Mustafa Kemal Paşa Anadolu’da: Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’dan Erzurum’a Faaliyetleri ve Gelişmeler

Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna gelindiğinde Osmanlı Devleti’nin iktisadî ve siyasî vaziyeti, kapitülasyonların da olumsuz etkisi ile oldukça vahim durumda idi.

15 Mayıs 1919 günü Yunan kuvvetleri İzmir’i İşgal etmişlerdi. Ülkeyi işgallerden kurtarmak adına Mustafa Kemal’in İstanbul’da arkadaşları ile yaptığı görüşmelerde Türk milletinin bir bütün halinde mücadeleye katılması ve bu şekilde zaferin kazanılması konularında genel olarak aynı fikirleri paylaştıkları görülmektedir.

Mustafa Kemal ve arkadaşları bu karamsar ortamı dağıtmak için “Ya istiklâl ya ölüm” parolasıyla mücadeleye başladılar. Türk milletinin bölgesel direniş refleksi ile oluşturmuş olduğu “Kuva -yı Milliye” ve “Müdafaa -i Hukuk Cemiyetleri”nin, Milli Mücadele liderlerinin kişisel gayret ve teşvikleri ile düzenli ve uyumlu hareket etmeleri sağlandı.

Bu sırada İstanbul’da bulunan İngiltere temsilciliği, Osmanlı Devleti’ne bir nota verdi. Karadeniz Bölgesi’nde, özellikle Samsun yöresinde meydana gelen çete faaliyetleri ile ilgili İstanbul’a şikayetler gelmekte idi. İngiliz temsilciliği söz konusu asayişsizliğin giderilmemesi halinde Karadeniz Bölgesi’ni de işgal edeceğini Osmanlı Hükümetine bildirdi.

İstanbul Hükümeti bunun üzerine Doğu Anadolu’daki 9. Ordu Kıtaat -ı Müfettişliği görevine 30 Nisan 1919 tarihinde, Padişah emri ile Mustafa Kemal Paşa'yı getirdi.

Mustafa Kemal Paşa ve heyeti, İstanbul’dan 16 Mayıs 1919 tarihinde Bandırma Vapuru ile ayrıldı ve 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’a çıktılar.

Mustafa Kemal, yaşanan işgaller karşısında hızlı bir şekilde, milli duyarlılığı harekete geçirmenin oldukça önemli olduğuna inanıyordu. 28 Mayıs 1919 tarihinde Havza’dan mülki yetkililere Konya’daki Ordu Müfettişliğine ve kolordulara gönderdiği bir genelge ile her tarafta büyük ve coşkulu mitingler yapılmasını ayrıca meydana gelen işgallere karşı İstanbul Hükümeti ve İtilaf Devletleri temsilcilerinin telgraflarla protesto edilmelerini istemiştir.

Havza’daki çalışmalarını sonlandıran Mustafa Kemal Paşa, Amasya’ya giderken artık, halkın egemenliğini ele almasından başka kurtuluş çaresi kalmadığını düşünüyordu. Mustafa Kemal Paşa’nın daveti üzerine Refet (Bele) Bey, Rauf (Orbay) Bey ve Ali Fuat (Cebesoy) Paşa 19 Haziran 1919’da Amasya’da toplandılar. Amasya’da dört komutan tarafından imzalanan metin çok önemli kararları içermekte idi.

Amasya Genelgesi ile ilk defa “Milli Mücadele’nin stratejisi” bir protokol haline getirilerek ilan edilmiş oluyordu. Amasya Genelgesi, Türk yurdunun bağımsızlığını ve topraklarının bir bütün olduğunu vurgulamak amacıyla birbirlerine iş birliği yapma konusunda söz veren komutanlar tarafından imza edilmiştir. Bu genelge ile millet egemenliğine dayanan yeni Türk devletinin kurulmasına yönelik önemli bir adım atılmıştır.

Mustafa Kemal Paşa'nın Havza’daki çalışmaları bölgede bulunan İngiliz subayları arasında şüphe uyandırmaya başlamıştı. Harbiye Nezareti’nden 6 Haziran 1919’da Mustafa Kemal Paşa ve kurmaylarının geri çağrılmasını istediler. Bu baskı karşısında, 8 Haziran’da Mustafa Kemal Paşa geri çağrılmışsa da o, bu emre itaat etmemiştir.

İstanbul’a dönüş emrini yerine getirmeyen Mustafa Kemal Paşa, “artık İstanbul Anadolu’ya hâkim değil, tabi olmak mecburiyetindedir” düşüncesine sahipti. Bunun üzerine İngilizlerin de tesiri ile İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal Paşa'yı, emre itaat etmediği ve ahaliyi merkezi otoriteye karşı teşvik ve tahrik ettiği gerekçesi ile azletti. Ayrıca Dahiliye Nezaretinin herhangi bir resmi sıfatının kalmadığını vilayetlere bildirmesini kararlaştırdı.

Sivas’taki çalışmalarını tamamlayan Mustafa Kemal Paşa, Erzurum’a gitmek üzere 28 Haziran’da buradan ayrılarak 1 Temmuz’da Erzincan’a ulaşmıştır. Erzincan’daki temaslarının ardından 2 Temmuz’da Erzurum’a doğru yola çıktığı sırada İstanbul’dan yeni bir telgraf aldı. Telgrafta, “Mustafa Kemal Paşa’nın Padişah adına İstanbul’a çağrıldığı” ifade edilmekte idi. Mustafa Kemal Paşa, bu telgrafa, “Anadolu’dan ayrılmayacağı, görevine devam edeceği” cevabını iletti. 2 Temmuz’da Erzurum’a gitmek üzere Erzincan’dan ayrıldı ve 3 Temmuz 1919’da Erzurum’a ulaştı.