Nazım Şekilleri
Birçok kimse tarafından çeşitli tanımlamaları yapılan şiirin, herkes tarafından kabul edilen bir tarifi bulunmamaktadır. Bu yüzden şiir, tarifini yapan kimselere göre farklı bir yönüyle karşımıza çıkmaktadır. Bu durumu da doğal karşılamamız gerekir. Çünkü herkesin üzerinde mutabık kalacağı bir tarif, şiirin kendi özünü, anlamını ya da varoluş sebebini ortadan kaldırmak olacaktır. Şiir dört duvarla sınırlanacak bir obje veya nesne değildir. Şiir hayaller dünyasına olduğu kadar hayal ötesine uzanan, akıl ve mantığın sınırlamalarına aldırmayan bir süreçtir. Şair, hayallerini kullanmak suretiyle, aklına estiği anda kendine has mükemmel bir dünya kurar; kendine hayranlıkla bakan insanlara oradan seslenir. Olmazları olur, düşünülmezleri düşünülür hâle getirir.
Edebiyatımız, şiir ağırlıklı bir edebiyattır. Osmanlı döneminde meydana getirilen edebi eserlerden büyük çoğunluğu manzum olarak kaleme alınmıştır.
Manzumelerin mısra sayısı, bent sayısı, bunların sıralanış şekli, kafiye örgüleri, kompozisyonu gibi dış yapıları ile ilgili kuruluş özelliklerine göre aldıkları isme nazım şekli denir. Eski edebiyatımızda mısra esasına dayalı bir nazım şeklinden bahsetmek gerekir. Esasen nazım, nesir mukabili olarak, “vezinli ve kafiyeli söz” demektir. Divan şiirinde nazım şekilleri beyit veya bentlerden meydana gelmekte, beyit ve bent sayılarına göre de farklı isimler almaktadır.
Edebiyatımızda görülen nazım şekillerini genel olarak iki ana kısımda incelemek mümkündür. Bunlardan ilki "Beyit esasına dayalı nazım şekilleri", ikincisi ise "Bend esasına dayanan nazım şekilleri"dir.
Beyit esasına dayanan nazım şekilleri denildiğinde akla ilk gelen kaside, gazel ve mesnevîler olacaktır. Bunların dışında kıt'alar, müfred ya da ferdler ile müstezadlar da bu nevi içerisinde yer alan nazım şekilleridir.
Bend esasına dayanan nazım şekilleri denildiğinde farklı sayıdaki mısralardan müteşekkil bendlerden oluşan şiirler akla gelmektedir. Musammat da denilen bu nazım şekilleri bendlerdeki mısra sayılarına göre farklı adlarla anılmaktadırlar. Murabba, rübai, terbi, şarkı, muhammes, müseddes, terci -i bend ve terkib -i bend vb. gibi isimlerle anılan nazım şekilleri bunlardandır.
Hemen her konudaki şiirler bu nazım şekilleriyle kaleme alınmaktadır. Bend esasına dayanan nazım şekillerinden bazıları isim olarak söylenmesine rağmen örnekleri bulunmamaktadır.