Vergi Yükümlülüğü ve Vergi Sorumluluğu

Verginin borçlusu, sorumlusu, bir vergiyi üçüncü kişi hesabına keserek yatırmak zorunda olan kimselerle; vergi beyannamesi vermek, bir güvenlik önlemini almak, defter ve kayıtları tutmak veya kanunlarla emredilen diğer ödevleri yerine getirmek zorunda olan kimseler birer vergi ödevlisi sayılırlar.

Vergi Hukukunda Ehliyet

Vergi yükümlüsü ya da sorumlusu olabilmek için medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak gerekli değildir. O hâlde bir kişinin vergi yükümlüsü ya da sorumlusu olabilmesi için mümeyyiz, reşit ya da hacir altına alınmamış olması şartı aranmaz. Vergi hukukunda ehliyetin temelini vergi ödeme gücü oluşturmaktadır.

Vergi Hukukunda Temsil

Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları hâlinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir. Kanuni temsilciler tüzel kişilerde müdür ya da yönetim kurulu; gerçek kişilerde ise veli, vasi ve kayyımdır.

Vergi Yükümlülüğü

Anlamı ve Kapsamı: Vergi yükümlülüğünün “maddi vergi yükümlülüğü” ve “şeklî vergi yükümlülüğü ” olmak üzere iki yönü bulunmaktadır. Maddi vergi yükümlülüğü, belli tutarlardaki vergiyi kamu alacaklısı olan devlete ödemek mecburiyetini ifade eder. Mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüp eden gerçek veya tüzel kişidir. Ancak bu tanımı yükümlüyü tam olarak ifade etmemektedir. Çünkü yükümlünün, beyanname vermek, defter tutmak, defter ve belgeleri beş yıl süre ile saklamak ve yetkililerin talebi üzerine ibraz etmek, şartlar gerçekleştiğinde ve gerekli olduğunda çeşitli bildirimlerde bulunmak gibi bir kısım şeklî ödevleri de vardır. VUK ’daki şeklî ödevlere ilişkin düzenlemeleri de mükellefiyet kavramının kapsamında düşünmek gerekir.

Yükümlülüğün Başlaması: Vergiyi Doğuran Olay: Vergi yükümlülüğü, kanunlarla her vergi bakımından ayrı ayrı belirlenmiş olan vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi ile başlar. Vergiyi doğuran olay ise vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar. Vergiyi doğuran olay, her bir vergi bakımından kanunlarla belirlenmiştir.

Yükümlü Olabilecek Kişiler: Vergi yükümlüsü olabilmek için gerçek kişi olmak şart değildir. Gerçek veya tüzel kişiler; vatandaş veya kamu kurumları; yabancı gerçek ya da tüzel kişiler vergi yükümlüsü olabilir.

Kanuni Yükümlü -Gerçek Taşıyıcı Ayrımı: Vergi kanunları uyarınca kendisinden vergi alınan kimseye kanuni yükümlü adı verilir. Ne var ki vergi her zaman kanuni yükümlü olarak ödeme yapan kişinin üzerinde kalmamaktadır. Kanuni yükümlüler bazı vergilerde, çeşitli ekonomik durumlardan faydalanarak ödemiş oldukları vergiyi başka kimselere geçirebilirler. O hâlde bir verginin kanuni yükümlüsü ile gerçek taşıyıcısı ayrı kimseler olabilmektedir. Verginin gerçek taşıyıcısı kavramı hukuki olmaktan çok, ekonomik bir vergi kavramıdır.

Yükümlünün Vergi Borcundan Sorumluluğunun Sınırı: Yükümlü vergi borcunun ödenmesinden dolayı bütün mal varlığı ile şahsi olarak sorumludur.

Vergi Sorumluluğu

Başkasının vergi borcu ile ilgili maddi ve şeklî ödevleri yerine getirmekle görevlendirilen üçüncü kişilere de vergi sorumlusu adı verilir. Vergi yükümlüsü ile vergi sorumlusunu birbirinden ayıran unsur, vergiyi doğuran olaydır.

Vergi Sorumlusunun Görev ve Yetkileri: VUK ’un yükümlülüğü tanımlayan 8’inci maddesi, bu kanunun diğer maddelerinde geçen, yükümlü tabirinin sorumlulara da şamil olduğunu öngörmektedir.

Vergi Kanunlarında Dar Anlamda Sorumluluğa İlişkin Düzenlemeler: Vergi kanunlarında dar anlamda sorumluluğa ilişkin düzenlemeleri aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür: Vergi Kesintisi Yapanların Sorumluluğu, Mirasçıların Sorumluluğu, Teşebbüslerin Bir Bütün Olarak Devrinde Devralan Teşebbüslerin Durumu, Karnesiz Hizmet Erbabı Çalıştıranların Sorumluluğu, Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu, Diğer Sorumluluk Hâlleri.

Vergi Sorumluluğuna Girmeyen Durumlar: Vergi sorumluluğuna girmeyen hususları; vergi yükümlüsünün kendi vergi borcundan doğan sorumluluğu, tüketime dayalı vergiler ve birden çok kişinin aynı borcun borçlusu olması hâlleri dikkate alınarak değerlendirilebilir.

Vergi Hukukunda Teselsül

Vergi kanunu, muayyen bir vergi konusundan doğan vergi borcu için birden fazla kişiyi sorumlu tutmuş ise burada teselsül hâlinde sorumluluk vardır. Bu hâllerde bir vergi borcu için birden fazla yükümlü olup, bunların her biri vergi borcunun tamamından sorumludurlar. Yükümlülerden birinin vergi borcunu ödemesi hâlinde, borç bütün yükümlüler bakımından sona erer. Vergi dairesi tahsil için borçlulardan istediğine yönelebilir.

Vergi Yükümlülüğü ve Sorumluluğuna İlişkin Özel Sözleşmeler

Vergi kanunlarıyla kabul edilen hâller müstesna olmak üzere, mükellefiyet ve vergi sorumluluğuna müteallik özel sözleşmeler vergi dairesini bağlamaz. Vergi mükellefiyeti ve sorumluluğuna ilişkin sözleşmelerin geçersiz sayılması, kamu alacağının güvence altına alınması amacıyla kabul edilmiştir.

Yasak Faaliyetlerin Vergilendirilmesi

Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti ve vergi sorumluluğunu kaldırmaz. Bu hükme göre hukuk kuralları ile yasaklanmış olan birtakım faaliyetlerde bulunan kişilerin vergi yükümlüsü ve sorumlusu olmaları mümkündür. Vergi hukuku açısından vergilendirilecek faaliyetlerin kanuna uygun olup olmaması önem taşımaz.

Yasak faaliyetlerin vergilendirilmesindeki maksat, vergi adaletinin gerçekleştirilmesidir. Çünkü yasak faaliyetlerde bulunanların bu faaliyetlerinden dolayı vergilendirme dışında tutulmaları vergi adaletinin temeli olan vergilendirmede genellik ve kanun önünde eşitlik ilkelerine ters düşer.