Zekâ ve Üstün Zekâlılığa İlişkin Temel Kavram ve Tanımlar
Zekâyı tanımlamak eğitimciler açısından da oldukça önemlidir. Öğretmenler öğrencilerin zekâ ile ilgili özelliklerini gözlemek ve tanımak¸ zekâ gelişimini desteklemek için zekâ tanımını ve bileşenlerini bilmeye ihtiyaç duymaktadırlar.
Araştırmacıların zekânın öğrenme kapasitesi ve çevreye uyum süreci olmak üzere iki ortak özellik üzerinde yoğunlaştığı görülmüştür. Daha sonra metabiliş özelliğini de ekleyerek bu tanımı genişletmişlerdir. En geniş anlamıyla zek⸠hedef yönelimli ve uyum sağlayıcı şekilde davranmayı ve düşünmeyi ifade etmektedir.
Genel olarak zekâ kuramları gelişimsel¸ biyoekolojik¸ çoklu¸ psikometrik olarak dört kategoride incelenmektedir.
Psikometrik Yaklaşımlar: Spearman (1927) kuramında tek ve genel olduğunu söylediği en önemli faktörü g (genel zekâ) olarak isimlendirmiş ve tüm bilişsel görevlerdeki performansı etkilediğini ileri sürmüştür. Cattel’ın (1971) kuramı ise hem de akıcı ve kristalize zekâ olarak adlandırdığı iki yeteneği kabul eder. Akıcı zekâ biyolojik olarak belirlenir fakat yaşamla gelişir. Kristalize zekâ ise yaşam boyunca öğrendiğimiz bilgilerin, deneyimlerin ve becerilerin birikimi olarak tanımlanmaktadır.
Zihinsel ölçümler¸ psikologların zekânın doğasını kavramlaştırma girişimlerine önemli ölçüde etki etmiştir. Bu çalışmaların arasında en büyük etkiyi Zekâ Bölümü (ZB) testi göstermiştir.
Zekâ ile ilgili tanımlar dikkate alındığında bazı boyutların ortak olarak vurgulandığı göze çarpmaktadır. Bu boyutlar: yönetici işlevler, çalışma belleği¸ görsel uzamsal yetenek¸ algısal akıl yürütme, dikkat, işlem hızı, sözel kavrama¸ sayısal yetenekler, duyusal-motor olarak görülmektedir.
Algısal akıl yürütme; görsel olarak sunulan sözsüz materyali kullanarak akıl yürütme¸ algısal organizasyon¸ görsel materyali idare etmeye-yönetmeye ilişkin işlevlerde kullanılan yetenekleri gerektirir. Görsel Uzamsal Yetenek, Üç boyutlu nesnelerin iki boyutlu görünümlere¸ iki boyutlu görselleri üç boyutlu nesnelere dönüştürmek¸ verilen bir cismi zihinde döndürmek ve çevirmek¸ farklı yönlerde çevrilen nesnelerin oluşacak görünümlerini veya pozisyonlarını zihinde oluşturabilmek uzamsal yeteneğin bir parçasıdır.
Çalışma belleği öğrenmenin gerçekleşmesinde eski bilgilerle yeni bilgilerin anlamlı bağlar oluşturmasında etkili bir şekilde kullanılmaktadır.
Odaklanma ve dikkatin yöneltilmesi, uzun süreli bellekteki temsillerin etkinleştirilmesi, kodlama ve geri çağırma işlemlerini gerçekleştirmektedir.
Yönetici işlevler akıl yürütme, problem çözme, zihinsel esneklik¸ sıralama, yaratıcılık¸ bozucu etkiye karşı durabilme, geribildirimden yararlanabilme, soyut düşünebilme, tepki ketlemesi¸ duygu ve düşünce düzenlemesi becerilerini içermektedir.
Duyusal motor yetenek alanını duyusal işlemleme, kinestetik yetenekler ve psikomotor yetenekleri içerir.
Sayısal yetenekler yönetici işlevler akıl yürütme, problem çözme, zihinsel esneklik¸ sıralama, yaratıcılık¸ bozucu etkiye karşı durabilme, geribildirimden yararlanabilme, soyut düşünebilme, tepki ketlemesi¸ duygu ve düşünce düzenlemesi becerilerini içermektedir.
İşlem hızı bir performans gerektiren süreçte gerekli anlık dikkatten sürdürülebilir dikkate kadar tüm akılda tutma ve bilgi işleme süreçleri bu başlıkların kapsamı altındadır.
Sözel kavrama becerisi görsel ve işitsel kavramların akılda tutulması, belirli özelliklerine göre benzerlik ya da farklılıklarının belirlenmesi ile ilgilidir.
Dikkat, ilgili uyarıcıları seçebilme ve onlara yoğunlaşabilme kabiliyetidir. Dikkat, uyaranların depolanmasında ve analizinde ana görevleri üstlenen bilişsel bir süreçtir.
Belli sayıda bir katılımcının bir zekâ testinden alabileceği ortalama puan, testin kullanımda kaldığı yıllar içinde yükselmektedir. Toplumsallaşma ve çevresel zenginleşme, okullaşma¸ toplumun teste olan aşinalığının artması, sağlık ve beslenme alışkanlıklarının gitgide iyileşmesi gibi birçok faktörün ortak etkileşimi sonucu ortaya çıkan bu duruma Flynn etkisi denilmektedir.
Gelişimsel yaklaşımın bir öncüsü Piaget’e göre biliş, sürekli işlevlerin bir dizi farklı dönemden geçtiği yapılandırmacı bir süreçtir. Zekâyı da bu bağlamda çevreye uyum kapasitesi olarak açıklamıştır.
Vygotsky’ye göre¸ zihinsel beceriler bireylerin "çıraklık" yaşantısı yoluyla formel veya informel bir eğitim süreci ile kendilerinden yaşça büyük arkadaşlarını ya da aile üyelerini gözlemlerken günlük yaşamda kendilerine gerekli olacak etkinlikleri başarmalarıyla gelişir.
Biyo-ekolojik yaklaşımlara göre ideal bir zekâ tanımı için zekânın yapısı, bileşenleri ve bilgiyi işleme süreçlerini incelemek yerine beynin yapısının incelenmesi ve anlamlandırılması gerekmektedir.
Çoklu Yaklaşımlar'ın öncüsü Gardner, zekânın farklı bileşenlerden oluştuğunu ileri sürmüş ve insanların çoklu yeteneğe ya da zekâya sahip olduğunu belirtmiştir.
Gardner, zekânın dokuz yetenek alanı olduğunu belitmiştir.Bunlar dilsel, mantıksal matematiksel, müziksel, mekânsal (görsel-uzamsal), bedenselkinestetik, kişiler arası (sosyal), içsel, doğaya dönük, ruhsal/varoluşsal yetenek alanlarıdır.
Günümüzde zekâ testleri sonuçlarına göre bireylerin özel gereksinimli veya üstün zekâlı/yetenekli bireyler olduğu belirlenerek bireylerin eğitimöğretim ihtiyaçlarına göre eğitsel ve psikolojik müdahaleler yapılmaktadır.
En geniş yorumuyla üstün zekâ, insanlık yaşamı için temel değeri olan ve iyi tanımlanmış yetenek alanlarında sahip olunan olağanüstü potansiyel veya kapasitedir.