Hedef Nüfus ve Problemin Tanımlanması
Mikro, mezzo ve makro düzeylerde insan sorunlarına yönelik hizmet veren tüm meslekler gibi sosyal hizmet mesleği de sorun odaklı çalışan bir meslektir. Toplumla sosyal hizmet ise sosyal hizmet uzmanlarının meslekî uygulamalarını gerçekleştiririken kullandıkları üç temel mesleki yöntemden makro düzeyde olanıdır.
Hedef nüfus ve problemin tanımlanması, sosyal hizmetin tüm uygulama alanları için öncelikli ihtiyaç ve yapılması gerekendir. Ancak mikro, mezzo ve makro düzeyde çalışılacak hedef nüfus ve prolemin tanımlanması süreci nüanslarla ayrılmaktadır.
Bu bölüm örgüt ve toplumlarda makro seviyedeki değişikliklerden etkilenen sorun ve nüfusların anlaşılmasına yönelik bir yöntem sunmuştur.
Yöntem bir sorunun var olduğu algısına yol açan örgüt ya da toplum içerisindeki güncel durumun eksiksiz bir biçimde incelenmesiyle başlamaktadır. Durum algısının sorun olarak tanımlanmasında sosyal hizmet uzmanlarının nasıl bir yol izlemesi gerektiğine her başlık altında ayrı ayrı vurgu yapılmıştır.
Profesyonel meslek elemanı olan sosyal hizmet uzmanlarından mikro, mezzo ve makro olmak üzere üç düzeyde çalışabilek bilgi, beceri ve donanıma sahip olmaları beklenir. Sorunların çözümüne birey, aile, grup, topluluk ve toplum düzeyinde müdahale edebilmeleri gerekmektedir. Durum daha nötr bir terim olarak görülmektedir. Bir olgunun durum olarak ifade ediliyor olması, olgunun henüz sorun olarak kavramsallaştırlımadığını, herkesin sorunun varlığı üzerinde mutabık olmadığını kabul eder. Durumun sorun olarak kavramsallaştırılabilmesi için
Durumun ortaya çıktığı toplum ya da örgüt içerisinde durumdan ne düzeyde etkilenildiğinin, durumun resmi olarak tanınarak sorun Kabul edildiğinin, bu çerçevede toplumsal durumun belirlenmesi ilk aşamadır.
Durum olarak algılanan olgunun sorun olduğunu ortaya koyacak destekleyici verilerin toplanması,
Durumun gelişiminin ve daha önce ortaya çıkıp çıkmadığının, tarihsel süreçlere ve süreç boyunca yaşamış kilit kişilere dayandırılarak araştırılması,
Durumun sorun olarak algılanmasında ve sonrasında üzerinde çalışılacak olan çözüm sürecinde karşılaşılabilecek engellerin belirlenmesi,
Sorun olarak ifade edilmeye çalışılan durumun, toplumdaki etkilenim düzeyi ve yaygınlığı incelenerek gerçekten bir sorun olup olmadığının belirlenmesi üzerinde durulmalıdır.
Sorunun anlaşılma çalışması ile birlikte nüfusun anlaşılması çalışması da önemlidir ve eşzamanlı sürüdürülen bir çalışmadır. Toplum içerisinde belirlenen durumların sorun olarak ifade edilmesinin üzerine, belirlenen sorunlara yönelik çözümlerin etkili olması isteniyorsa geliştirilecek çözümlerin sorundan etkilenen nüfus gruplarının etkilenme düzeyleri, ihtiyaçları ve yaklaşımları dikkate alınarak geliştirilmesi gerekmektedir. Eğer sorunların neden var olduğunu anlaşılmak isteniyorsa, etkilenen nüfusların da anlaşılması gerekmektedir.
Nüfusu anlama çabası ilgili nüfusa ait literatür bilgisinin ve teorik yaklaşımın belirlemesi ile başlamalıdır.
Nüfus içerisindeki etnik yapı ve cinsiyetlere bakış açısı, sorunun ele alınmasında dikkate alınacak tüm parametreleri etkileyecektir.
Tarihsel süreçte görev almış eski sözcülerin, kurumsal ve örgütsel temsilcilerin deneyimlerinin derlenmesi bu sayede soruna dair toplumda edinilen geçmiş deneyimlerin öğrenilmesi nüfusun anlaşılmasında önemlidir.
Durum/sorun ve nüfus ile ilgili edinilen tüm veri ve bilgilerin eksiksiz bir araya getirilmesinin sonucunda sorun ifadesinin arındırılması, sorunun varlığını destekleyen önemli istatistiksel verilerin belirlenmesi ve sorunun etiyolojisinin açıklanmasını sağlayan faktörlere ulaşılır. Bu konularda fikir birliği sağlandığında (ya da bunun gerçekleşmesiyle eş zamanlı olarak), toplum ve/veya ilgili örgütün analizi taahhüt edilir. Bu başlıklar kitabın gelecek bölümlerinde derinlemesine ele alınacaktır.