Toplumsal Yapıda Gözlenen Eşitsizlikler

Ünite, sosyal bilim literatürü içerisinde yapı kavramının kullanımına değinerek temel bazı kurumlar üzerinden ( eğitim, sağlık, cinsiyet üzerinden aile; siyaset ile birlikte hukuk) eşitsizlik çözümlemelerini ortaya koyar.

Toplumsal Yapı Kavramı

Yaygın kullanımına rağmen toplumsal yapı kavramının ne olduğu üzerinde oy birliğine varılmı ş̧tek bir anlam bulunmamaktadır. Toplumsal yapı kavramını teorile ştirmeye yönelik görüşler yapısalcılık, yapısal -işlevselcilik, alt ve üstyapı kavramları ve post -yapısalcılıktır. Tüm bu kullanımların yanında toplumsal yapı kavramı, toplumsal kurum olarak da anlamlandırılır.

Toplumsal Yapıda Eşitsizlikler

Eğitimde Eşitsizlikler

Kişiliğin gelişmesinde etkili olan ve onu merkeze alan, kişiyi yetişkin yaşamına hazırlayan ve bunun için gerekli bilgi, beceri ve davranışlar edinmeyi sağlayan bir süreç olarak eğitim, bütün toplumlar için en önemli kurumların başında gelir. Ancak toplumun tüm bireylerinin eğitimsel kaynaklara ulaşabilme ya da onlardan yararlanma noktasında farklılıkların olduğu görülür. Ailenin geliri ve mesleği, yerleşim düzeni, devletin ekonomik gücü, yöresel farklılaşma, din, dil, ırk ve cinsiyet eğitimde eşitsizliğin belirleyicileridir.

Sağlıkta Eşitsizlikler

Kişinin sağlık durumu ya da diğer bir adıyla sağlık statüsü iç ve dış iki etmen tarafından belirlenir.Bu etmenler aynı zamanda sağlıktaki eşitsizliklerin nedenlerini de anlamamıza yardımcı olur. Bünyesel yani iç etmenler yaş, etnik köken, genetik miras ve cinsiyet açısından; dış etmenler ise bireysel yaşam tarzı, sosyal ve ortak iletişim ağları, yaşam ve çalışma durumu, genel sosyoekonomik, kültürel ve çevresel etmenlerden oluşur.

Cinsiyette Eşitsizlikler

Sosyal bilimler açısından cinsiyet iki biçimde ele alınabilir: biyolojik (sex) ve toplumsal (gender) cinsiyet. Biyolojik açıdan cinsiyet, üreme biçimlerine dayalı olarak ortaya konmuş iki türü ifade eder: kadın ve erkek. Ancak kadın ve erkeğe verilen roller cinsiyetin toplumsal yönünü belirtir. Bu noktada yaşanılan topluma bağlı olarak çoğu zaman cinsler arasında belirgin rol farklılıkları görülür.

Cinsiyetler arasındaki eşitsizlik, feminist literatürce de ataeerkillik etrafında tartışma zemini bulur. Babanın hakimiyeti anlamına gelen ataerkillik, feministler tarafından kadınlar üzerindeki fiziksel, siyasal, psikolojik ve ideolojik erkek egemenliğini ifade etmek için kullanılır. Genel olarak feminizmin ileri sürdüğü görüş ise kadınların erkek egemen toplumlarda sosyal ve siyasal yapılar, kültürel kurumlar ve sosyal etkenlerce baskılandığıdır.

Siyaset ve Hukukta Eşitsizlikler

Siyaset ve hukuk kurumu, bilinen tüm beşeri birlikteliklerde insanların bir arada yaşayabilmesi ve mevcut düzenin devamlılığı için gerekli yaptırım güçlerini elinde bulundurmak üzere gelişen toplumsal oluşumlardır. söz konusu bu yaptırım güçlerinin kimler tarafından ve nasıl uygulanacağı noktası eşitsizliğin kaynağını oluşturur.

Mutlak monarşi, meşruti monarşi, aristokrasi, otokrasi, cumhuriyet ve demokrasi yöneten ve yönetilen ilişkisine bağlı olarak ele alacağımız farklı yönetim sistemleridir .