İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
Giriş
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, eğitim, eğitim felsefesi, sosyoloji, felsefe, kültür, eğitim tarihi ve benzeri alanlarda önemli çalışmalar yapmış bir sosyologdur.
Baltacıoğlu, milliyetçi, muhafazakar, modernist bir dünya görüşüne sahiptir.
Yaşamı
Baltacıoğlu, 1886 yılında, İstanbul'da doğmuştur. 1908 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nden mezun olmuş ve 1910'da Milli Eğitim Bakanlığı adına, yeni bilgiler kazanması için Avrupa'ya gönderilmiştir. 1913 yılında İstanbul Üniversitesi'ne alınmış ve aynı üniversitede öğretim üyeliği, dekanlık ve rektörlük yapmıştır. 1933 yılında yapılan üniversite reformu ile dışarıda kalan Baltacıoğlu, tekrar 1941 yılında üniversiteye dönmüş ve oradan emekli olmuştur. İki dönem de milletvekilliği yapan Baltacıoğlu, 1978 yılında vefat etmiştir.
Sosyoloji Yaklaşımı
Baltacıoğlu, sosyolojide E. Durkheim ve Gökalp'ın, eğitimde J. J. Rousseau'nun, felsefede H. Bergson'un görüşleri doğrultusunda sosyoloji, eğitim ve felsefe araştırmaları yürütmüştür. Sosyolojizm ekolünün ülkemizde Gökalp'tan sonraki en önemli temsilcisidir.
Sosyolojizm ekolüne bağlı kalmış, pozitivist ve olgusal bir sosyoloji anlayışını benimsemiştir.
Durkheim'in sosyoloji anlayışına bağlı olarak, sosyal olayların yine sosyal olaylarla açıklanabileceğini belirtmiştir.
1934 yılında çıkarmaya başladığı Yeni Adam dergisi ile Cumhuriyet'in modern, laik, inkılapçı, milliyetçi, halkçı, devletçi ideolojisi doğrultusunda sosyoloji yapmıştır.
Kültür-Uygarlık Ayrımı ve Gelenekçilik
Kültür-uygarlık ayrımı yapmış, Türk'e doğru tezinde kültürel olarak yerel özellikleri, teknik olarak Avrupalılaşmayı benimsemiştir.
Bilim, fen ve teknik uygarlığı; din, dil, sanat, aile, hukuk, ahlak, zevk, mitoloji, yemek, masallar, atasözleri kültürü oluşturur. Kültürle ilgili yargıların dış dünya ile ilgisi yoktur. Bir milletin tarihi benliği kültürü ile ortaya çıkar. Kültürün yokluğu, ulusal varlığın ortadan kalkması demektir.
Milliyetçilik / Türkçülük, Gelenek Birliği, Faşizm, Demokrasi, Batıcılık ve Ulus Devlet
Milliyetçilik / Türkçülük ve gelenek birliği
En ilkel toplumlardan en ileri toplumlara dil, din ve sanat kurumlarının temel olduğunu belirten Baltacıoğlu, toplumsal olayların öncelikle bu kurumlar tarafından şekillendirildiğini belirtir.
Hiç bir toplum dinsiz, dilsiz ve sanatsız var olamaz.
Baltacıoğlu, geleneği millî benliğin özü ; din, dil ve sanatı bir milleti millet yapan temel elementler olarak görür. Gelenek, bir milleti millet yapan değişmez karakterdir. Gelenek, kültürün sabit parçası, bel kemiğidir.
Baltacıoğlu, milliyetçi bir toplum yapısının oluşması yönünde görüş üretmiş, çalışmış; bu amaçla dinde, dilde, hukukta, ekonomide, eğitimde, sanatta "Türk'e doğru" tezini savunmuştur.
Baltacıoğlu'na göre milliyet kişiliği ile din kişiliği birbiriyle birleşmiştir, ayrılamaz. Din kişiliği dışında milliyet, milliyet kişiliği dışında din kişiliği olamaz.
Faşizm
Baltacıoğlu, kültürel milliyetçilik çizgisini savunmuş, yazılarında siyasal milliyetçiliğe ve faşizme karşı çıkmıştır. Ona göre, ırk, biyolojik bir gerçekliktir, milliyetçilik ise gelenekten beslenir.
Baltacıoğlu, faşizme karşı olduğunu şöyle gerekçelendirir: Faşizm; gelenekçidir, dincidir, kendisini bir din olarak ortaya koymaktadır. Faşizm, gericilik, kadın düşmanı, ırkçı ve emperyalisttir .
Demokrasi
Baltacıoğlu, demokrasiyi evrimin ve milli devletin en yeni şekli olarak görmüştür. Demokrasi ahlakı, bireyci ve özgür bir ahlaktır. Kişiliğe, özgün çalışmaya saygılıdır.
Batıcılık ve ulus devlet
Ulus devlet, toplumsal evrimin son aşamasıdır. Ulus devlet aynı zamanda Avrupalılaşmak, uygarlaşmak, laikleşmek, modernleşmek demektir. Ancak Avrupa'ya doğru gitmekle, Batı'ya doğru gitmek arasında fark vardır. Batılılaşma olayı, kültür ve gelenek değiştirme süreci dışında düşünülmelidir.
Batılılaşmayı, kültür ve gelenek değiştirme süreci dışında gören Baltacıoğlu, Batılılaşmanın uygarlık almak anlamına geldiğini belirtir.
Ulusal Kalkınma
Baltacıoğlu'na göre, ülkenin ekonomik kalkınması, din reformu, nüfus yoğunluğu, nüfus artışı ve iş bölümüne bağlıdır.
Din ve Laiklik
Baltacıoğlu, laik toplum yapısından yana olmuş, din ile milletin birbirinden ayrılmaz bir bütün olduklarını iddia etmiştir.
Eğitim
Baltacıoğlu, çalışmalarıyla eğitim bilimlerinin, Türk eğitim tarihinin en verimli, iddialı ve tanınmış eğitimcisidir.
Eğitimde toplumculuğa, sosyal insan yetiştirmeye önem vermiş, ezberciliğe karşı çıkmıştır. Kemalist devrimlerin, "yeni adam" tipinin yetiştirilmesi yönünde çaba harcamıştır.
Dil Tartışmaları
Baltacıoğlu, dilde reformcu görüşleri savunmuş, herkesin anlayabileceği bir dil ve edebiyattan yana olmuştur.
Sanat Konusundaki Görüşleri
Tüm sanat alanlarında Türk ruhu ve Batı tekniği sentezinin gerekliliğini öne sürmüştür.