Üstün Zekâlı ve Yetenekli Bireylerin Eğitiminde Kullanılan Eğitim Stratejileri
Eğitim stratejilerinin uygulanması, üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilere yönelik eğitim programlarının başarısında etkili bir faktördür ve üstün zekâlı ve yetenekli öğrenciler için öğrenmeyi kolaylaştırmada başarılı olarak tanımlanan öğretim becerileri ve stratejileri, onların gelişimsel ilerlemelerini ele almayı amaçlar. Üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin potansiyellerini mümkün olduğunca etkin kullanabilmeleri için eğitim stratejilerinden faydalanılması oldukça önemlidir.
Gruplama
Gruplama stratejisindeki temel amaç, benzer yeteneklere sahip öğrencilerin ortam düzenlemesi yapılarak birlikte çalışmalarını ve bu sayede akademik motivasyonlarının artmasını sağlamaktır. Gruplama türleri öğrencilerin yetenek alanlarına göre homojen ve heterojen grup olarak; gruplamanın kapsadığı zaman aralığına göre ise tam zamanlı ve yarı zamanlı gruplamalar olarak iki sınıfa ayrılmaktadır. Türkiye’de üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilere yönelik gruplama eğitimleri oldukça sınırlıdır.
Hızlandırma
Üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin potansiyellerinin altında kalan konularla sıkılması ya da gereksiz yinelemelerin önlenerek bireyin gelişimine yönelik bilgilerin sunulmasını sağlayan bir stratejidir (Ataman ve Tekbaş, 2004). İlkokula erken başlatma, birkaç sınıfı birleştirip tek grup yapma, bir üst sınıfa geçirme, kurslar, seminerler alma, üniversiteye erken başlama, üstten ders alma, çift ana dal öğrenimi görme, ders hızlandırması, sınavla ders geçme, ileri yerleştirme sınıfları, onur sınıfları, uluslararası bakalorya programları hızlandırma uygulamalarının farklı ülkelerdeki örneklerindendir. Üstün zekâlı ve yetenekli öğrencinin hızlandırma uygulamasından faydalanabilmesi için zihinsel, sosyal ve duygusal gelişim düzeyinin mutlak surette buna hazır olması ve öğrencinin bu uygulamaya müdahil olmayı arzu etmesi gerekmektedir.
Zenginleştirme
Zenginleştirme, eğitim imkânlarını ve eğitim programlarını çeşitlendirerek, programların içeriğini ileriye taşımak amacıyla kullanılan bir farklılaştırma stratejisidir (MEB, 2013). Üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin eğitiminde zenginleştirmeye sıkça yer verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Böylece öğrenciler yarışmalara katılma, bağımsız çalışma, proje geliştirme ve geliştirdiği özgün ürünleri insanlık yararına sunma imkânı bulacaktır. Bu şekilde öğrenci üst düzey düşünme becerileri geliştirebilir ve çeşitli alanlarda derin bilgi sahibi olabilir (Taylor, Smiley ve Richards, 2009, s.529).
Mentörlük
Mentörlük kavramının ortaya çıkışı Antik Yunan mitolojisine dayanır. ilyada ve Odeysseia destanında dünyayı dolaşmaya karar veren Ithaca kralı Odysseus, oğlu Telemachus’u sadık dostu Mentor’a emanet eder. Kralın dostundan isteği, kendisi Troya Savaşı’nı yaparken oğlunun yerine geçebilecek yetkinlikte bir yönetici olarak yetişmesidir. Mentor, kendisine emanet edilen Telemachus’un eğitimiyle birebir ilgilenerek onun akıl hocalığını üstlenmiştir. Hatta bir öğretmenden öte kişiliğini şekillendiren bir üstat, onu koruyan bilge bir rehber olmuştur (Freeman, 2001; Grassinger, Marion ve Albert, 2010). Mentörlük uygulamalarından istenen düzeyde verim alınabilmesi, mentörün ilgili alanda iyi bir uzman olması ve sahip olduğu bilgi -becerileri öğrencilerin öğrenme stillerine uygun olarak aktarabilme becerilerine ve hizmet alan kişinin hedefine giden yolda kararlı, motivasyonunun yüksek olmasına, mentörünün yönlendirmelerini içselleştirerek yoluna devam edebilmesine bağlıdır.