayrılmasına Neden Olan Etkenler
Ortamın reaksiyonunun aside kayması, ısının artması, oksijen basıncının düşmesi ve 2, 3 Difosfogliserat (2,3 DPG) miktarının artışı oksijenin hemoglobinden ayrılmasını hızlandırır. Farklı bir ifadeyle oksijen dissosiyasyon eğrisini sağa kaydırır.
Hipoksinin tanımı ve tipleri Hipoksi dokulara yeterli miktarda O2sunulamamasıdır. Hipoksik, anemik, stagnant ve histotoksik hipoksi olmak üzere 4 çeşidi vardır. Hipoksik hipokside alveol havasında, kanda ve dış ortamda O2basıncı düşük olduğundan dokulara yeterli oksijen sunulamaz. Anemik hipokside kanın O2basıncı ve hemoglobinin oksijen ile doymuşluğu normal olmasına rağmen kanda hemoglobin miktarı azalmıştır. Bu yüzden dokulara yeterli miktarda oksijen sunulamamaktadır. Stagnant hipokside kanın O2basıncı normal olduğu halde herhangi bir nedenle vücudun bir kısmına veya tamamına az miktarda kan gitmesinden dolayı dokulara az miktarda O2 sunulmuş olur. Histotoksik hipokside ise kanda O2basıncı ve miktarı normaldir. Hücre oksidasyon mekanizması bozulduğu için var olan oksijen dokular tarafından kullanılamaz.
Vücutta O2ve CO2‘nin Taşınması
Oksijen plazmada erimiş formda (%2) ve proteinlere bağlı formda (%98) taşınırken, karbondioksit plazmada erimiş formda (%7), proteinlere bağlı formda (%23) ve HCO3-iyonu halinde (%70) taşınır.
Solunumun Sinirsel Kontrolü
Solunumun kontrolünde pons cerebri ve medulla oblongata önemli rol oynar. Burada 4 adet merkez bulunur. Apneustic merkez inspirasyon derinliğinin düzenlenmesini sağlarken, inspirasyon merkezi inhalasyonun yani nefes alımının oluşmasında, ekspirasyon merkezi exhalasyonun yani nefes vermenin oluşmasında, pneumotaxic merkez ise solunum hızının arttırılmasında rol oynar. Normal solunumun otomatik olarak devam ettiğini unutmamak gerekir. Solunum merkezleri reseptörler tarafından alınan duysal uyarımlar ile aktive edilir. Gerim, basınç ve kemoreseptörler alınan duysal uyarımlar ile solunum şekli değişir.