Yalın Üretim Sistemleri

Toyota firmasının 1950’lerden bu yana uygulamakta olduğu kendine özgü üretim sistemi olan Toyota Üretim Sistemi’nin 1970’li yıllardaki petrol krizi sonrasında bu firmaya çok büyük rekabet avantajı sağladığı fark edildiğinde batılı rakipleri ve bilim adamları tarafından mercek altına alınmıştır. Öyle ki, Toyota marka arabalar dünyanın en büyük otomobil üreticisi olan Amerika Birleşik Devletleri’nde bile kendi ulusal markalarına (Ford, General Motors, Chrsyler) tercih edilir hale gelmiştir. Bunun altında yatan sebepleri araştırmaya koyulan bilim adamları Japonların yenilikçi bir yaklaşımla o zamana kadar alışılmadık bir üretim sistemi geliştirdiklerini tespit ettiler. Bu sistemin adına “Yalın Üretim” adı verildi. Çünkü bu sistem özünde değer katmayan faaliyetleri ortadan kaldırarak “yalınlaştırmayı” ve sürekli iyileştirmeyi hedefleyen bir sistemdi.

Toyota‘nın dünyanın dikkatini ilk çekişi Japon kalitesinde ve verimliliğinde özel bir şeyler olduğunun ilk kez fark edildiği 1980‘lere dayanır. Japon arabaları Amerikan arabalarından daha uzun dayanıyor ve onlardan çok daha az bakım gerektiriyordu. 1990‘larda Toyota‘nın, onu Japonya‘daki diğer üreticilerden ayıran bir özelliği ortaya çıktı. Bu göz boyayıcı araba tasarımları ya da performans değildi. Esas fark Toyota‘nın uyguladığı mühendislik ve üretimdeydi; bu, süreçte ve üründe inanılmaz bir istikrar sağlıyordu. Toyota, otomobilleri daha hızlı ve daha güvenilirlikle ama rekabetçi bir maliyetle tasarlıyordu, üstelik Japon işçilere göre yüksek ücretler ödüyordu. Bunun da ötesinde, Toyota‘nın bir zayıflık sergilediği ve rekabet karşısında kırılgan göründüğünde, her seferinde mucizevi bir şekilde sorunu giderip daha güçlü bir şekilde geri gelmesi de aynı ölçüde etkiliydi.

Sistemin kurucusu Taiichi Ohno öncelikle maliyeti arttırmadan küçük miktarlarda üretim hedefine yönelik teknik örgütlenme koşullarını oluşturmaya yönelmiş; ardından da makine parçalarının ve donanımlarının değiştirilmesine harcanan zamanı olabildiğince azaltma çabası içine girmiştir.

Japonya’da bu yeni felsefeyi başarıyla uygulayan tek firma Toyota olmadığı gibi, zaman içinde yalın üretim felsefesi diğer ülkelere de sıçramıştır. Yalın Üretim’in gelişim hikâyesini ve Toyota Üretim Sistemi’ni ilk olarak kaleme alan Womack ve arkadaşları (1990), Japonların neyi doğru yaptığını ve batılı firmaların o zaman kadar ne gibi hatalar yaptığını göz önüne sermiştir.

Yalın felsefe ilk zamanlarda yanlış bir yaklaşımla Toyota’da uygulanan Tam Zamanında Üretim sistemiyle özdeşleştirilmiş ve sadece bundan ibaret olduğu farz edilmişti. Ancak her şeyin gerektiği kadar, gerektiği yerde ve gerektiği zamanda olmasını sağlayan Tam Zamanında Üretim sistemi bu bunun gerekliliği olan Kanban (kart) uygulaması Yalın Üretim felsefesinin kapsam alanında sadece bir alt başlık gibi görülebilir. Yalın Üretim felsefesinin kapsadığı diğer uygulamalar arasında Kaizen (sürekli iyileştirme), Toplam Üretken Bakım, 5S, Poka-Yoke, SMED, Kalite Çemberleri sayılabilir.

Yalın Üretim yaklaşımının çıkışından bu yana uygulayıcıları hep otomobil firmaları olduğu için bu kavramları en iyi bilenler otomobil üreticileri ve onların tedarik zincirindeki yan sanayi firmaları olmuştur. Fakat günümüzde artık bu kavramların diğer sektörlere de (örneğin diğer imalat sektörleri, perakende sektörü ve sağlık sektörü gibi hizmet alanları) uygulanabilirliği üzerine çalışmalar yapılmaktadır. Aslında yalın kavramını geniş anlamda ele aldığımızda, yapılan herhangi bir işte değer katmayan faaliyetleri ortadan kaldırarak ya da en azından azaltarak fayda sağlamak mümkündür. Bu şekilde düşünüldüğünde yalın felsefe tüm alanlara uygulanabilen bir düşünce şekli olarak görülebilir.