Uluslararası Pazarlamada Çevresel Unsurlar
Ülke sınırları dışındaki ülkelerdeki tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek için uluslararası pazarlama faaliyetlerine gerek duyulmaktadır. Uluslararası pazarlara girişte göz önünde bulundurulması gereken birtakım önemli çevresel unsurlar bulunmaktadır. Bu çevresel unsurlar; ekonomik, politik ve yasal, demografik ve coğrafi, sosyal ve kültürel, finansal, teknolojik ve rekabet çevresi ile ilgilidir.
Dünyadaki pek çok ülke, farklı ekonomik büyüklüklere sahip olduğundan uluslararası ticaret, arz fazlası olan ülkelerden talep olan yerlere doğru kaymaktadır. Uluslararası pazarlama kapsamında sınır ötesi ülkelere yatırım yapabilmede önemli olan unsurlardan birisi de ekonomik çevredir. Diğer bir ifadeyle ülkenin ekonomik yapısı, kişi başına düşen gelir miktarı, harcanabilir gelir, ülkenin parasının diğer ülkeler karşısındaki değeri, enflasyon, tüketici güven endeksi vb. pek çok ekonomik gösterge incelenmelidir.
Serbest Ticaret Anlaşması, Gümrük Birliği, Ortak Pazar ve Ekonomik Birlik bölgesel bütünleşmenin aşamalarındandır. Serbest Ticaret Anlaşması, üye ülkeler arasındaki gümrük vergilerinin sıfırlanarak ticaretin serbestleşmesini sağlamaktadır. Gümrük Birliği, Serbest Ticaret Anlaşması'na ek olarak üye olmayan devletlere karşı ortak bir tarife belirlenmesini ifade etmektedir. Üyeler arasındaki vergi yine sıfır olmaktadır. Ortak Pazar ise üretim faktörlerinin (Emek, Sermaye, Doğal Kaynaklar vb.) girişimci üyeler arasındaki serbest dolaşımı sağlamaktadır. Son olarak ise Ekonomik Birlik yer almaktadır. Ekonomik Birlik tek bir merkez bankası ve tek bir para biriminin kullanıldığı, ekonomik ve politik bir birliktir. Bu birlik tarım, sosyal hizmetler, sosyal yardım, bölgesel kalkınma, ulaşım, vergilendirme, ticari rekâbet ve şirket birleşmeleri üzerinde ortak bir politikanın varlığını ifade etmektedir.
Uluslararası pazarlama açısından politik ve yasal çevre de önemlidir. Çünkü şirketler girmek istedikleri pazarın politik ve hukuksal açıdan özgür olmasını istemektedirler. Diğer bir ifadeyle her şirket, hukuksal açıdan haklarını elde edebilecekleri bir ülkeye yatırım yapmayı arzulamaktadırlar.
Pazarlamanın farklı uluslara göre farklı yapılmak istenmesinin altında yatan temel unsurlar tüketicilerin inançları, yaşam biçimleri, kültürleri ve değerleridir. Sosyal ve kültürel açıdan kabul görmeyecek bir ürünün o pazarda tüketici bulması pek mümkün değildir.
Demografik ve coğrafi çevre unsurları kapsamında; tüketicilerin yaş dağılımları, cinsiyetleri, meslekleri, eğitim seviyeleri, medeni durumları, ülkenin coğrafi yapısı, alt yapısı yetersizlikleri gibi pek çok etken, uluslararası pazarlama faaliyetlerinde dikkate alınmalıdır.
Günümüzdeki uluslararası şirketler tüketiciyi daha iyi takip edebilmek için sosyal medya gibi teknolojik unsurlardan önemli oranda faydalanmalı ve tüketicilerine de ileri teknoloji ürün ya da hizmetler sunmalıdır.
Teknolojideki büyük gelişmeler, İnternetin ve elektronik ticaretin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Elektronik Veri Değişimi (EDI), E-ticaret gibi teknolojik gelişmeler, işletmeler arasında veri paylaşımını artırarak stok maliyetlerinde tasarruf olanağı sağlamıştır. Dünyanın herhangi bir bölgesinde kurulan ve internet aracılığıyla e-ticaret imkânı sunan her şirket için, uluslararası pazarlama sadece bir tık ötede olan bir olanak haline gelmiştir. Bu imkân ve ortamlar da sadece büyük işletmelere değil KOBİ’lere de büyük fırsat ve imkânlar sağlamıştır. Çünkü internet sayesinde hemen hemen her şirket dünyanın herhangi bir yerinden bir yerine tek bir tuşla ürün gönderebilmektedir.
Ülkelerin ekonomik yapılarındaki farklılık risk düzeylerinin de farklı olmasına sebep olmaktadır. Uluslararası kapsamda yatırım yapılabilmesi için mevcut riskin en az olması uluslararası şirketler açısından önem arz etmektedir. Ayrıca kredilendirme derecesi ve ülkenin finansal yapısı da dikkat edilmesi gereken unsurlardandır.