Pandemi Döneminde Toplumsal Eşitsizliğin Boyutları
En genel tanımıyla “bir hastalığın veya enfeksiyon etkeninin ülkelerde, kıtalarda, hatta tüm dünya gibi çok geniş bir alanda yayılım göstermesi” olarak ifade edilen pandemi, Koronavirüs (Covid-19) ile birlikte hayatımızı derinden etkileyen bir kavram halini almıştır.
Covid-19, 2019 yılı sonlarında Çin’in Hubai bölgesinin Wuhan kentinde ortaya çıkmıştır.
Covid-19 olarak adlandırılan virüsün, hızla yayılarak tüm dünyayı etkisi altına alması nedeniyle 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından uluslararası düzeyde halk sağlığını tehdit eden küresel bir salgın olarak "pandemi" ilan edilmiştir.
Covid-19 tüm dünyada bireylerin yaşam tarzlarını, gündelik yaşam rutinlerini, alışkanlıklarını, tutumlarını, hayata bakış açılarını, önceliklerini, eğitim süreçlerini, dini yaşamlarını, çalışma koşullarını vb. değişime uğratan ve beraberinde pek çok alanda var olan sorunları, zorlukları, eşitsizlikleri daha da belirginleştiren, derinleştiren küresel bir sosyal problem ve kriz olarak karşımıza çıkmaktadır.
İlgili alan yazında gerçekleştirilen araştırmalar, Covid-19 pandemisinin tüm dünyada ülkelerin sağlık, ekonomi ve eğitim sistemleri başta olmak üzere pek çok alanda ağır, yıkıcı, olumsuz sonuçlara yol açtığını; işsizlik, yoksulluk, sosyal güvenlik gibi sosyal problemleri daha görünür hale getirdiğini ortaya koymaktadır.
Pandemi süreciyle birlikte hayatımıza giren kavramlar, uygulamalar, kısıtlamalar/yasaklar ve pandemi öncesine oranla daha da derinleşen, belirginleşen, artan sosyal problemler ve eşitsizlikler ise bilim insanlarının merakla sorguladığı, araştırdığı, tartıştığı güncel bir alan olarak önem kazanmaktadır.
Covid-19 pandemisi küresel bir salgın, küresel bir sosyal problem veya küresel bir kriz vurgularıyla alan yazında önemli bir çalışma alanı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sanayileşme, modernleşme, küreselleşme, kentleşme, dijitalleşme, teknolojik ve bilimsel gelişmeler vb. etkisiyle hızlı bir değişim sürecini deneyimleyen günümüz toplum yapıları, Covid-19 pandemisiyle birlikte daha hızlı bir değişim süreci deneyimlemek zorunda kalmıştır. Toplumsal yaşamın farklı alanlarında belirginleşen bu hızlı değişimler, mevcut sorunları ve eşitsizlikleri daha da arttırarak, tüm dünyada toplumların her düzeyinde toplumsal, siyasi, ekonomik vb. bozulmalara ve sancılı bir süreç yaşanmasına yol açmıştır.
“Pandemi Döneminde Toplumsal Eşitsizliğin Boyutları” başlıklı bu bölümde, pandemi döneminde ortaya çıkan ya da belirginleşen, derinleşen, artan eşitsizlikleri sağlık; ekonomi ve çalışma hayatı; eğitim; aile ve toplumsal cinsiyet; sosyo-mekansal eşitsizlikler; dezavantajlı gruplara yönelik eşitsizlikler alt başlıkları özelinde irdelenmiştir.
Bu alanların her biri için ilgili alan yazına ilişkin ayrıntılı taramalardan elde edilen ortak sonuç, Covid-19 pandemisinin sağlık, ekonomi ve çalışma hayatı, eğitim, aile ve toplumsal cinsiyet, sosyo-mekansal eşitsizlikler ve dezavantajlı (yaşlılar, çocuklar, gençler, kadınlar, yoksullar, evsizler, özel gereksinimli (engelli) bireyler, göçmen/mülteci/sığınmacı vb.) kesimler, gruplar açısından toplumsal yapıda var olan, mevcut eşitsizlikleri arttırarak, daha belirgin hale getirdiğidir.
Covid-19 gibi tüm dünyayı ya da toplumu etkileyen beklenmedik kriz durumlarında, dezavantajlı grupların diğer bireylere oranla daha fazla desteğe, hizmete ihtiyaçları olabileceği gerçeği göz ardı edilmemesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.