Dış Ticareti Açıklamada Emek ve Sermaye Boyutu
Üretim faktörlerinden emek; insanların mal ve hizmet üretmek için harcadıkları bedensel ve zihinsel çabaya verilen isimdir .Sermaye ;üretim süreci içinde harcanmayarak biriktirilen ve daha sonra başka ve mal ve hizmetlerin üretimi için kullanılan mallardır .Makine, teçhizat, taşıt, mal stokları ve binalar sermaye mallarına örnek verilebilir. Doğal kaynaklar; hava, su, toprak ve madenler gibi tabiatta bulunan ve insanlar tarafından çeşitli mal ve hizmetleri üretmek için kullanılan varlıklardır. Girişimcilik; emeği, sermayeyi ve doğal kaynakları organize bir şekilde kullanarak çeşitli mal ve hizmetlerin üretimini sağlayan kişidir.
Gelişmiş ülkelerde ücretlerin düşmesi işçi ve çalışanların toplam gelir içindeki payını azaltmaktadır. Bu ise bu ülkelerde gelir dağılımının bozulmasına yol açmaktadır. Bu durumu önlemek için özellikle ithalat nedeniyle işsiz kalanların mesleki eğitim süreçlerine dahil edilerek yeni bir iş bulmalarının sağlanması, işçiler için yeni sosyal haklar ve yardımlar sunulması ile vergisel düzenlemeler yoluyla çalışanların refah seviyelerinin korunması amaçlanmaktadır. ABD için yapılan çalışmalarda ücret eşitsizliğinin en önemli sebeplerinin teknolojik değişimler, uluslararası ticaret, sabit asgari ücret ve sendikaların gerilemesi olarak ifade edilmiştir.
İsveçli iktisatçı Eli Heckscher 1919 yılında yayınladığı Gelir Dağılımı Üzerine Dış Ticaretin Etkisi adlı çalışmasında, Bertil Ohlin ise 1933 yılında yayınladığı Bölgesel ve Uluslararası Ticaret adlı çalışmasında bugünkü faktör donatımı teorisinin (Heckscher -Ohlin teoremi) temelini atmışlardır. Buna göre ülkelerin aynı zevk ve tercihlere sahip olduğu varsayımında bulunularak emek ve sermayeden hangisine bir ülke daha fazla sahip ise o faktörü yoğun olarak kullanan malda üretim avantajına sahip olacak ve o malı ihraç edecektir. Diğer bir ifadeyle bir ülkede hangi üretim faktörü bolsa, o üretim faktörünü yoğun olarak kullanan malda karşılaştırmalı üstünlük elde eder.
Ülkelerin faktör donatımları sahip oldukları emek ve sermaye miktarı ile açıklanmaktadır. Bu kapsamda emek zengini olan ülkelerde emek/sermaye oranı yüksekken, sermaye zengin ülkelerde sermaye/emek oranı yüksektir. Bu durum emek zengini olan ülkelerde sermayenin fiyatının, sermaye zengin olan ülkelerde ise emeğin fiyatının yüksek olmasına yol açar.
Leontief paradoksuna göre ABD’nin ihraç ettiği malların sermaye oranı ithal ettiği malların sermaye oranından daha düşüktür. Yani ABD emek yoğun mallar ihraç edip, sermaye yoğun mallar ithal etmektedir. Araştırmanın yapıldığı dönemde dünyanın en zengin sermaye stokuna sahip ülke olan ABD’nin faktör donatımı (Heckscher -Ohlin) teorisine göre sermaye yoğun mallar ihraç etmesi gerekmektedir. Ortaya ortaya çıkan sonuç, beklentinin tersi çıkmış ve bu da Leontief paradoksu olarak adlandırılmıştır.
Uluslararası faktör fiyatlarının eşitliği teoremine göre dış ticaret sonucunda ülkenin bol olarak sahip olduğu faktörün fiyatı yükselirken, kıt olarak sahip olduğu faktörün fiyatı düşer ve nisbi olarak faktör fiyatlarında bir eşitlenme meydana gelir. Bu durumun temelinde ülkenin bol olarak sahip olduğu faktörün fiyatı başlangıçta ucuz olduğu için bu faktörü kullanan malın üretiminde uzmanlaşır ve bu maldan elde ettiği fiyat avantajı ile ihraç eder. İhracatın artması sonucunda bol olan faktöre olan talep artar ve bol olan faktörün fiyatı yükselmeye başlar. İthalat sonucunda kıt faktöre olan talep azalır ve bu faktörün fiyatında ise düşme meydana gelir.
Stolper - samuelson gelir dağılımı teorisine göre emek zengini bir ülkede dış ticaret öncesinde ücretler düşük, sermaye bedeli ise yüksektir. Serbest dış ticaret sonrasında ise ülkede bol olan emeğin fiyatı yükselir ve kıt olan sermayenin bedeli düşer.
Rybczynski teoremi göre iki ülkeli ve iki mallı bir modelde bir ülkenin sahip olduğu üretim faktörlerinden birinin arzı artınca, o üretim faktörünü yoğun olarak kullanan malın üretiminin artacağı, diğer malın üretiminin ise azalacağı ifade edilir.