Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkelerde Dış Ticaret Politikası Uygulamaları
Stratejik Dış Ticaret Politikası
Stratejik dış ticaret politikası uygulaması ilk olarak gelişmiş ülkelerin belirli endüstrilerde dünya pazarlarındaki rekabet gücünü geliştirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu stratejide temel amaç, başka endüstrilerdeki gelişmeyi de tetikleyebilecek olan temel bir endüstri belirleyip, bu endüstrinin gelişmesi için gerekli koruma önlemlerini uygulamaya koymaktır.
Dış ticaret tarih boyunca ülkelerin ekonomik gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Günümüzün ekonomik coğrafyasının en önemli belirleyicilerinden biri, ülkelerin dış ticaretten sağladıkları kazançlar olmuştur. Nitekim, Avrupa kıtasının zenginleşmesinde, 16. yüzyılın ortalarından itibaren geçerli olan merkantilist dönemin sağladığı dış ticaret kazançlarının rolü büyüktür. Merkantilist dönemde oluşan sermaye birikimi, bilimsel ilerlemelerle birleşerek Sanayi Devrimi'nin finansmanına katkı sağlamıştır. Sanayileşmenin ilk olarak başladığı İngiltere, kitlesel üretime geçişle birlikte dünya pazarlarında büyük üstünlük kurmuştur. Takip eden dönemlerde ülkelerin dış ticarete bakış açısında önemli değişiklikler yaşanmıştır.
Dış Ticaret Politika ve Stratejilerinin Tarihsel Evrimi
Merkantilizm, dünya servetinin sabit olduğu, bu servetin artırılabilmesi için ülkelerin değerli maden varlıklarının artırılması gerektiğini varsayan bir iktisadi düşünce sistemiydi. Sanayi Devrimi ile birlikte gerçekleşen sosyal ve siyasal değişimler, ekonomiyi ve dolayısıyla dış ticaret ilişkilerini etkilemiştir. Her şeyden kitlesel üretimin devamlılığı, pazarların varlığını miştir İlk olarak Adam Smith ve ardından David Ricardo, ticaret yapan tarafların birlikte kazanç sağlayabilecekleri ve iş bölümü ve uzmanlaşmaya dayanan serbest dış ticaretin ülkelerin ve bütün olarak dünyanın refahını artırabileceği bir ticaret modelinin temellerini attılar. 20. yüzyıl başlarından itibaren serbest dış ticaret politikası çeşitli cephelerden sorgulanmaya başlamıştır. Gelişmiş ülkeler tarafında ekonomik krizler ve savaşlar bu durumun başlıca nedeni oldu.
Modern Dış Ticaret Stratejileri
Klasik dış ticaret teorisi, serbest ticaretin oluşturduğu uluslararası rekabetin tüm ülkelerde kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını sağlayarak dünya refahının maksimuma çıkaracağını savunsa da, uluslararası rekabete hazır olmayan gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kalkınmanın sağlanması için korumacı dış ticaret politikaları daha cazip bulundu. Bu ülkeler henüz temel endüstrilerini geliştirememişlerdi. Bu durumun başlıca nedeni olarak, sanayileşmesini çok daha önceleri tamamlamış ve uluslararası piyasalarda güçlenmiş yabancı rakiplerden gelen yoğun rekabeti görmekteydiler. Bu nedenle ithalatın ikame edilmesini amaçlayan sanayileşme ve dış ticaret politikalarına dört elle sarıldılar.
Genç Endüstri Tezi
Bu tez, farklı dönemlerde hem gelişmiş ülkeler hem de gelişmekte olan ülkeler tarafından uygulanmış bir dış ticaret stratejisidir. Temel hedefi, karşılaştırmalı üstünlüklere sahip olma özelliği olmasına rağmen, tarihsel nedenlerle bu üstünlüğünü yaşama geçirmemiş endüstrilerin geçici sürelerle yabancı rakiplerine karşı tarife, kota ve benzeri koruma araçları ile korunmasıdır. Korunan endüstriler, üretim hacmi genişledikçe, sağlanan ölçek ekonomileri ile birim üretim maliyetlerini dünya fiyatları düzeyine indirmeyi başardıklarında, bu koruma kaldırılacaktır.
Dış Ticarette Teknoloji ve İnovasyonun Önemi ve Orta Gelir Tuzağı
Dünya ticaretinin büyük bölümü endüstri‐içi ticaret şeklinde gerçekleşmektedir. Aynı endüstrinin farklılaştırılmış nihai malları veya bu malların farklı bileşenleri üzerinde ölçek ekonomileri tesis etmiş ülkeler arasında gerçekleştirilen bu tür ticarette fiyat rekabeti yanında tüketici zevk ve tercihlerine göre farklılaştırılmış ürünler üzerinden rekabet gerçekleştirilmektedir. Endüstri içi ticarette rekabet gücünü belirleyen önemli faktör, teknolojik ilerlemeler ve inovasyon faaliyetleridir. Bu konuda büyük Ar‐Ge yatırımları yapan gelişmiş ülkeler öne çıkmaktadırlar.