Amerika Birleşik Devletleri'nde Halkla İlişkiler

Modern halkla ilişkiler kavramı 20. yüzyıla ait bir kavram olsa da kökeni antik döneme kadar uzanmaktadır. İletişim becerilerine önem verilen Antik Yunan’da özellikle etkileyici konuşma becerisine sahip sofistler, politikacılar, kitleler üzerinde etkili olmuştur. Hitabet sanatında uzmanlık gerektiren bu etkinlik, çeşitli halkla ilişkiler teknikleriyle etkili bir yöneticilik uygulamasına dönüşmüştür.

Gerçek anlamda modern halkla ilişkiler uygulamaları da fırsatların karşılık bulabildiği daha özgürlükçü bir yönetim yapısı içerisinde gelişmiştir. Amerika’nın keşfi sonrası kolonileşme dönemine giren, sonrasında iç savaş süreci geçiren ABD, doğal kaynaklarının zenginliği, genç ve dinamik bir insan gücüne sahip olması nedeniyle

19. yüzyıl boyunca hızla sanayileşmiştir. Ekonomik açıdan güçlenen Birleşik Devletler, toplumsal alana yansıyacak uygulamaları da hızla hayata geçirmiştir. Bu dönemde bireylerin özgürlüklerini önemseyen, mülki ve fikrî hakları koruyucu etkin yasaların çıkarılması önem kazanmıştır.

Halkla ilişkiler terimi bugünkü anlamıyla ilk kez Amerika’nın 3. Başkanı Thomas Jefferson tarafından kullanılmasına rağmen, 1882 yılında ABD’deki Yale Üniversitesinden Dorman B. Eaton’un Hukuk Fakültesinin mezuniyet sınıfına yaptığı konuşmada yeniden üretilerek yeni bir önem ve bilinç seviyesi kazanmıştır.

Günümüzde halkla ilişkilerin mesleki bir formasyona dönüşmesini sağlayan modern halkla ilişkiler çalışmalarını başlatan Amerikan tarihinin en önemli halkla ilişkiler danışmanı, Ivy Ledbetter Lee’dir. Bir muhabir olan Lee, tanıtım alanındaki en iyi fırsatları görerek bu alanda kendisine saygın bir yer edinmiştir. Iyv Lee’nin çalışmaları arasındaki en önemli uygulamaları; Antrasit kömür grevi ve Pennsylvania demir yolu ve Rockfeller için yürüttüğü danışmanlık hizmetidir.

Alanın önemli temsilcilerinden biri de Edward L. Bernays’tır. Entelektüel bir birikime sahip olan Bernays “halkla ilişkiler danışmalığı” sözcüğünü bulan kişidir. Kamuoyunun Aydınlatılması (Crystallizing Public Opinion) adlı kitabı yazmasının yanı sıra 1923'te New York Üniversitesinde halkla ilişkiler üzerine dersler vermiştir. Lee’nin ‘halkın bilgilendirilmesi’ formülünü geliştirerek, ‘halkın ne istediğini anlamak’ üzerine temellendirilen yeni bir anlayışı benimseyen Bernays, halkla ilişkilerde sosyal bilimlerin katkısını vurgulayarak psikolojinin, sosyolojinin ve sosyal psikolojinin kullanıldığı çalışmalar yürütmüştür.

Amerika’da halkla ilişkiler faaliyetleri toplumsal hareketliliklerin gereksinimleri doğrultusunda gelişme göstermiştir. 1930’ların başında yaşanan ekonomik krizin neden olduğu sosyal karışıklıklar, firmaların kendi hikâyelerini anlatarak toplumun desteğini alma ihtiyacını doğurmuştur. Ford, GM (General Motors), Standart Oil, Eastman Kodak gibi Amerikan ekonomisinin öncü işletmeleri bünyelerinde halkla ilişkiler bölümleri oluşturarak, halkın büyük şirketlere olan güveninin yeniden inşa edilmesinde ciddi kazanımlar elde etmişlerdir.

Amerika toplumunda özellikle 20.yüzyıl sonrasında yaşanan toplumsal değişiklikler, çatışmalar ve cepheleşme süreçlerinde halkla ilişkiler uygulamaları önem kazanmıştır. 1960’lı yıllarda ortaya çıkan sosyal ve politik karışıklıklar halkla ilişkiler alanı da dâhil olmak üzere çoğu yapıyı değiştirmiştir.

Geleneksel medyaya alternatif bir konuma sahip internetin tüm dünyada etkin olarak kullanılması ve buna paralel olarak sosyal medya mecralarının gelişmesi halkla ilişkiler uygulamalarının bu alanlarda da kullanımına yeni olanaklar sağlamıştır.