Turizm Olgusu ve Gelişimi
Ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel girdilere ihtiyaç duyan turizmin tanımlanmasında çok yönlülük söz konusudur. İş yeri ve zorunlu görevler dışında gerçekleştirilen bir boş zaman faaliyeti olarak kabul edilen turizmin tanımlanmasında, turizme katılan ve ondan etkilenen turist, turistlere mal ve hizmet sağlayan işletmeler, ev sahibi ülke yöneticileri ve ev sahibi halkın dikkate alınması çok önemlidir. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü tarafından tarafından yapılan tanıma göre; turizm, bireylerin tatil, iş ve diğer amaçlarla yaptıkları bir yılı aşmayan konaklama ve seyahatleri kapsayan faaliyetleridir. Turizm endüstrisinin ana aktörleri şu şekilde ele alınabilir;
Turist; ziyaret ettiği ülkede en az 24 saat kalan ve ziyaret amacı boş zaman değerlendirme, iş, toplantı ve ailevi nedenler olan geçici ziyaretçidir. Ziyaret ettiği bölgede 24 saatten az kalan kişiler ise günübirlikçi olarak isimlendirilmektedir.
Turistlere mal ve hizmet sağlayan işletmeler; ulaştırma, konaklama, seyahat, yiyecek içecek ve eğlence hizmetleri üreten işletmelerin yan ısıra rekreasyon işletmeleri, hediyelik eşya üreten ve pazarlayan işletmeler, fuar ve kongre hizmeti sunan işletmeler bu kapsamda ele alınabilir.
Ev sahibi ülke yöneticileri; merkezî ve yerel kamu ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri, karar verici kuruluşlar bu açıdan örneklendirilebilir.
Ev sahibi halk; ziyaret edilen bölgede yaşayan insanları tanımlar.
Turizm türleri sınıflandırılırken göz önünde bulundurulan ölçütler, farklılıkları ortaya koyar. Genel kabul gören sınıflandırmaya göre turizm türleri genel olarak dört başlıkta sınıflandırılabilir;
Destinasyonun coğrafik durumuna göre; Turizm türlerinin turistlerin seyahat ettiği turistik çekim merkezlerinin coğrafi açıdan değerlendirilmesi ile üç farklı biçimde ele alınması söz konusudur: şehir, kırsal ve tatil yeri turizmi.
Seyahatin amacına göre; Turistik seyahatçilerin amaçlarının güdülenme ve destinasyon seçimindeki belirleyici rolü, bu tarz bir sınıflandırmayı oldukça faydalı bir hâle getirmektedir. Seyahatin amacına göre turizmin sınıflandırılmasında kültürel miras, ekoturizm, deniz/kum/güneş, kültür, spor, kongre, etkinlik, macera turizmi gibi turizm türleri ele alınmaktadır.
Destinasyona göre; ziyaret edilen destinasyonun ülke düzeyinde ele alınmasıyla yapılan bir sınıflandırmadır. Bir ülke için geçerli olabilecek turizm hareketleri üç alternatifle ele alınabilir; iç turizm, dış aktif turizm ve dış pasif turizm.
Seyahatin özelliklerine göre; bu sınıflandırmada katılımcıya göre, seyahatin organizasyonu ve boyutuna göre turizm türleri belirlenir. Bağımsız seyahat, paket tur, grup seyahati, ticari seyahat, kitle turizmi ve alternatif turizm türleri seyahatin özelliklerine göre ele alınan turizm türleridir.
Turizm türleri sınıflandırılırken yukarıda sıralanan genel sınıflandırma yaklaşımlarının yanında başka yaklaşımlar da söz konusudur. Örneğin turizm katılanların yaşlarına göre gençlik (14-24 yaş arası), orta yaş (25-60 yaş arası) ve üçüncü yaş (60 yaş ve üzeri) turizmi şeklinde veya katılanların sosyoekonomik durumlarına göre sosyal turizm ve lüks turizm biçiminde sınıflandırılabilmektedir. Bir diğer sınıflandırma yaklaşımı ise turistik ürünün üretildiği döneme (mevsime) göre “yaz turizmi” ve “kış turizmi” sınıflandırmasıdır.
Turizm faaliyetiyle ilgili herkesin turizmin bir kurtarıcı veya bir felaket olmadığını bilmesi gerekir. Turizm çok önemli faydalar sağlayabilir, ancak beraberinde sosyal sorunları da getirebilir. Turizm iyi planlanmalı ve iyi yönetilmelidir. Turizm kaynaklı fayda ve maliyetler, detaylı bir biçimde hazırlanan ekonomik gelişim planının bir parçası olarak görülmesiyle sürdürülebilir kılınır. Turizmin etkileri ile ilgili yapılan çalışmalar genel olarak üç başlıkta bu etkileri ele almaktadır; ekonomik etkiler, sosyo kültürel etkiler ve çevresel etkiler. Bu etkilerin fayda ve maliyetleri arasındaki denge, turizmin olumlu ya da olumsuz algılanmasını da beraberinde getirmektedir.
Turizm eğilimlerini ulusal ve uluslararası düzeyde ele almak mümkündür. Ulusal düzeyde ülkemizin turizm eğilimlerinin belirleyicisi kamu otoritelerince yapılan planlamalardan oluşmaktadır. Örneğin Turizm Stratejisi 2023 Belgesi’nde belirlenmiş olan stratejik yaklaşımlar kapsamında planlanan çalışmaların tamamlanması, geliştirilmesi, öngörülen bölgelerdeki altyapı ve konaklama ihtiyaçlarının karşılanması durumunda, 2023 yılında 63 milyon turist ve 86 milyar $ dış turizm geliri hedeflenmektedir. Kişi başına turist harcama miktarının ise 1350 $ olacağı öngörülmektedir. İç turizm hareketlerinin teşvik edilerek iç turizm pazarında 20 milyon kişinin yer alması planlanmaktadır
Uluslararası düzeyde gerçekleşecek eğilimler için Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü referans olarak alınabilir. Bu örgütün 2030 yılına yönelik beklentileri turizm ve seyahat endüstrisinin her yıl ortalama %3-4 oranında büyüyeceğini göstermektedir. Türkiye'nin 2023 vizyonu bu beklentiye benzer biçimde turizmin gelişime uygun hedefleri içermektedir. Günümüzün en hızlı büyüyen endüstrisi önümüzdeki yılarda da hakkında en çok konuşulan ve rekabetin yoğun yaşandığı bir alan olmaya devam edecektir.