Erken Çocuklukta Üstün Zekâlı ve Yetenekli Öğrencilerin Eğitimi

Erken çocukluk dönemi, normal gelişim göstergelerinin takibini yaparak çocukların herhangi bir gelişim alanındaki farklılığı, ileride ya da geride olan özellikleri için uygun müdahelelerin yapılması açısından son derece önemlidir.

Erken çocukluk döneminde üstün zeka ve yeteneğin farkedilmesi çocuğa uygun eğitim kararları alabilmek adına gereklidir.

Üstün zekalı ve yetenekli çocukların gelişimsel özellikleri tanılama sürecine eşlik etmektedir. Bu nedenle erken çocukluk dönemi fiziksel, bilişsel, dilsel, sosyal-duygusal gelişimlere dayalı özelliklerin bilinmesi tanılama uygulamalarına başvurulmasını sağlayabilir.

Üstün zeka ve yeteneğe dair tanımlar tarihsel olarak incelendiğinde geleneksel tanımlardan modern ve çok boyutlu tanımlara doğru bir değişim ve gelişim süreci ile karşılaşılmaktadır. Geleneksel üstün zeka tanımları tek boyutlu ölçütlere odaklanmıştır. Bu doğrultuda tekil düşünme becerilerini ölçme çalışmaları ile üstün zeka açıklanmaya çalışılmıştır. Modern tanımlarda ise üstün zekayı oluşturan çok boyutlu bir yapı referans alınmaktadır. Bu tanımlar doğrultusunda da çoğul düşünme becerilerini ölçme çalışmaları ile karşılaşılmaktadır.

Üstün zeka tanımlarında farklılıklara neden olan durumlar;

Sternberg ve Grigorenko’ya (2004) göre, yaratıcılık kavramının üstün zeka ve yetenekle birlikte ele alınması bunlardan biridir. Öyle ki tanılamalarda yaratıcılık testlerine de yer verilmeye başlanmıştır. Böylelikle “Atatürk Üniversitesi nerededir?” gibi tekil düşünme üzerine kurulu bir tanılama sistemi yerine “Atatürk Üniversite’sinin krokisini kullanarak bir resim oluşturunuz.” gibi çoğul düşünme odaklı tanılama uygulamaları başlamıştır.

Tanımlardaki farklılıklara yönelik bir başka ifadede ise Heller ve Hany (2004), tanılamada odaklanılan özellikleri öne sürmüştür. Buna göre kişilik özellikleri ve kültürel şartlar usta-çırak yaklaşımının odaklandığı özelliklerken bireysel potansiyel, psikometrik yaklaşımın üstün zekayı açıklamada odaklandığı bir özelliktir.

Üzerinde uzlaşılmış tek bir üstün zeka tanımı yoktur. Oluşturulan tanımlarda bireysel özellikler ile birlikte toplumsal değerlerin de dikkate alınıyor olması bu durumun olası sebeplerindendir. Öyle ki üstün zeka ve yetenek bireyi olduğu kadar toplumu ve değerlerini de etkileyen bir durumdur. Dolayısıyla tanımlarda karşılaşılan bu çeşitlilik şaşırtıcı değildir.

Erken çocukluk döneminde üstün zeka ve yeteneği açıklamada kullanılan özellikler ;

Fiziksel Özellikler

  • Küçük yaşlar itibariyle keşfetme ve merak duygusu kaynaklı enerjik olmaları
  • Fiziksel gelişimlerinin yaşıtlarına kıyasla hızlı olması
  • Sinir sistemlerinin aşırı duyarlı olması nedeniyle algılamanın hızlı olması ve uyaranlara hızlı tepki verme
  • Kaba ve ince motor becerilerinin erken gelişmesi

Dil Gelişimi Özellikleri

  • Zengin bir sözcük dağarcığına sahip olma
  • Aile üyeleriyle iletişim kurma ve kendini ifade edebilmede rahatlık
  • Erken konuşma
  • Sözcükleri anlamına uygun ve doğru olarak kullanma
  • Zeka testlerinde sözel kısımlarından yüksek puan alma
  • Erken okuma becerisi
  • Okuma becerisinin gelişimi sonrasında ayrıntılı ve hızlı okuma becerisi
  • Okuma becerisinin ardından yazma becerisinin gelişmesi

Bilişsel Özellikler

  • Uzun dikkat süresi
  • Güçlü konsantrasyon
  • Hayal gücünün sıradışı olması ve yaratıcılık becerisi
  • İlgi alanının çeşitli olması
  • Güçlü hafıza
  • Erken dil gelişimi ve erken okuma
  • Merak duygusu kaynaklı Nasıl? Neden? sorgulamalarının fazla olması
  • Üst düzey sorular sormaları

Sosyal Duygusal Gelişim Özellikleri

  • Mizah anlayışının gelişmiş olması
  • Asenkronik gelişim
  • Ahlaki duyarlılık
  • Duygusal yoğunluk
  • Gelişmiş liderlik becerisi
  • Yüksek empati yeteneği

Üstün Zekalı ve Yetenekli Çocukların Sınıflandırılması

Erken çocukluk dönemi gelişim özellikleri doğrultusunda üstün zekalı ve yetenekli çocukların sınıflandırılmasına yönelik yaklaşımlardan biri Ruf Modeli olarak bilinmektedir. Ruf modelinde erken çocukluk dönemindeki üstün zekalı ve yetenekli çocuklar, IQ puanlarına göre, ailelerinden edinilen bilgilerle davranışsal özellikleri doğrultusunda beş kategoride sınıflandırılmıştır.

Tanılama

Zeka puanları, motivasyon, akranlarından daha ileri düzeyde başarı, bilgi işleme ve görevde kararlılık gibi kriterler erken çocuklukta üstün zekanın belirtileri olarak görülmektedir (Stoeger, 2009). Bu kriterlerden büyük bir kısmı standardize testlerden yararlanılarak değerlendirilebilmektedir.

Eğitim Programları

Üstün zekalı ve yetenekli öğrencilerin akranlarına kıyasla daha erken, hızlı ve kolay öğrenebilme, iyi bir hafızaya sahip olma gibi çeşitli bilişsel farklılıkları bulunmaktadır. Genel eğitim müfredatlarının bu farklılıklara hizmet edebilmesi gerekir.

Eğitsel Stratejiler

Hızlandırma

Hızlandırma stratejisi, öğrencinin yeterlilikleri doğrultusunda eğitim programının daha kısa sürede tamamlanmasına fırsat tanıyan, kalıcı öğrenmenin sağlanması ve öğrencinin aktif katılımında oldukça etkili bir eğitim müdahalesidir.

Gruplama

Gruplama, üstün zekalı ve yetenekli öğrencilerin yetenek düzeyleri doğrultusunda kendileri ile benzer özellikteki öğrencilerle birlikte eğitim almasını sağlayan uygulama olarak tanımlanabilir.

Zenginleştirme

Müfredatın farklılaştırılması yoluyla normal sınıflarda eğitimine devam eden üstün zekalı ve yetenekli çocuklara sunulan eğitim olanaklarını kapsamaktadır.

Mentörlük

Mentörlük, bilgi ve deneyimlerini kendinden daha az bilgi ve deneyime sahip olan kişiye, eğitim amaçları doğrultusunda bire bir ilişki ile aktarma yoluyla gerçekleşmektedir.