II. Meşrutiyetten Cumhuriyete Türkiye'de Siyasal Hayat (1908 -1923)

Bu çalışma, iki ana konuyu kapsamaktadır. Birinci Bölüm, II. Meşrutiyet Dönemi veya İttihat ve Terakki Dönemi adı verilen 1908- 1918 yıllarını iç siyasal dinamikler üzerinden okuyucuya sunmaktadır. Türk tarihinin siyasi bir laboratuvarı görünümünde olan II. Meşrutiyet, on senelik fiili ömrüne karşılık birkaç devletin tarihini dolduracak kadar siyasi ve sosyal hadiselere sahne olmuştur. Onun asıl önemi, kendisini takip eden hareketlerin insanlarını yetiştirmesi, imparatorlukla cumhuriyet rejimi arasında bir geçiş devresi mahiyetine sahip olmasıdır. Bu cihetten bakıldıkça II. Meşrutiyet hem bir son hem de bir başlangıçtır. Uzun asırlık bir mutlakiyet idaresinin sonu, fakat Türk İnkılabının hazırlayıcısı olmak itibarıyla başlangıcı. Birinci bölümde sırasıyla "II. Meşrutiyet'in İlanı, 1908 Seçimleri, 31 Mart Vakası, II. Abdülhamit'in Tahttan İndirilmesi, 1909 Yılı Anayasa Değişiklikleri, Fikir Akımları (Osmanlıcılık/İttihad -ı Anasır, İslamcılık/Ümmetçilik, Türkçülük, Batıcılık, Adem -i Merkeziyetçilik), 1912 Seçimleri, Bab -ı Ali Baskını, İttihat ve Terakki Egemenliği, Balkan Savaşları'nın Etkisi, 1914 Seçimleri, Savaş Meclisi ve I. Dünya Harbi'nin sona ermesiyle birlikte İttihatçıların iktidarı kaybetmeleri" konularını ana hatlarıyla bilimsel metotlar üzerinden okuyucuya aktarmış olduk. Bu dönemin temeI özelliklerini ana hatlarıyla aşağıda özetledik. "II. Meşrutiyetin ilanı halkın ikinci kez yönetime katılmasını sağlamıştır. Bu dönemde Türk siyasi hayatında ilk defa siyasi partiler kurtulmuştur. İttihat ve Terakki iktidar partisi konumundayken ana muhalefet Hürriyet ve İtilaf çatısı altında birleşmiştir. İttihadı Muhammedi, Ahrar, Osmanlı Demokrat ve Osmanlı Sosyalist Partisi gibi siyasi partilerin varlığı dönemin renkliliğini ve farklılığını kanıtlamaktadır. 31 Mart Vakası, meşrutiyet rejimini yıkmaya yönelik bir harekettir. Bu olayın sonucunda II. Abdülhamit tahttan indirilmiştir. Kanun- u Esasi'de ilk köklü değişiklikler 1909 yılında yapılarak padişahlık makamı sembolik h âle getirilmiştir. İttihat ve Terakki 1912 yılında Bab -ı Ali Baskını gerçekleştirerek iktidarı tamamen ele geçirmiştir. 1914 Meclisi, savaş meclisi özellği taşımaktadır. Enver Paşa hem iç hem de dış politkada en önemli aktör konumuna yükselmiştir. Harbin Osmanlı Devleti aleyhine sonuçlanması üzerine önde gelen İttihatçılar ülkeyi terk etmek zorunda kalmışlardır."

Milli Mücadele Dönemi'nde (1919- 1923) yaşanan iç siyasal gelişmeler ise bu ünitedeki ikinci ana konu başlığıdır. Bu döneme bakıldığında; Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki Türk milletinin hukukilik, meşruluk, mill îbağımsızlık ve milli egemenlik ilkeleri üzerinden hem iç hem de dış tehditlere karşı güçlü bir cevap verdiği göze çarpmaktadır. Kuvayımilliye ruhuyla hareket eden bu anlayış, yeni bir devletin kuruluş aşamalarını bu dönemde adım adım tamamlama stratejisi izlerken hem iç hem de dış odaklara karşı birçok alanda (diplomasi, eğitim, hukuk, ekonomi) ciddi bir mücadelenin içerisine girmek durumunda kalmıştır.

Devletin kuruluş aşamalarının anlatıldığı ikinci bölümde sırasıyla İzmir'in İşgalinin Milli Mücadeleye Etkisi, Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a Çıkışı, Havza Genelgesi, Amasya Genelgesi/Tamimi, Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi, Amasya Protokolü/Mülakâtı, Temsil Heyeti'nin Ankara'ya Gelişi, 1919 Seçimleri, Son Osmanlı Mebusan Meclisinin Açılması, Misakımill î, Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nin İngilizlerce Dağıtılması, 1920 Seçimleri, Birinci Meclis'in Açılması ve Özellikleri, Ayaklanmalar, Hıyanet -i Vataniye Kanunu, Firariler Hakkında Kanun, İstiklal Mahkemeleri, Tekalif -i Milliye, I. İnönü Muharebesi, II. İnönü Muharebesi, Eskişehir -Kütahya Muharebeleri, Sakarya Meydan Muharebesi, Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz gibi asker îhareketlerin siyasal hayata etkisi, 1921 Anayasası, Mudanya Mütarekesi, Lozan Konferansı'na Davet, Saltanatın Kaldırılması konuları ana hatlarıyla aktarılmıştır. Bu dönemin temel özelliklerini aşağıda ana hatlarıyla özetledik: "Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıkarak mill îmücadeleyi fiilen başlatmıştır. Paşa, Havza Genelgesi'nde işgallere karşı orantılı bir şekilde direnilmesini halka tavsiye etmiştir. Amasya Genelgesi'nde Mill î Mücadele'nin yöntemi, gerekçesi ve amacı açıklanmıştır. Mustafa Kemal Paşa Erzurum'da iken askerlik mesleğinden istifa etmek zorunda kalmıştır. Erzurum Kongresi'nin ve Doğu Anadolu ve çevresini temsil eden Temsil Heyeti'nin Başkanı Mustafa Kemal olmuştur. Erzurum Kongresi toplanış şekli olarak yerel olsa da aldığı kararlar millidir. Sivas Kongresi delegeleri, Erzurum Kongresi'ndeki kararları teyit ederek daha geniş kapsamlı kararlar almıştır. Örneğin Temsil Heyeti'nin yetkileri tüm vatanı kapsar h âle getirilmiştir. Tüm cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa -i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir. İstanbul Hükümeti, Amasya Protokolüyle Temsil Heyeti'ni resmen tanımıştır. 1919 seçimleri neticesinde Son Osmanlı Mebusan Meclisi toplanmıştır. Bu meclis, Misakımill î'yi ilan ettiği için İtilaf Devletleri'nce dağıtılmıştır. Bunun üzerine 1920 seçimleriyle Ankara'da yeni bir meclis açılmıştır. Birinci Meclis, kurucu ve mil îmeclis gibi özellikleriyle hem iç hem de dış odaklara karşı zaferler elde ederek yeni bir devletin temellerini atmayı başarmıştır. Birinci Meclis'te siyasi partiler yoktur, gruplar vardır. Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa'dır. Meclis Hükû meti sistemi benimsenmiştir. Birinci Meclis saltanatı kaldırarak siyasal alanda önemli bir inkılap gerçekleştirmiştir. Bu inkılap, kişiye dayalı egemenlikten ulusal egemenliğe geçileceğinin güçü bir işareti olmuştur.