TBMM’nin Açılışı, Yapısı, Özellikleri ve Faaliyetleri
12 Ocak 1920’ de son Osmanlı Parlamentosunun açılması ve Misak- ı milli kararlarının alınması üzerine 16 Mart 1920’ de İtilaf Devletleri, İstanbul ’u resmen ve fiilen işgal etti. Parlamento kendi kendisini feshetti ve milletvekilleri ile birlikte üst düzey bazı kişilerde İngilizler tarafından tutuklanarak Malta’ ya sürgün edildiler. İşgali sert bir şekilde protesto eden Mustafa Kemal Paşa, 17 ve 19 Mart 1920’ de iki genelge yayımlayarak kurucu meclisin Ankara ’da toplanacağını bildirdi. Seçimlerin yenilenmesinden sonra, 23 Nisan 1920 Cuma günü, Büyük Millet Meclisi açıldı. Meclis başkanı seçilen Mustafa Kemal Paşa, 24 Nisan ’da İzmir ’in işgalinden meclisin açılışına kadar gelişen askeri ve siyasi olaylar hakkında kapsamlı bir konuşma yaptı. Meclis, hükümetin kurulması için çalışmalara başladı. Önce sekiz kişiden oluşan geçici bir hükümet oluşturuldu. Anayasa komisyonununca hazırlanan ve Meclis tarafından kabul edilen kanun doğrultusunda; 3-5 Mayıs günlerinde Mecliste yapılan seçimlerle yeni Türkiye ’nin ilk hükümeti kuruldu. On bir kişiden oluşan hükümete “İcra Vekilleri ” adı verildi.
Büyük Millet Meclisi 29 Nisan 1920’ de “Hıyanet -i Vataniye Yasası'nı ” benimsedi. Büyük Millet Meclisi ve Hükümetinin iç güvenliği sağlamak için aldığı önlemlerden biri de “Firariler Kanunu ”ydu. Bu yasalar doğrultusunda yargılamalarda bulunmak üzere Büyük Millet Meclisi üyelerinden oluşan ve İstiklal Mahkemeleri adı verilen bir mahkemenin kurulmasına karar verildi (11 Eylül 1920).
İstiklal Mahkemeleri, olağanüstü yetkilere sahip Meclisin, kendi içinden çıkardığı ve olağanüstü yetkilerle donattığı ihtilal mahkemeleriydi. Diğer bir anlatımla, Meclis yargı gücünü kendi bünyesinden çıkardığı devrim mahkemelerine geçici süreliğine vererek, iç güvenliği sağlamaya çalıştı.
İstiklal Mahkemeleri üç kişiden oluşacaktı. Bunların üçünün de “hukukçu ve/veya hukuk bilen” milletvekillerinden olmasına özen gösterildi. Her üye Mecliste aynen hükümet üyeleri gibi salt çoğunlukla seçilecekti. Mahkemece verilen kararlar kesin olacak ve vakit geçirilmeden uygulanacaktı. Yasanın uygulanmasında Büyük Millet Meclisi sorumlu olacaktı.
Yasanın kabul edilmesinden sonra 8 ayrı yerde; Ankara, Eskişehir, Konya, Isparta, Sivas, Kastamonu, Pozantı, Diyarbakır ’da mahkeme kurulması kararlaştırıldı.
Kuvayı Milliye ruhunu temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi, olağanüstü bir dönemde olağanüstü yetkilerle donatılmış bir meclisti. Üyeleri hem Osmanlı seçim sistemine hem de yeni ihtiyaçlara dayanan bir seçim yöntemiyle seçilmişlerdi. Azınlık unsurları seçime katılmadığı için daha önceki Osmanlı Parlamentolarının aksine milli bir nitelik taşımaktaydı. Mecliste güçler birliği vardı. TBMM, hem yasaları çıkarıyor hem de bu yasaları uyguluyordu. TBMM, olağanüstü durumlarda başvurulan Meclis Hükümeti Sistemi'ni benimsemişti. İcra vekili olarak görev yapacak her kişiyi meclisten tek tek seçiyor ve onu meclise karşı sorumlu tutuyordu. Bu nedenle, TBMM Hükümeti adını alıyordu. TBMM gerekli gördüğü zaman yargılama işlemini de üzerine alabiliyordu. Hatta yargı gücünü, kendi içinden çıkardığı bir kuruma (İstiklal Mahkemeleri) geçici bir süreliğine verebiliyordu.
Toplumun tüm kesimlerinden milletvekili seçilmişti. Dolayısı ile Birinci Meclis, geniş tabanlıydı. Mecliste, ( 102) serbest meslek sahibi, ( 133) devlet memuru, ( 52) asker, ( 32) din adamı, ( 30) seçimle gelen, ( 7) aşiret reisi, ( 4) teknik eleman, ( 16) sağlıkçı, ( 2) de reji görevlisi bulunuyordu.
Fesliler, İnkılâpçı düşünceyi simgeleyen Kalpaklılar ve İslamcı düşünceyi simgeleyen Sarıklılar bu mecliste yer almışlardı. TBMM ’nde 288 yüksekokul, 94 ortaöğretim, 21 meslek ve özel eğitim kurumlarından yetişmiş milletvekili vardı. Bunlardan 162 milletvekilinin Türkçenin dışında bir yabancı dil bildiği, -kimilerinin ise daha fazla dil bildiği -görülmekteydi. Dolayısıyla TBMM ’nin Birinci Dönem milletvekillerinin öğrenim durumunun oldukça yüksek olduğu söylenmelidir.
TBMM çok sesli demokrat bir meclisti. Osmanlı ideolojik akımları içinde yetişen milletvekillerinden oluşan bu mecliste, her türlü düşünceye sahip insana rastlamak mümkündü. İttihatçısı, İtilafçısı, Türkçüsü, İslamcısı Bolşevik ’i hatta ihtilalcisi bile yer almıştı. TBMM üyeleri partilere karşıydı. Bu nedenle de Mecliste herhangi bir partileşme eğilimine girmemişlerdi. Ancak gruplaşmalar vardı. Halk Zümresi, İstiklal, Islahat, Tesanüt Grubu, Yeşil Ordu vs.
Kurucu Meclis hüviyetine sahip olan TBMM, inkılapçı bir meclisti. Olağanüstü yetkilerine dayanarak kişi egemenliğinden milli egemenliğe geçişi sağladı ve böylece asırlardır süren saltanatı kaldırdı. Bu meclis aynı zamanda halkın her türlü sorununa eğilen onlara çözüm arayışı içinde olan halkçı bir meclisti.