Tanzimat Döneminde Osmanlı Devleti'nde Merkezi Yönetim

Osmanlı Devleti açısından 19. yüzyıl, bürokrasinin batı dünya görüşünün etkisi altında hukuki, mali ve idari reformlarla gelenekten moderne doğru gerçekleşen bir sürecin asrıdır. Bu süreç, Tanzimat’la birlikte batı sisteminden esinlenmiş bütüncül, hemen her alanı kapsayan ve merkeziyetçi bir devlet teşkilatlanması hedefine bürünmüştü.

Merkez Teşkilatında Meydana Değişiklilikler

Osmanlı Devleti’nde III. Selim ve II. Mahmud devirlerinde ve Tanzimat Dönemi’nde idare ile ilgili düzenlemelerin en önemli özelliği, yapılan reformların siyasal sistemi de içerecek şekilde düzenlendiği görülmektedir.

Babıali’nin kuruluşu

Babıalinin kuruluşu nezaretlerin ihdasıyla başlar. 1836 yılında ilk olarak sadrazamın yardımcılığını yapan sadaret kethüdalığı, daha sonra adı Dâhiliye Nezareti’ne çevrilecek olan Umur -ı Mülkiye Nezareti’ne, Dîvân -ı Hümâyun bürokrasisinin başında olan Reisülküttaplık makamı ise dışişleri ile ilgilenen Hariciye Nezareti’ne dönüştürülmüştür.

Başvekâlet ve Heyet -i Vükelâ

1838 yılında sadaret makamının adı başvekâlet olarak değiştirildi. Başvekil, nezaretler adıyla kurulan bakanlıklar arasında koordinasyon ve iş birliğini sağlayan bir role sahipti.

Merkez Teşkilatında Meclisler

II. Mahmud, üç yeni daimi görev yapan kurul oluşturmuştur. Bunlar; Dâr -ı Şûrâ -yı Askerî, Dâr -ı Şûrâ -yı Bâb -ı âli ve Meclis -i Vâlâ -yı Ahkâm -ı Adliye’dir. Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra Meclis -i Umumî adıyla yeni bir meclis daha kuruldu. 26 Eylül 1854’de Meclis -i Tanzimat ve Meclis -i Vâla -yı Ahkâm -ı Adliyye adlarıyla ikiye ayrıldı. Kuvvetler ayrılığının ilk adımları olan bu gelişmeyle meclisler Şurâ -yı Devlet, yasama kuvveti adına ve Divân -ı Ahkâm -ı Adliye ise adli kuvvet adına en üst kurum olarak şekilleneceklerdi.

Diğer bir meclis grubu da nezaret meclisleridir. İlk kez 1838’de Sanayi ve Ticaret Meclisi, 1840’da özellikle düşünülen mali ıslahatları gerçekleştirmek üzere Maliye Nezareti bünyesinde Meclis -i Muhasebe -i Maliye kurulmuştur. Bu meclislerin yanında geçici meclisler de kurulmuştur.

1876 yılında ise ilk Kanûn -i Esâsî (Anayasa) ilan edilerek, parlamenter monarşiye geçişte önemli bir kurum olan bir millet meclisi oluşturuldu.

Taşra Teşkilatında Yapılan İdari Düzenlemeler

Tanzimat'tan sonra Osmanlı Devleti bütün mali işleyişi, merkezi yönetimin belirleyiciliği içerisinde tutmak istiyordu.

Taşra Teşkilatında Meclisler

Osmanlı Devleti'nde 1842 yılında taşra idari yapısında yeni bir düzenleme ile önceleri adli bir birim olan kaza, idari birim hâline getirilmiş böylelikle yeni idare anlayışında hiyerarşik yapı, eyalet, sancak ve kaza olarak belirlenmiştir. 1844 ile yapılan bir düzenleme ile eyaletlerde meclis kurulması kararlaştırılmıştır. Mithat Paşa 1864’te Tuna Vilayeti valiliğine getirilerek Tuna Vilayeti Nizamnamesi, 7 Kasım 1864'te yürürlüğe girdi. Mülki teşkilatta uygulanan sisteme bazı yenilikler getiren bu nizamname ile Osmanlı Devleti; vilayet, sancak, kaza ve köy olarak yeni idari birimlere kavuştu. Bu birimlerden vilayet valiler, sancaklar mutasarrıflar, kazalar kaymakamlar tarafından, köyler de muhtarlar tarafından idare edilmekteydi. Bu nizamname 1867’de Vilayet Umumiye Nizamnamesi adıyla ülkedeki tüm idari birimleri içine alacak şekilde yürürlüğe girdi. Vali muavinliği görevinin ilk kez ihdas edildiği ve 1871 yılında yayımlanan İdare -i Umumiye -i Vilayet Nizamnamesinde Osmanlı Devleti idari bakımdan Rumeli’de 10 vilayet, 44 sancak, Anadolu'da 16 vilayet, 74 sancak, Kuzey Afrika'da ise 5 sancak olarak yapılanmıştı.

Yerel Yönetimlerle İlgili Değişiklikler

Osmanlı Devleti'ne ticaret için gelmiş olan tüccarların yerleştiği Galata ve Beyoğlu bölgesinde Altıncı Daire -i Belediye ’yi kuruldu. 1868 'de çıkarılan Dersaadet İdare -i Belediye Nizamnamesi ile toplam 14 daire başkanlığı altında bir belediye teşkilatı oluşturuldu. 1864 Vilayet Nizamnamesi ile öncülük edilen taşrada belediye kurma çalışmaları 1871 Vilayet Nizamnamesi ile devam etmiş, 1876 Kanunuesasi ile de üyeleri seçimle belirlenen meclislerce yönetilmesi karara bağlanmıştır.